Kendimi tuvalete attım ve ağlamaya başladım. Ya Ömer bana nasıl bunu yapardı nasıl o kıza sevgili olduğumuzu söyleyemezdi. Ve beni asıl dehşete düşüren ise sinirden ağlamamda . Kırıldığımdan. Öfkelendiğimden. Bir sürü şeyden dolayı ağlıyordum ama bir türlü Ömer'i sevdiğimden dolayı ağlayamıyordum.
"Derin." dedi Ömer.
"Ne var?"
"Çık dışarıya da konuşalım."
"İstemiyorum konuşmak. Git başımdan." dedim ve o sırada kapı açıldı.
"Derin beni dinle sonra istersen ayrıl benden. İstersen abine dövdür ama yeterki dinle."
"Abime falan dövdürmem merak etme benim elimde gayet ağır." dediğimde güldü. Ah be beybisi gülünce taşsın falan ama odunsun abi.
"Bak söyleyemememin sebebi bir anda idrak edemedim. Ne biliyim olmadı ama Derin şunu bilki ben abinden korkmayıp bunu söylemiş insanım. Melis gibi birisi için bunu asla yapmam."
"Ömer bak tamam anlıyorum. Sadece o anda o kadar huzurluydum ki sonra o kız geldi sarıldınız onu döndürdün çok yakınlaştınız."
"Ah kıskandın mi?"
"Sorunda bu evet kıskandım ama daha çok sinir kaptım. Eğer eskiden olsaydı sen o kıza değil sarılmak en ufak bir bakış bile atamazdın. Ama ömer ben seni eskisi gibi sevmiyorum işte. Üzgünüm ne açıklaman olursa olsun bitti. Yürümez artık. Olmaz bizden bir halt." dediğimde buruk bir şekilde tebessüm etti. İçim gitti ya. Her ne kadar haklı olsamda üzülmüştüm. Gerçekten sevmiştim ben Ömer'i ve şimdi o beni seviyordu ama ben ondan vazgeçmiştim. Bu kötüyü işte. Tam olarak kötü olan buydu.
"Peki ama arkadaş kalalım olur mu?"
"Her zaman arkadaşınım bunu unutma." dedim ve ona tamamen arkadaşlık duygusuyla sarıldım. Garip gelende buydu ona 10 dakika önce sevgiyle sarılırken şuanda dostlukla sarılıyordum.
Ve şuan da aklımda tamamen Emre vardı. Ne olmuştu benim kalbime? Bir ona bir ona. İyice kaşarlaşmıştı valla.
------- Ertesi Gün--------
Dün işten istifa etmiştim. Çalıştığım kadar paramı verdiler ve gerçekten artık rahatlamıştım. ÇAlışmak bana göre değildi bana göre olan kesinlikle evde yatıp göt büyütmekti.
Ama hala deli gibi yapmak istedim bir şey vardı. Ve bir daha aqua parka gitmeyeceğim için bunu yapmaktan da korkmuyordum açıkçası.
Telefonumu elime aldım ve Emre'nin telefonunu tuşladım.
"Efendim Derin?" dediğinde sesi boğuk geliyordu. Ah sanırım yapamayacaktım. Of Derin hayır yapacaksın bir daha zaten onu göremeyeceksin.
"Seni seviyorum." dedim ve yüzüne kapattım. Ah tam benlik bir hareketti. Yüzüne kapatmak. Az önce ben Emre'yi aradım ve ona seni seviyorum dedim. Seni seviyorum!
Ah telefonum çalıyor ve bilin bakalım kim? BİNGO! Emre.
"Efendiiim?" dedim hiçbir şey olmamış gibi çünkü eğer terslerse yalan söyleyecektim. Sanki onu aramamışımda yanlışlıkla aranmışta aslında başka birine seni seviyorum diyordum falan da filanda işte.
"Az önce ne dediğinin farkında mısın?"
"Ne demişim?"
"Seni seviyorum dedin ya."
"Yaniii?" dedim i yi uzatarak. Bir daha ne zaman göreceksem boşver gitsin Derin.
"Yanisi cevabımı beklemeden kapattın."
"Soru sormadım ki cevabını bekliyim."
"Seni seviyorum." of dalga mı geçiyor bu şimdi?
"Evet böyle söyledim."
"Hayır. Yani evet öyle söyledin ama şey bende seni seviyorum." dediğinde midemde kelebekler uçuştu ama sonra Ece ile öpüştüğü aklıma gelince kelebekler yere çakıldı.
"Ece'yi öptün."
"Çünkü seni seviyordum ve seni unutmam lazımdı."
"Yani Ece'yi kullandın?" dedim sorarcasına. Ah be beybisi her ne kadar aramız açık olsa da o benim en yakın arkadaşım ben onu nasıl boynuzlayım?
"Kısmen."
"Hem pislik hem de odunsun." dedim trip atarcasına.
"Evet ama sen beni buna rağmen seviyorsun." haklıydı buna rağmen seviyordum.
"Ya bi git be hiçte bile." dediğimde her ne kadar görmesemde sırıttığını biliyordum.
"Şuan da çift olarak ilk kavgamızı ediyoruz." Çift mi? Hani şu iki kişilik olan. O ve benden oluşan. OMG!
"Çift?" dedim sorarcasına.
"Ee işte bana çıkma teklifi ettin bende kabul ettim."
"Nee hiçte bile ben sadece sevdiğimi söyledim. Çıkma teklifi falan etmedim. Yani çift falan değiliz."
"İyi o zaman artık sevgilimsin."
"Odun. İnsan bir sorar."
"Of cevabını biliyoruz zaten." dediğinde gülümsedim. Gerçekten ilk tartışmamızı yaşıyorduk.
"Hiçte bile belki kabul etmicem nereden biliyorsun?"
"Çünkü inanılmaz derecede yakışıklı ve sexsiyim." gözlerimi devirdim.
"Pis egoist."
"Yakışıklı egoist."
"Of he tamam he." dedim geçiştirerek.
"İyi hazırlan geliyorum. Gezelim bir yerlere gidelim." ah işte bu bir çıkma teklifiydi.
"Çıkma teklifi mi ediyorsun?" dedim büyük bir heyecanla.
"Hayır emir veriyorum. Hazırlan geliyorum. Çıkıcaz hadi uyuşuk." ah öküzdü işte.
"Of iyi be bay bay."
"Tripte atarmış."
"Atarım tabii."
"Neyse hadi hazırlan. Rahat giyin öptüm bay bay." dedi ve kapattı ama aklım sadece öptüme odaklanmıştı. Öptüm! Acaba neremden? Of iyice fesatlaşmadan bu düşünceyi aklımdan kovdum.
Mutlu bir şekilde üstümü giyinecekken bu çok uzun sürmedi. Çünkü aklıma Ece gelmişti ve cidden kendimi kötü hissediyorum. Peki şimdi ne olacak ki?
Altı ay. Tam altı ay olmuş yeni bölüm yazmayalı. Bir çoğunuz belki de vaz geçti hikayeden ama yazmayı o kadar çok denedim ki. Görüyorsunuzdur artık bu hikayeyi yazamıyorum. Artık Derin gibi espiri bile yapamıyorum. Bu yüzden yeni bir hikayeye başladım okursanız sevinirim ama bunu da final yapmak istiyorum. Eğer okursanız kitabı final yapmadan bitirmicem. Teşekkürler. Yeni hikayeme profilimden bakarsanız sevinirim. :**
