" Nasıl yok Kook iyice baktın mı ?"
" Küçücük çadır hyung içinde olsa görürdüm." Namjoon hyung çadırın çevresini yoklamış ama V'yi yine de bulamamıştı bende kamp alanına yakın arabaların içine bile bakmış yine de ondan bir ize rastlamamıştım.
" Nereye gitti bu kedi ya ." Yoongi hyung bir yandan söylenip bir yandan arabaların altına bakıyordu.
" Diğerlerinin çadırına da girmemiş Kook büyük ihtimalle sen çıkarken çadırın fermuarını açık unuttun ve senin peşinden gelmiş olabilir."
" Sanmıyorum hyung sabah çıkarken özellikle kapattım fermuarını ve ona ulaşamayacak kadar minik."
" Bir anda nasıl ortadan kaybolabilir ki Kook ? "
" Keşke bilsem hyung." Arabaların çevresine de bakındıktan sonra kamp alanına geri dönüp dedikleri gibi sabah nehire doğru yola çıkarken peşimden mi geldi acaba diye endişelenmeye başlamıştım, nehir sakin olsa da derin gözüküyordu yanlışlıkla su içmek istediyse ve içine düştüyse gibi değişik senaryolar aklımda dolanmaya başlamıştı bile.
" Hyung siz çevreye sevdiği mamalardan koyun belki kokusuna gelir ben nehrin çevresine bakınmak için gidiyorum." Namjoon hyung beni onaylamış hemen mama kutusuna yönelmişti.
" Bende seninle geliyorum Kook beni bekle." Jimin hyung hemen üstüne kapüşonlu hırkasını geçirdikten sonra hızlıca yanıma adımlamıştı. Beraber çevreye bakınarak ve V'nin adını seslenerek nehrin yanına varmıştık.
Görünürde V yoktu hem beni uzaktan görse bile yanıma gelirdi beni bırakmazdı.
Uzun süre nehrin yüzeyinde V'yi görmemek beni bir nebze rahatlatmıştı şimdide akıntıyla sürüklenmiş olabileceği düşüncesi zihnimi kaplamıştı minicikti akıntı onu rahatlıkla uzaklaştırabilirdi.
" Kook sen sabah yüzdün mü ?"
" Hayır hyung niye ki ?"
" Baksana şu kayalıkta ıslak ayak izleri var."
" Bilemiyorum hyung çevrede başka kamp alanları olduğunu duymuştım ama sabah kimseyi görmedim ."
" Bu biraz ürkütücü Kook bizimkilerin yanına dönsek iyi olur V buralarda değil gibi." Tam o sırada ayağıma dokunan yumuşak kürkle irkmiş aşağıya baktığımda bana kendini yaslayan V ile karşılaşmıştım.
" Ah, V nerelerdeydin ." hemen onu yerden kaptığım gibi burnunun ucundan öpmüştüm patileri üşümüştü onu ısıtmak için hemen sweatımın içine sokmuş kafasını boyun bölgemden dışarı çıkarmıştım.
" Ufaklık nerelerdeydin sen?" Jimin hyung kafası açıkta kalan V'yi sevmiş yalandan ona kızmıştı hyungun yüzü o kadar şekerdi ki kızarken bile sevimli duruyordu.
" Kook bu kedinin tüyleri neden ıslak ?"
" Islak mı?" hiç farketmemiştim onu bulmanın sevinciyle kaptığım gibi içime sokmuştum. Başını ellediğimde hafif nemliydi .
" Bilmiyorum hyung belki de biz gelmeden önce nehirden su içmeye çalışmıştır uzun süredir ortalıkta yok susamış olabilir."
" Olabilir tabi ama bu ayak izleri hoşuma gitmedi Kook bizimkilerin yanına gidelim en iyisi."
" Tamam hyung."
Kamp alanına gittiğimizde kucağımda V'yi gören herkes rahat bir nefes almış Namjoon hyung elindeki mamaları V'ye vermişti, nihayet rahat bir nefes alabilmiş sonunda gecikmeli kahvaltımızı gönül rahatlığıyla edebilmiştik.
Kampın geri kalanı çok eğlenceli geçmişti akşam yemeklerini Jin hyung hazırlamış bizde yardım etmiştik, kamp ateşinin başında ilk gece Yoongi hyungun korku hikayesi Hoseok hyung ve Jimin hyungu korkutmuş en sonunda Mey birden havlayınca ikisi birden havaya sıçramıştı bu görüntüler karşısında bazılarımız gülmekten yerlere yatmıştı tabi ki bende onlardan biriydim.
İkinci gün daha sakin geçmişti sabah hep beraber doğa yürüyüşüne çıkmıştık yolda ufacık bir tilkiye denk gelmiştik gerçekten çok tatlıydı ama ailesi yakınlarda olabilir diyerek oradan hızlıca uzaklaşmıştık.
Bu sefer akşam saati de oldukça huzur verici geçmişti özellikle Hoseok ve Jimin hyung için, bütün gece değişik oyunlar oynamıştık.
" Kook hadi gitar çal." Jimin hyung minik civciv bakışlarını bana yöneltmişti bu bakışlarla kime ne isterse yaptırabilirdi.
"Hyung geç oldu başka zamana artık."
" Hadi Kook o kadar gitarını getirdin buraya kadar kırma Jimini ." Yoongi hyung da ısrar edince daha fazla uzatmadan arabaya gidip gitarımı almıştım, çocukluğumdan beri çoğu kişi tarafından söylenirdi sesimin güzel olduğu bu nedenle ailem beni gitar kursuna yönlendirmiş istersem ileride şarkıcı olabileceğimi beni destekleyeceklerini her daim belirtmişlerdi ne vardı ki ben de şarkı söylemeyi sevsem de mimarlık her zaman hayalim olmuştu ve bu hayalimi gerçekleştirmeme sadece bir yıl uzaktaydım .
Tabureme yeniden oturmuş kılıfından çıkardığım gitarımın akortlarını kontrol ediyordum her şeyi ayarladıktan sonra boğazımı temizlemiş ve şarkıma başlamıştım en sevdiğim parçalardandı Mystery of Love gerçekten evrende kulaklarımın duyduğu en güzel melodilerden biriydi benim için.
Söylemeyi en sevdiğim şarkı hissetmeyi en çok arzu ettiğim duygunun vücut bulmuş haliydi.
Kısacası Aşk.
Kendimi ritme bırakmış sonuna kadar gözlerimi kapatmıştım sadece gitarın tellerini ve rüzgarın saçımı sakince oradan oraya uçuşturmasını hissederek şarkımı bitirmiş yavaşça gözlerimi aralamıştım.
Gördüğüm manzara çok hoştu herkesin gözleri kapalı sakince yerinde ritme uyup hafifçe sağa sola sallananlar ve gözleri kapalı Yoongi hyungun omzuna kafasını koymuş gözleri kapalı Jimin hyung.
Bu sırada sadece tek bir kişinin gözleri açıktı o da ateşin hemen önüne geçerek bana dikkatlice bakan V'nin.
Sevgiler, 1ruined 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feline |Taekook |
FanfictionBir gün küçük bir kediciği ölümün pençelerinden kurtaran Jeon Jungkook , kediciğin tasmasında yazan ismi seslice okudu yazan isim tek bir harften oluşuyordu : ~ V ~