Bölüm |15|

2.5K 263 171
                                    


Merhaba arkadaşlar kitabımız 20k olmuş herşey için teşekkür etmek istiyorum ileride buraya dönüp vay be dedirten herkes iyi ki varsınız 🧡
Bu sıra hızlı bölüm gelir diye düşünüyorum eğer valorant oynamayı bırakabilirsem :"(

Oy ve yorumlarınız için teşekkürler 💜
( Not: Yorumlarinizi okumayi cok seviyorum 👉👈)









V ile karşılıklı oturmuş yemeklerimizi yemeye çalışıyorduk daha doğrusu ben pek yiyemiyordum birden iştahım kaçmıştı ama masada otururken absürt durmaması adına arada bir salatama çatal batırıp geri yerine koyuyordum V ise iştahlı bir şekilde yemeğine devam ediyordu.

İlk defa bu kadar uzun bir süre baş başa kalmıştık ve bu beni fazlasıyla germişti.

Bu gerginlikte gelip birinin beni kurtarması için içimden dua ediyordum.
Mey ise her zaman yemeğime sulanırdı ama bugün odaya bile giresi gelmemişti hain köpeğin.

" Ne oldu ?" birden V'den gelen soruyla donakalmış bir halde panikten çatalımın ucundan kaçan salatalığı yerine koymaya çalışıyordum.

" Ne olmuş" hiçbir şey olmamış gibi önüme dönüp yemeğime hızlıca gömülmüştüm.

" Gergin gibisin." Bunu söylerken tam gözlerimin içine bakıyor odağını biran olsun benden ayırmıyordu.

Bir varlığın sizi izlediğini hissettiğinizde olan sırtımdaki o ağırlığı hissedebiliyordum hala bana bakıyordu cevap bekliyordu muhtemelen ama ben bile neden bu kadar gergin olduğumu bilmezken ona ne söyleyebilirdim ki.

Daha öncede arkadaşlarımla baş başa yemek yemiştim randevulara bile çıkmıştım ama hiç böyle hissetmemiştim aslında hissetmiş gibiydim de yaşadığım şeyler hem çok yabancı hem de çok tanıdıktı sanki birer dejavu gibiydi.

" Değilim belki sana öyle gelmiştir."

" Hmm sen nasıl diyorsan." Kafasını iki yana sallamış ama cevabımı pek kale almamış ve inanmamış mimiklerle yemeğine geri dönmüştü.

Zorlu yemek faslı ben ruhumu teslim etmeden bitmiş masayı toplamamla ve bulaşıkları durulamamla gece devam ediyordu masayı toplamama V'de yardım etmiş ellerini yıkamak için banyoya gidip gelmişti.

Mutfak masasındaki tabağı gösterip " Bu nereye ?" diye sormuştu V.

" İstersen içeriye geçip televizyon izle cidden ben halledebilirim." Bunu dememle gözlerini devirmiş eline tabağı alıp sorusunu yineler gibi elindeki tabağı iki yana sallamıştı.

Önüme dönmüş başımla hemen üstümdeki dolabı göstermiştim. O ise arkamdan yaklaşıp dolabı açıp sırtını sırtıma yaslayarak bana dayanmıştı ve tek elini belime sararak tabağı ağırca yerine koyup kulağıma doğru sessizce fısıldamıştı " Kokun hala ilk günkü kadar mest edici tavşancık." Arkamda öylece durmuş ve boynuma doğru yaklaşarak burnunu saçlarımın arasına sokup derince bir nefes almıştı ensemden öptüğünü hissetmiş olduğumu düşünsem de bundan emin olamıyordum varlığından emin olamayacağım kadar küçük bir dokunuştu. Belimi saran kolunu yavaşça gevşetip benden ayrıldığında ve sırtımda onun sıcaklığını yavaşça kaybettiğimde
" Sabaha kadar gelmiş olurum camı açık bırak yeter."

Bunu duymamla şaşırıp arkama dönmüştüm ama V çoktan gitmişti şok olmuştum az önce olduğumuz konum yaptığı şeyler söylediği şeyler hayatımda hiç bu kadar donuk hissetmemiştim kendimi sanki her şey 1 saniye içinde gerçekleşmişte benim kalbim yavaş atmış gibiydi.

Bacaklarımın feri bile kalmamıştı neler olmuştu onu bile tam kavrayamıyordum. Ne gibi bir işi vardı da birden gitmişti onu da bilemiyordum tek bildiğim benden çok fazla uzaklaşamayacak oluşuydu.

Bütün işlerimi hallettikten sonra Mey ile oynamıştım belki onu bu sıra fazla aksatmıştım V aklımı başımdan aldığı için Mey'e pek sıra gelemiyordu haliyle.

Saat gece yarısını geçeli çok olmuştu ama beni bir türlü uyku tutmuyordu V ile uyumaya alıştığımdan mıydı neydi bilemiyordum yatağımın diğer yanı fazlaca boş geliyordu gözüme.

V gittiğinden beri birkaç kere açık camdan dışarıya bakınmıştım ama onu hiç görememiştim belli ki hissedebileceğim kadar yakın göremeyeceğim kadar uzaktı.

Sabah dersimin olmasını umursamadan bu saate kadar uyanık kalmamın cezasını sabah alarmımın kafa patlatıcı sesiyle çekecektim ama bu hiç umrumda değildi doğrusu sadece aklım V'nin nerede olduğundaydı gece yarısı ne gibi bir işi olabilirdi. Bunlar aklımı kurcalarken camın önündeki hareketlenmeden V'nin geldiğini anlamıştım hemen uyuyormuş gibi gözlerimi sıkıca kapatıp nefesimi kontrollü alıp vermeye çalıştım. Onu beklediğimi düşünmesini istemezdim onu beklediğimden değil öylesine uyuyamamıştım zaten.

Usulca oturduğu yatakta bir süre bekledikten sonra banyoya gidip suyu açmasıyla duşa gireceğini anlamıştım onu ilk defa duşa girerken görüyordum evde ben yokken bütün ihtiyaçlarını gidermeye çalışması onu epey yormuş olmalıydı. Heleki hyunglarımla beraberken.

Yaptığı sakin ve dikkatli hareketlerden benim uyumuş olduğumu düşündüğünü anlamıştım yatağa sakince girdikten sonra ıslak saçlarını bana değdirmemeye dikkat ederek yanıma uzanmıştı üst vücudu yine çıplaktı, yatakta yan dönüp elini önce saçlarımda gezdirdikten sonra sakince dudağıma dokundurmuştu bunlar olurken sessizce beklemek ölüm gibi bir şeydi derin bir nefes alamamak ve onu verememek. Şu an ďünyadaki bütün nefesleri içime çekmek istemiştim öylesine zordu ki her şey.

Nefesi tenimi yakarken yüzünü yüzüme iyice sokup dudağıma sakince bir öpücük kondurduğunda daha fazla dayanamayacağımı anlamış çok doğal bir hareketmiş gibi ona sırtımı dönmüştüm.

Şu an böylesine hızlı çarpan kalbimden bile uyanık olduğumu anlayabilirdi çünkü kalbimin sesini ben dahi duyabiliyordum.

Önce kolunu belime sarmalamış ardından bedenimi olduğu gibi arkadan kendisine doğru çekip yaslamıştı yapbozun iki parçası gibiydik birbirimize öylesine uyumlu ve bir o kadar kenetlenmiştik. Onunla olan bu temasım hem beni yakıyor hem de beni cennette hissettiriyordu. Evrenin en güvenli yeri gibiydi kolları arasında uyumak ama çokta ürkünçtü insan olduğunu bile yeni öğrendiğim bir kedinin kollarında uyuya kalmak. Henüz tanıyamadığım bir kedinin.

Bu uzaylıların varlığını bile şüpheyle ancak kabul edebilen benim için oldukça sıra dışıydı.

Sabahında bin bir zorlukla kalkıp okula gelmiştim o tuhaf gecenin, birkaç dersi kaçırsam da kalan derslere girip eve gidip biraz dinlenmek istiyordum. Uzakta gözüme kestirdiğim Jin hyung ile ayakta hararetli bir şekilde konuşan Hoseok hyungun yanına gitmiştim.

" Kook gördün mü?"

" Neyi hyung."

" Nasıl görmedin dün gece sizin oturduğunuz semtte bir cinayet işlenmiş."












Sevgiler, 1ruined 💕






Notun notu : bir yere spoiler koydum cidden teori okumak istiyorum yazarsanız çok mutlu olurum .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Feline |Taekook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin