Bugün wattye girdiğimde bazen hikayemi silinmiş olarak gördüm sizce bunun sebebi ney biri beni bilgilendirebilirse sevinirim ona göre belki önlem alabilirim şimdiden teşekkürler.İyi okumalar 💜
Tek ilacımız aşktı
Ve oğlum, birbirimizi nasıl içtiğimizden sarhoş olduk.
Ve tüm yapraklar üstümüzde hışırdatırken,
Ve tüm karanlıklar tenimizi kaplarken,
Başını göğsüme yasla
Sana sahip olabileceğimiz hayatın hikayelerini anlatacağım.
A
şkım benim, tek gerçek arkadaşım
~ Pim Stones/ TLWCHH
“ Kook bak sana ne getirdim.”
Jin hyung elinde salladığı bez poşeti havaya kaldırıp bana vermişti. İçinde en sevdiğim marsmallowlardan vardı. Jin hyung ne zaman üzgün olsam bana onlardan alırdı ve çubuklara kaktığı şekerlemeleri dışı çıtır içi yumuşacık olana kadar pişirdi.
Jin hyung yine üzgün olduğumu düşünmüş olmalıydı, sabahki sessizliğim ona bunu düşündürmüştü muhtemelen.
“ Ya hyungie çok teşekkürler.” Elimdeki poşeti bırakmak için mutfağa geldiğimde V mutfak balkonunun kenarında oturmuş aşağıdaki insanları seyrediyordu.
Herkes gelmeden önce yanına gidip hyunglarımın yanında tuhaf bir şey yapmaması konusunda ondan söz vermesini istemiştim. O ise sadece kafasını sallamakla yetinmiş ve odadan çıkıp gitmişti.
“ Ah V .” Hoseok hyungun sesini duymamla balkona çıkıp V’yi kucağına alıp sevmesi bir olmuştu onu havaya kaldırıp patileriyle oynuyordu bu görüntü hem komik hem de tuhaftı.
“ Kook içeri gelsene hadi yeni bir korku filmi çıkmış onu aldım .” Hobi hyung yarım ağız sırıtarak kucağında V ile içeriye geçmişti bu sırıtışı beni bile biraz ürkütmüştü doğrusu.
Hazırladığım çerezler ve içeceklerle içeriye geçip tekli koltuğa oturmuştum, Jimin hyung ise yere televizyonun tam karşısına oturmuştu oraya ne için oturduğunu anlayamamıştım.
“ Hyung yerde rahat oturamazsın istersen bu koltuğa oturabilirsin?”
“ Gerek yok Kook ayağım biraz ağrıyor da böyle daha rahat.”
“ Tamamdır hyung.”
Sonunda ışıkları da söndürünce filmi başlatmıştık, filmin ilk dakikaları bile ürkütücüydü Hobi hyungun neden sırıtarak içeriye geçtiği belli olmuştu.
Birden koltukta yanıma zıplayan V ile yerimde birden sıçramıştım neyse ki kimse fark etmemişti.
V bacaklarımın üzerine uzanıp televizyona bakıyordu bense ona bakıyordum yaşanan olaylardan sonra onu hiç sevmediğim gelmişti aklıma oysa minicik burnunu öpmeyi çok severdim yumuşacık tüylerini sevmeyi de çok severdim.
Artık eskisi gibi olamayacağımız ortadaydı fakat nasıl bir şeyin içinde olduğumuz hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Bunları düşünürken istemsiz bir şekilde elim kulaklarına gitmişti minik kulaklarına, dayanamayıp başına parmağımı değdirdim o ise bu hareketimle başını bana doğru itmişti ondan aldığım bu hareketle daha fazla dayanamayıp başını okşamıştım.
Her zamanki gibi yumuşacıktı sanki zayıflamış gibiydi ya da ben boş yere kuruntu yapıyordum yarın bütün gün evdeydim belki ona yemek hazırlayabilirdim eskiden ben yokken azalan veya kaybolan bazı eşyalar oluyordu ama onlar da onun gibi birini doyurmak için yeterli miydi bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feline |Taekook |
FanfictionBir gün küçük bir kediciği ölümün pençelerinden kurtaran Jeon Jungkook , kediciğin tasmasında yazan ismi seslice okudu yazan isim tek bir harften oluşuyordu : ~ V ~