Bana bir şey hissettir, bir şey
Bana insan olduğumu göster, oh
Bana bir şey hissettir, bir şey
Acı tatlıyı özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi
~Feel something / J.Y
Okulun kantinindeydik birden her şey o kadar sesli gelmeye başlamıştı ki hem aklımdaki sesler hem de dış dünya susmuyordu, kahvemi içerken gözlerimi kapayıp kahvenin o inanılmaz kokusuna vermiştim kendimi. Kahve kokusunu o kadar çok severdim ki kahve bir insan olsa ona aşık olabilirdim tereddüt dahi etmeden.
“ Kook?” adımı duymamla girdiğim kendi dünyamdan sıyrılmıştım,
“ Efendim, Hobi hyung.”
“ Bir sorun yok değil mi fazla sessizsin.”
Sessizdim herkesin aksine, bunu seviyor muydum bilemiyordum çoğu zaman sevmezdim ama şu yönü oldukça iyiydi aklımdaki sesleri duymaktan zihnim yorulmuşken konuşmadığım için bedenim dinlenmiş sayılabilirdi.
“ Yok hyung sadece bir proje için çalışıyoruz kafam orada.”
“ Kookiemiz çok çalışkan ve çok yorgun hyungie .” Jimin hyung saçlarımı karıştırırken Yoongi hyungta inadına onun saçlarını karıştırıyordu.
Jimin hyungun saçlarının güzelliğine çok önem verdiğini hepimiz bilirdik o yüzden Yoongi hyunga sinirli bir şekilde bakarak onu birden ısırmak için hamle yapmıştı Yoongi hyung ise sandalyeden kalkıp kantinden koşarak çıkmaya çalışıyordu tabi peşinde Jimin hyungla beraber.
“ Aman Tanrım attack on civcive şahit olduk az önce.” Hobi hyung kıkırdayarak arkalarından söyleniyordu.
“ Hey bugün sana gelelim mi Kook oyun gecelerinden yaparız hem senin de kafan dağılır nasıl olur ?”
Jin hyung çok düşünceli birisiydi oyun gecelerini çok sevdiğimi bilirdi ne zaman üzgün veya mutsuz olduğumu hissetse oyun gecelerini planlar ve beni yalnız bırakmazdı hatta herkesten önce gelir bana yemek hazırlarken yardım ederdi.
Bu teklifi reddedemezdim onları iyice şüphelendirmek istemiyordum ama onlara aslında hepinizin kucağına alıp sevdiği kedim bir insanmış da diyemezdim çok köşeye sıkışmıştım.“ Olur hyung öğleden sonra dersim yok eve geçerim direkt, sizde okuldan sonra gelirsiniz.”
“ Tamamdır, çok bir şey hazırlama gelirken biz atıştırmalık getiririz.”
“ Tamam hyungiee, ben son dersime kaçar görüşürüz.” Onlarla vedalaştıktan sonra kantinden çıkmış amfiye doğru giderken bu seferde Yoongi hyungun Jimin hyungu kovaladığını görmüştüm cidden çok tatlı duruyorlardı Tom ve Jerry’nin hayat bulmuş hali gibiydiler.
Ders bittikten sonra doğruca eve gitmiştim, kapının önünde durmuş eve girmek için derin nefes alıp veriyordum sonuçta evimde tanıdığım bir yabancı vardı.
Son nefesle birlikte bir nebze olsun toparlayabildiğim cesaretle ki ben bu evde ruh olduğunu düşünürken bile bir gece geçirebilmiştim bir kedi beni korkutamazdı yani korkutmamalıydı en azından ben öyle umut ediyordum.
Sessizce anahtarları yerine yerleştirip sağa çevirdiğimde kapı açılmıştı, anahtar seslerine Mey gelmeyince uyuduğunu anlamıştım.
Salon kapısından içeriyi incelediğimde Mey kendi yatağında uzanmış uyuyordu fakat V ortalıklarda görünmüyordu genelde onu eve geldiğimde bulamazdım sonralardan bir yerlerden fırlayıverir aklımı başımdan alırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feline |Taekook |
FanfictionBir gün küçük bir kediciği ölümün pençelerinden kurtaran Jeon Jungkook , kediciğin tasmasında yazan ismi seslice okudu yazan isim tek bir harften oluşuyordu : ~ V ~