Bölüm 1

18 0 0
                                    


Akari'den

Yine her zamanki gibi ben, Diluc, Yui, Amber, Yakuza ve Kuyita boş boş etrafta gezerken birinin koşarken bana çarpmasıyla irkildim.
Akira; Buda neydi böyle?
Yui; İyi misin Akira?
Akira; Evet, evet sanırım iyiyim
Yakuza; Sana çarpan çocuk nereye gitti?
Elimle karşıdaki yolu gösterdim. Yakuza bir süre gösterdiğim yöne doğru baktı ve sonra oraya gitmemiz gerektiğini söyledi. Sanırım su elementinin sezgilerine güvenebiliriz, bir süre yürüdükten sonra buradaki binaların ve canlıların daha farklı ve tuhaf olduğunu fark ettik. Tahminimce 2 saattir etrafta dolaşıyorduk ve cidden yorulmuştuk. Biraz dinledik, biz dinlenirken Kuyita telefonu kurcalıyormuş birden şaşkınlık içinde bize döndü.
Kuyita; Hey! Biz buraya gelmeden önce saat kaçtı?
Amber; 14:20?
Kuyita; Yaklaşık 2 saattir burada dolaşıyoruz ama saatim farklı söylüyor, saatime göre şuan saat 15:00
Amber; Bu nasıl olur?! Bekle, senin saatin bozulmuş olmalı
Kuyita; İnanmıyorsan kendi saatine bak Ruhani Kaçık
Amber; Bana Ruhani Kaçık deme Ot Beyin!!!
Yui; İkinizde sakin olun lütfen, ve sanırım Kuyita haklı, çünkü benim saatimde öyle gösteriyor...
Amber; Hadi ama, Hepiniz Kafayı sıyırmış olamazsınız değil mi?
Hepimiz endişe içerisinde saatlerimize baktık. Tıpkı Kuyita ve Yui'in dediği gibi saat 15:00'ı gösteriyordu. Ama hepimiz 2 saattir burada olduğumuza çok emindir ve şaşkınlıkla birbirimize bakarken Yui yine dalıp gitmişti. Sanırım yine bir cevap arıyordu, o ne zaman sorunlara bir çözüm veya cevap arasa uzaklara dalıp giderdi.
Yakuza; Yui'yi yine kaybettik, dünyadan Yui'ye yaşıyor musun?
Yui; Buldum! Burada zaman kavramını büken biri yada birşey olmalı, genelde zamanı büken şeyler çok güçlü element bükücüleri yada paralel evrenlere açılan boyut kapıları olur.
Akira; Yui gibi bir Ayaklı Ansiklopedi ile arkadaş olduğumuz için mutluyum.
Yakuza; Yani bu ne demek oluyor?
Kuyita; Element bükücüleri son büyük savaşta lanetlenerek sürgüne gönderilmemiş miydi?Akira;  Ponçik Elf'imiz sonunda yaşadığını gösterdi
Yakuza; Ben ponçik değil miyim?
Yui; Evet ama burada lanet belki kırılmış olabilir

Akira ve Yazuza; Bizi takmıyorlar

Diluc; Susun bi, söylediklerinden bir anlam çıkarmaya çalışıyorum

Yakuza; Her neyse artık buradan ayrılabilir miyiz? Buranın havası cidden hoşuma gitmedi

Hepimiz Yakuza'ya katılıyorduk, bu yüzden geldiğimiz yoldan geri döndük, ama benim içimde hala bir merak vardı. Orada ne olduğunu bilmek istiyordum, ve bu merak beni delirtiyordu. Ateş elementi üyelerinden olmamda sabırsızlığımı arttırıyordu.
Yui ve Kuyita'nın anlattıkları kadarıyla;
Yıllar önce bütün element bükücüleri barış içinde yaşıyormuş, ta ki bir gün Karanlık Elf Lordu, Elf Kralını öldürünceye kadar. Elf Lord, Elf'lere yardım eden bütün element bükücüleri ve melezlere savaş açmış ve bazı son düzey element bükücülerini kendi tarafına çekmeyi başarmış. Savaş bittikten sonra geriye kalan güçlü element bükücülerden hangilerinin hain olduğu bilinmediği için hepsi lanetlenerek insanlardan uzaklara sürgü edilmiş. Ancak bazı mekanlar onların lanetinin bir yere kadar etkisiz kılabiliyormuş, ve hala yaşayan bazı usta element bükücülerinin yaşadığı söylentisi etrafta dolaşıyormuş...
Aslında bir şeyler daha anlatmışlardı ama, ben o sırada Yakuza'nın yaptığı "sevimli olma çabalarını" izliyordum. Bu yüzden dedikleri diğer şeyleri anlamadım. Kuyita ve Yui hala bir şeyler konuşup duruyorlardı, yalan söylemeyeceğim Ayaklı Ansiklopedi ve Ponçik Elf'in nasıl bu kadar bilgililerdi, hiç anlamıyordum. Yol boyunca konuşmaları bitmemişti ve bu giderek sinirlerimi bozmaya başlamıştı, çünkü Ponçik Elf'in saçıyla oynamak istiyordum. Bir süre sonra Yakuza'nın beni dürtmesiyle kendime geldim. 

Yakuza; Hey, Yanar Döner Akira ne oldu? Gözlerin yine kırmızıya dönmeye başlamış?
Akira; Ha? Ah, o mu?
Akira; Sadece Ponçik Elf'in saçlarıyla oynayamadığım için sinirlerim bozuldu. Ve ben neden "Yanar Döne Akira" oldum Bay Çapkın?
Yakuza; Ah, hadi ama bana şunu demeyi bırakmalısın. Çok yakışıklı olmak benim sorunum değil, kızlar beni çok seviyorsa ben ne yapabilirim ki Akira tatlım?
Diluc; Adamım kızlar sana aşık olsun diye her yolu deniyorsun.
Yakuza; Dostum, lütfen karizmamı çizme...
Akira; Olmayan karizmanı diyorsun değil mi?
Akira; Hem bana bir daha "tatlım" dersen, yumruğumu yüzüne geçiririm Yakuza!
Yakuza; Hadi ama~ bugün sizin sorununuz ne? Kalbimi kırıyorsunuz.
Biz böyle konuşmaya devam ederken çoktan yurda gelmiştik bile. Okulumuz yaşadığımız yerlerde çok uzakta olduğu için okulun biraz ilerisindeki yurtta kalıyorduk. Odalarımıza çıktıktan sonra Yui hemen üstünü değiştirip bazı kitapları kurcalamaya başladı. Amber ve bende üstümüzü değiştirdik, sonra Amber yanıma gelip Yui ve Kuyita'nın hangi dilde konuştuğunu sordu. Güldüm, anlattıkları şeylerden hiç bir şey anlamamış meğer, bende anladığım kadarıyla anlattım...

Bela MıknatıslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin