Karşımızdaki gruptan olan bu kişi, birden Yui'ye karşı atağa geçince Diluc baya bir kızmıştı. Ve öfkeyle bağırmaya başladı
Diluc; ERKEKLİK Mİ LAN BU ŞİMDİ?! SAVUNMASIZ BİR KIZA KARŞI GÜÇ KULLANMAK NE LAN?!" Evan; Kes sesini aptal, sizin o Amber denen iğrenç arkadaşınız Clark'a saldırmadan önce düşünecektiniz!! Diluc; AMBER İLE BİZİM NE İLGİMİZ VAR?! Kai; Arkadaşsınız, başka bir sebebe gerek yok sarı!
Diluc öyle çok sinirlenmişti ki, kızın dediklerini umursamadan Even'a oluşturduğu kayalardan yollamaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Diluc kolay sinirlenen veya insanlara bağırıp, saldıran biri değildir. Ama bazı konular var ki onu anında öfkeli bir köpek gibi yapıyor. Umm peki~ bu kötü bir benzetmeydi... [Arkadaşına köpek dedin? Daha neresi kötü olabilir jojum] Her neyse anlatmaya devam edeyim, Even kendine doğru gelmekte olan kaya parçalarını görünce araba farı görmüş tavşan gibi donakaldı. Ama hemen kendine geldi, kayalardan birini yakalasa da peşi sıra gelen diğer kayaların ona çarpması sonucu yere kapaklanmıştı. Even'ın yere düşmesiyle Kai bayağı sinirlenmiş ve bize doğru ateş topları fırlatma kararı almıştı [Sanki füze atacak mübarek, en fazla yanarsın daha?]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O ateş ile saldırıya geçince bende bizimkileri korumak için sudan oluşan bir kalkan oluşturmak istedim ama gelen her ateş topu kalkanımın bir kısmı buharlaştırarak yok oluyordu. Olayın şokunu atlatmayı başaran Yui, onların olduğu bölgeye küçük yıldırımlar yollamaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk başlarda bu sadece bir güç gösterisi olsa da sonrasında ciddi anlamda küçük çaplı bir özel güç savaşına dönüşmeye başlamıştı. Kuyita hala öylece duruyor ve onları izliyordu... Neden öylece durduğunu merak ediyorum, acaba donup kalmış olabilir mi? Ama sonra şokta olmadığını gösterircesine bana bakıp gülümsedi. ve ellerini iki yana açarak yerden bazı bitkilerin çıkışını izledi. Yerden çıkan ve Kuyita'nın eline uzanan bazı sarmaşıklar bileğine sarılmaya başlamıştı, sağ elini onlara doğru uzattığında sarmaşıklardan bazıları karşımızdaki 2 kişinin bileklerine kadar hızlıca uzanıp onları bileklerinden yakaladı ve kök salarak onları yere sabitledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yui'nin yolladığı yıldırımların bazıları, Kuyita'nın sarmaşıklardan geçebiliyordu. Sarmaşıklar sanki iletken bir tel gibi tüm elektrik akımını rakiplerimize iletiyorlardı, şimdi elimizde büyük oranda elektrik ile yüklenmiş dikenli sarmaşıklar bulunuyordu. Elektrik ile yüklenmiş olan sarmaşıklardan nasibini alan birkaç kişi yere yığılıp bayılmıştı. Korkulur bu çocuktan en başından beri sessiz sessiz herkesi izliyordu sadece, şimdi resmen hepimizi arkaya atmış kendi başına çatışıyordu onlarla. Tahminlerime göre 5 dakika ya sürdü ya sürmedi ve Kuyita 6 kişiyi indirmişti. Sarmaşık ve ağaç köklerine karşı ayakta kalmak konusunda direnenler için, soluduğunuzda sizi uyutacak bazı çiçekler oluşturmuştu hemen. Bizi izleyen bazı öğrencilerden bazıları işlerin daha fazla kızışabileceğinden korkmuş bu yüzden koşarak görevli hocalardan birini çağırmıştı. Doğal olarak bir günde 2. kez müdürün odasına gelmiş bulunduk, tabi o ahmak tayfada revire yollanıldı. Müdür yardımcısı bir süre masasına baktıktan sonra iç çekerek konuşmaya başladı, ama Diluc'un öfkesi hala dinmemişti.
Müdür Yardımcısı; Bakın çocuklar burası özel bir okul, bir çok yerden seçilmiş öğrencilerin okuduğu bir okul beni anlıyorsunuz değil mi? Ama siz böyle yaparsanız ben ne yapacağımı bilemiyorum. Bakın sabah 2 arkadaşınız daha olaylara karıştı ve... Müdür Yardımcısı; ... Müdür Yardımcısı; Kasten mi yapıyorsunuz, bilmiyorum ama bu hatanızı anlayana kadar 3 hafta uzaklaştırma almak zorundasınız. Diluc; Ama efendim- Müdür Yardımcısı; Özelliklede senden hiç beklemezdim Diluc. Diluc; Efendim, ilk onlar saldırdılar Yui'ye. Clark ile ilgili olan olaydan dolayı bizi hedef almışlardı. İlk başta sadece kendimizi savunuyorduk, olaylar sonrasında bu şekilde gelişti. Müdür Yardımcısı; Bu öğrenciler Clark'ın arkadaşları mı yani? Diluc; Evet efendim, ben ve arkadaşlarım adına özür dilerim. Savunmasız bir kıza birden saldırmaları beni çok fazla öfkelendirmişti, bu yüzden haddimi aşacak tavırlar sergiledim. Müdür Yardımcısı; Anlıyorum.. O zaman 2 hafta uzaklaştırma alıyorsunuz ve ceza sonunda özür mektupları istiyorum anlaşıldı mı? Hepimiz; Anlaşıldı hocam.
Müdür yardımcısının odasından çıkıncai Kuyita ve Yui sessizce yürürken Diluc yeri yaracak gibi sert adımlarla okulu inletiyordu resmen. Delici bakışları benim bile korkmama sebep olmuştu.
