Bölüm 8

3 0 0
                                    

Diluc odadan çıktığında yüzü asıktı, ne olduğunu sorduğumda;

Diluc; Akira'nın ne ceza alacağı hakkında müdür yardımcısı konuştum. En iyi ihtimalle 2 hafta okuldan uzaklaştırma alırmış. Ama aynı şey Amber içinde geçerliymiş. *iç çeker* bu ikisi sorun çıkarmadan yaşayamazlar mı?
Yakuza; Haklısın ama sende biliyorsun Diluc, ikisi de  gücü ve büyükleri ortam onların sürekli sorun çıkaran insanlar haline getirmiş. 
Diluc; Amber'a insan denirse tabi...

Biz böyle böyle konuşarak sınıfa gittik. Tenefüste Alara'yı lanetleyen kişinin Amber olduğu bütün okula yayılmıştı. Bu ne hız böyle? Bazı kişiler Amber'ın eski dönemlerden kalan mistik bir cadı olduğunu söyleyip duruyorlardı. Tabi ben bunları ciddiye almayacak kadar olgun biri olduğum için dediklerini umursamıyordum.  [hadi oradan] Tenefüste bazı kızlar yanıma geldiler, içlerinden biri beni Akira'yı kucaklayıp götürürken görmüş [Hadi hayırlısı, helvanı ben kavuracağım jojum] bu yüzden benim Akira ile çıktığımı sanmışlar. Emin olmak içinde gelip bana sorular sormaya başladılar. Aralarında Lily'nin de olmasına şaşırmıştım doğrusu, Lily ve ben çocukluk arkadaşlarıyız. Lily'de su elementi üyesidir, eskiden çok yakın arkadaştık ama birkaç sene önce Lily'nin bana karşı bazı hisler beslediğini öğrendim. Arkadaşım olduğu için onu üzmek istemiyordum, ama böyle bir şeyinde olmayacağını bilmesi gerekiyordu. En sonunda bunu ona anlatmaya karar verdim, çok geçmeden aramız açılmaya başladı. Yaklaşık 3 aydır hiç konuşmamıştık, ama şimdi onu birden karşımda görünce şaşırmıştım. Anlaşılan beni hala unutamamıştı.

Babs; Eee Yakuza, sevgilin var mı?
Yakuza; Hayır? Yok neden ki kızlar, yoksa birinizi bana ayarlamak mı istiyorsunuz?
Gwen; Ama biz duyduk ki Akira ile çıkıyormuşsun~ 
Yakuza; Kızlar, bunu size kim söyledi?
Lily; *biraz duraksar* Yoksa söylentiler doğru mu Yakuza-kun?

Evet Lily yıllardır bana "Yakuza-kun" diyor. Ama uzun zamandır konuşmadığımız için birden bana böyle seslendiği için şaşkınlığım kat ve kat artmıştı.

Yakuza; Hayır Lily, çıkmıyoruz dedim ya? Hem kim uyduruyor bunları?
Jade; Biri seni, sen Akira'yı taşırken görmüşte. Bizde sandık ki-
Yakuza; Ne sandıysanız doğru değil, Akira'nın yanında da böyle konuşmayın cidden çok kızar.
Gwen; Hmmm, peki Yakuza sevdiğin biri var mı?
Yakuza; Sorguya çekiliyor gibi hissediyorum?
Gwen; Ah, hayır sorgu değil sadece merak canım.
Jade; Hem bunu bilmek bizim hakkımız.
Babs; Evet Yakuza, söylesene sevdiğin var mı?
Yakuza; Bilmiyorum, yani emin değilim.
Gwen; Peki bu şanslı kızımızın adını alabilir miyiz?
Babs; Yada oğlumuzun. *kıkırdar*
Jade; Saçmalama Babs, Yakuza düz.
Babs; Oh, doğru özür dilerim Yakuza.
Yakuza; Önemli değil tatlım.

Benim öyle dememle Babs kızarıp yere düştü ve bayıldı [Aynen, inandık şuan] Sanırım haklı da, kim bu karizmanın karşısında sağlam kalabilir ki? [Ego desen var] ah doğru, Akira o sarsılmazdı bile...

Jade; Yakuza, bu nasıl bir his?
Yakuza; Ne?
Jade; Birçok kızın senin için deli olması?
Yakuza; Ah, o mu? Hepiniz biliyorsunuz ki 'yere bakan yürek yakan' biriyim ve farkında olmadan birçok kızın kalbini çalmışım.
Lily; Hem de çok...
Yakuza; Bir şey mi dedin Lily?
Lily; Hayır.
Yakuza; Her neyse, nerede kalmıştık? Hah evet, ama o kadar çok kalp var ki hangisi kime ait bilemiyorum bile.

Bu tarz konuşmalar bütün tenefüs boyunca sürmüştü, her zaman dediğim gibi "kızlar beni seviyorsa, ben ne yapabilirim ki?" Son derse girmiştik ve ben iyice sıkılmaya başlamıştım, acaba Akira şuan ne yapıyordu? Uyanmış mıydı? Ben düşüncelerime dalış yapmışken ders bitimi zili çaldı, eşyalarımızı topladık ve disiplin yiyenlerin gittiği sınıfın önünde beklemeye koyulduk. Yaklaşık 5 dakika sonra Amber'da odadan çıktı. Yüzü her zamanki gibi asıktı, ve biz daha ağızımızı bile açamadan konuşmaya başladı.

Amber; Evet müdür çok kızdı, 2 hafta uzaklaştırma aldım. Alara'nın üstündeki laneti kaldırmazsam bu 1 ay olacakmış. O yüzden şimdi Alara cadısının yanına gitmek zorundayım. Öncesinde de dediğim gibi pişman değilim yine olsa yine yaparım. İkisi de hak etmişti, yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

Dedi ve hızlıca aramızdan ayrıldı, bu kızın derdi ne? Diluc artık onun saçmalıklarına alışmış olmalı ki omuz silkip gitmemizi söyledi.

Yakuza; En azından bizde uzaklaştırma almadık.

Demiştim... Demez olaydım keşke, okulun bahçesine geldiğimizde bir grup öğrenci önümüzde duruyordu. İçlerinden biri aniden Yui'ye doğru yerden aldığı bazı bankları fırlatmaya başladı, tabi Diluc ondan saniyeler önce Yui'nin önüne sert topraktan bir barikat oluşturdu. Diluc'un böyle anlarda refleksleri baya iyidir.

Bela MıknatıslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin