[TAMAMLANDI]
"Ne sipariş etmek istersiniz?"
"Seni."
(𝐒𝐞𝐨𝐧𝐠𝐡𝐰𝐚 𝐗 𝐘𝐞𝐨𝐬𝐚𝐧𝐠)🧃
-yarı texting- kısa hikaye-
>>daddy issues değildir aradaki yaş farkı sizi rahatsız ediyorsa ,9 yaş ,okumayın kardeşim :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🧃
Kalabalık sayılabilecek bir kafeye geçip oturduk. Genelde buraya gündüzleri geldiğim için bu kadar canlı olacağını tahmin etmezdim. Köşedeki bir masada siparişlerimizin alınmasını bekledik.
"Ne içersiniz?"
"Sadece su."
Kendisine bir kahve ve bize de su söyledi. Her şeye rağmen o sahte gülümsemesini koruyordu. Kahvesinden bir yudum alıp lafa girdi.
"Uzun süredir görüşmüyoruz. Daniel ile nasıl gidiyor Jihyo?"
Jihyo, Seungmin'in Daniel'i tanımasına şaşırmıştı. Ama ben zaten biliyordum. 2 aptal birbirini bulmuş işte ne güzel geçinip gitsinler.
"Sen nerden tanıyorsun Daniel'i?"
"Yeni tanıştık sayılır. Ve çok iyi anlaştık."
Tedirgin gözlerle Seungmin'i süzdü.
"Pekala. Ayrıldık onunla."
"Yaa üzüldüm."
Bu cümleyi kurarken bile pişkin pişkin gülüyordu. Kim inanır ki onun üzüldüğüne?
"Çok fazla durmayacağız. Yetiştirmem gereken ödevlerim var."
Dedim. Zaten onun yanında kalmak gibi bir niyetim yoktu. Ve gerçekten de tarih dersinden ödevim vardı. Oflayarak bardağımdaki suyun hepsini kafama diktim. Canım sıkılmaya başlamıştı. Hiçbirimiz konuşmuyorduk.
Jihyo, yerinde rahatsızca kıpırdanarak bize döndü.
"Benim tuvalete gitmem lazım."
Kafamla onayladım. Jihyo yerinden kalktı ve yavaşça gözden kayboldu. Şimdi sadece Seungmin ve ben kalmıştık.
Sürekli saatine ve etrafına bakması, sanki bir şey bekliyormuş gibi izlenim vermişti. Gözleriyle beni süzükten sonra konuşmaya başladı.
"Seni rahatsız ediyorsam neden polise şikayet etmiyorsun Yeosang?"
Ne alakaydı şimdi bu soru? Kafayı falan mı yedi acaba?
"Kendi başıma halledebilirim."
"Ahh doğru... Sevgiline yük olmak istemiyorsundur."
