GİRİŞ• Drama

352 29 38
                                    



Yer altı dünyasının kalite ve dolar kokan Drama'sı...

İçime ilmek ilmek işlenip, kanımda enjekte semptomu gösteren maddenin, beyin uzuvlarımı uyuşturan kalitedeki tesiri başımı manyak döndürüyordu.

Zavallı bir dilenci gibi arzu ettim kıvranmayı.

Spontane kahkahalarım kulağa şen şakrak duyulmasa da, rutubetli odada yankı eden günahkar müzikle senkronize oluyordu ya bu bana yeterdi.

Bu his beni şehvetin doruklarına çıkarırken, ağzımdan kaçan zevk nidalarına engel olamadım. Nükte kalan hızımla, elim dudaklarıma gitti.

Ne hoş bir histi bu böyle! Uyuşmaktan sarhoşluğa seyreden bir akıntısı vardı fakat, çok çok daha derinlere iniyordu insiyatifi.

Gelişigüzel kaldırıp indirdiğim kollarımla dans ettiğimi sanıp, o sırada da kendi kendime yaptığım espirilere gülmem acınası gelebilirdi.

Fakat pek de yüksek olmayan özgüvenim, en azından hatrı sayılır egomla bir randevu almaya hazırlanırken, vücudumda donanan tarifsiz elektriklenmeyle bunun hayalini kurdum.

Dans edemiyordum! Bunu farkettiğimde sinirle kaldırdım kollarımı, havalanan bacaklarımı yerden kestiğimde ise beceriksizce zıplayan sakat bir çekirgeyi andırmıştım.

Ani sinirimle artan vücudumdaki basınç biraz daha bilinçsizleşmem adına, ağzıma gönderdiğim ikinci hapa değerdi.

Hemen etkisini görmek istediğim sırada başımı ciddiyetle ellerim arasına alıp müziği kapattım.

Gıcırdayan yatağa bedenimi yaydığımda eş zamanlı olarak odaya dalan Taehyung kadrajıma girdi.

Elini burnuna atarken, "Leş gibi kokuyor." söylenmeye başlamıştı bile.

Rahatsızca kıpırdanıp, bunu kısa kesmesi adına cevap verdim, "Mücevherlerimin kokusu."

"Dalga geçmeyi kes! Ekip toplanacak, fakat senin hala kafan güzel!"

Azarlayışı ve yüksek sesi an itibariyle başımı ağrıtmaya yüz tutmuşken, bunu kamufle etmek adına iki parmağımla kalp yapıp, ona doğru tuttum.

Bende gösterdiği bir etkisi olduğu kanısına varırsa, ben yataktan kalkana dek çıkmayacaktı çünkü odadan.

Dudaklarımdan asla dökülmeyen çatlak sırıtış, birkaç gündür üstümdeydi. Kendimi iyi hissetmiyordum açıkça..

Anlık ruh hali değişimlerimden bahsetmiyorum bile, iki dakika gülüyorsam birkaç saniye sonra da depresif bir hal alabiliyordum.

"Ben gelmiyorum," diyerek fikrimi belirttiğimde kaşları iki kesişen doğru gibi birbirine kafa tuttu.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?"

Şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı az daha. Dünden beri gelmek istemediğimi ona küçük jestlerle belirtmiştim zaten?! Tüm hazırlıklar bugüneydi.

Taehyung'dan izin koparabilmek için ilaçlarımı düzenli bir şekilde almış, söyledikleri konusunda hiçbir inat etmemiştim. Hepsi bugüne yatırımdı!

"Jimin," diyerek söze başladı. Özellikle sakin kalmaya çalışıyor olması, ayrıca komik geliyordu bana.

"Üzgünüm ama sana bir seçenek sunduğumu hatırlamıyorum. Çabuk kalk! Ve hazırlan!"

The 100 |jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin