1• Heves Doyumsuzdur İstekleri Bitmek Bilmez

129 26 68
                                    

Ufkumu genişletip ciddi ciddi moralimi tavan yapan kişi hayatıma girmeden önce, şöyle derdim sanırım. 'Onun için neden efor sarfedeyim ki?'

Haklılık abidesi bu fikri ancak sabaha kadar savunmam mümkündü çünkü artık Jeon Jungkook adındaki şahısla tanışmıştım bile.

Tamamen farklı boyutlara taşıdığım planları neden yapıyordum en ufak bir fikrim, yada bir gayem yoktu.

Sadece -alkışa gerek yok- adaleti ve eşitliği savunan benim prensiplerim için, her zaman böyle burnu havada insanlara ağzının payını vermek büyük bir eğlenceden ibaret olmuştu...

"Jungkook geliyor mu?"

Papyonunu sağlı sollu çekiştirip yine de istediği duruşu yakalayamayan Yoongi'nin papyonunu, parmaklarım arasına alıp düzelterek sorumu yineledim.

"Jungkook da gelecek mi?" Deli gibi gelmesini istiyordum.

Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekken, saatler önce masada eşsiz olduğumu savunarak beni şımartan Taehyung araya girip, "Park Jimin'e bundan sonra bilgi vermiyoruz." dedi.

Yoongi ile aramı açıp irislerine beni hapsederken, sanki karşısında ben yokmuşum gibi üçüncü kişi ağzından diyalog kurdu benimle.

"O yalnızca verilen talimatları yapacak, bir şeyleri bilmesine lüzum yok."

"Hah!" ağzımdan çıkan şaşkınlıktan ibaret nida, içinde bulunduğum tüm durumu teğet geçiyordu resmen.

Son birkaç gündür malum konu yüzünden üzerime gelip duruyor, hareketlerime, tavırlarıma, laflarıma kendince kısıtlama getiriyordu.

Onun dar kalıplarına uymak zorundaydım evet!

Fakat şu an yapacağım gibi uymazsam ne olurdu?

"Sen bana orospu çocuğu demeden önce ben itiraf edeyim," onlara oldukça yabancı gelen ve benim de dakikalar önce tanıştığım buruşuk kağıdı cebimden çıkararak devam ettim,

"Jungkook'un makbuzu. Meksika'da işler nasıl yürür bilmem ama kağıt parçası çok yanlış kişinin elinde."

Her ikisinin de gözlerini ışıldatan ve üstüne üstlük kulaklarımı dolduran tatlı sırıtışları, göğsümü daha bir germeme neden oldu.

Ne kolay lokmaydı şu Jungkook...

Taehyung'u bile tesiri altına alan kağıtla nelere imzamı atacaktım...

Fakat turnayı kolayca gözünden vurduğumu farkeden Taehyung silkelenip, "Yani," diye sorunca haddimi biraz daha aşmam gerektiğini idrak ettim, az sonra olacakları kafamda tartıp biçerken.

Daha çok Yoongi'nin buna şahit olacağı gerçeğini senkronize ettim de denilebilir.

"Yanisi," ufak bir kelime oyunu onları daha da etkilerdi, "El esta en problemas." abartı derecede yaptığım aksan ikisinin daha da sırıtmasını sağlarken, Taehyung'a yaklaşıp yutkundum.

Sanırım.. artık dönüşü yoktu.

Dikkatleri anında bana yoğunlaşırken, daha da sokuldum yakınına. Yaptıklarımla durumu bağdaştırmaya çalışıyorlardı muhtemel olarak.

The 100 |jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin