Önümdeki cipsten bir tane daha aldım ve telefondaki filme dikkatimi verdim. Emily bizi idare edeceğini söylemişti. Bunun rahatlığıyla yataktan kalkmamıştık ve birbirimize sorular sormuştuk. Aslında Anna beni soru yağmuruna tutmuştu desem yeriydi çünkü biraz önce sorduğu soruları yinelemiş ve benim hakkımda bir şeyler öğrenmek istemişti.
Ben de onu cevaplarken konu en sevdiğim filme gelmişti ve izlemediği için bir anda telefonundan açmış, telefonunu kucağımızın üstüne yaslamıştı. Daha eğlenceli olur diye acele bir şekilde dışarı çıkmış ve bir sürü abur cubur almıştım. Şimdi de aldıklarımızı yiyor ve filmi izliyorduk.
Ben defalarca kere izlediğim için arada Anna'yı izliyordum ama o sanki çok önemli bir şeymiş gibi tüm dikkatini telefonuna veriyor ve sürekli filme tepkiler veriyordu.
''Angelina Jolie filmi olduğunu söylediğin için daha farklı bir film olmasını bekliyordum.''
Filmin sonlarına doğru geliyorken ''Yaa..'' dedim. En sevdiğim film aslında bir çocuk filmiydi.
''Aslında en sevdiğim filmi seçmek çok zor. Bir de az önce söylediğim gibi ben dizileri daha çok seviyorum ama kim sorsa ona bu filmin adını veriyorum.''
Sırtımız yatak başlığına yaslıyken çatık kaşlarıyla bana döndü.
''Sana çok sordular mı ki?''
Tepkisine güldüm ve omzuma hafif yaslı olan başına bir öpücük kondurdum.
''Sen aslında ne kadar kıskanç bir kızmışsın.''
Masum bir şekilde dudaklarını büzdü ve ''Bazen.'' dedi.
Kıkırdadım. Kıskanılmak istemek aciz bir duygu olabilirdi ama şu an Anna'nın bana yaşattıkları oldukça hoşuma gidiyordu.
''Hem kaç tane sevgilin olduğunu da söylemedin zaten.''
Sürekli aynı konuyu tekrarladığı için gözlerimi devirdim.
''Ne önemi var güzelim. Bunlar önemsiz şeyler.''
Kirpiklerini kırpıştırarak bana baktı.
''Ama sen benim hakkımda neredeyse her şeyi biliyorsun. Bu haksızlık.''
Trip atar şekilde kollarını bağlayıp önüne döndüğünde kucağımızdaki telefonun düşmesini umursamadan vücudumu ona döndürdüm ve kolumla belini sarıp kendime çektim.
''Rahatlatacak mı bilmiyorum ama ilk ve son aşkım sensin.''
O da vücudunu bana doğru döndüğünde ''Hmm.'' dedi.
Ben de ''Hmm.'' diyerek karşılık verdim.
Gülümseyerek gözlerime baktıktan sonra bakışlarını dudaklarıma indirmişti. Yüzüme doğru yaklaştı ve dudaklarımın üstünü öpüp geri çekildi.
Bir kolum zaten onun belini sarıyorken diğer kolumu da altından geçirip kollarımı doladım ve kendime çektim.
Kendime doğru sımsıkı bir şekilde onu bastırıyorken yüzünü yüzüme doğru kaldırdı.
''Daisy, beni ailenle tanıştırsana.''
Onu saran kollarım gevşerken fark etmiş gibi ''Hayır hayır.'' dedi.
