21

5.3K 271 204
                                    

İyi okumalar


Şu an dünyanın en güzel manzarasına sahip olabilirdim.

Aslında hep kötü sözlere buladığım tanrımı bugün yüceltmeliyim. Çünkü şansa erken kalkmış olmam ve şu anki gördüğüm manzaraya sahip olmam benim için eşsiz bir şeydi ve değil tanrı dışarıda yağan yağmurun her bir damlasına bile minnettarlığımı dile getirebilirdim.

Aşık olduğum kızın uyku yüzünden hafif şişmiş yüzü, dağılmış ve biraz da benim saçlarıma karışmış saçları ve belimin üstünde duran elleri ile baş başaydım. Bu durum başlı başına harika değilmiş gibi bir de dün geceki yaşananlar aklıma gelmeye başlıyordu. Otobüste beni izlediğini dile getirmiş ve uyumadan hemen önce de yaralarımı öpücüklere boğmuştu.

Onu rahatsız etmeden biraz daha sağa kayıp ona doğru döndüm ve sol elimle saçlarını yavaşça okşamaya başladım. Dudakları daha da şişmiş ve büzgün şekilde duruyordu. Bir insan uyuyorken bile nasıl bu kadar güzel olabilirdi anlayamıyordum. Üstelik karşımdaki kişi her seferinde benim dudaklarımı öven biriydi fakat şimdi ise ben, farkında olmadan öne büzdüğü dudakları derin bir öpücüğe boğmak istiyordum.

Hafif kıpırdanmasıyla elimi çektim ve gözlerini yavaşça açmasını izledim. Direkt gözlerimi bulmuş ve kısarak bakmaya devam edip gülümsemişti. Ben de ona gülümsediğimde elleriyle yüzünü ovuşturmaya başladı.

''Saat kaç?''

Alık bir şekilde yavaşça hareket etmesini izlerken ''Aşağı inmemize daha yarım saat var.'' dedim. Onaylar bir şekilde mırıldanırken laf atmak ister gibi ''Sana da günaydın.'' dedim ve ayaklanmaya başladım.

Kaldırdığı başını yatağa geri gömmeden ve gözlerini kapamadan önce ''Günaydın sarı papatyacım.'' dedi. Tepkimi görememesinin etkisiyle gülümsemeden edememiş ve yavaşça banyoya doğru yürümüştüm.

''Ben banyoya gireceğim, hemen çıkarım.''

Tekrar onaylar bir şekilde mırıldandığında yorgana biraz daha sarındı ve ''Ben şimdi banyo yapmayacağım, erken çıkmana gerek yok.'' dedi.

Görmese bile başımı salladım ve çantamdan hemen ihtiyacım olan malzemeleri alıp geri banyoya girdim. Kapıyı kilitleme ihtiyacı duymadan kapattım ve kıyafetlerimi çıkartıp kenara koydum. Çırılçıplak kaldığımda sıcak suyu açıp altına girdim. Mutluydum. Sevdiğim kız ile uyumuş ve onunla uyanmıştım. Üstelik o kız son zamanlarda beni hep gülümseten şeyler yapıyordu.

Elime vücut jelini aldığımda yavaşça vücuduma sürmeye başladım. Yaralarım kabuk bağlamış şekilde duruyordu ve her ne kadar gördükçe Mark'ı düşünüp sinirlenmem gerekse de ben dün geceyi hatırlıyor, yüzümdeki aptal gülüşü engelleyemiyordum.

Saçımı iki kere yıkayıp ardından tekrar vücudumu yıkadığımda işim bitmiş ve suyu kapatmıştım. Kenarda asılı duran havluya sarınırken almadığım kıyafetler aklıma gelmişti. Odada giyerim diye bilerek almamıştım ama şu anda bu haldeyken utanmadan edememiştim.

Yavaşça kapıyı açıp odaya girdiğimde Anna'nın hala yatağa gömüldüğünü görüp rahatlamış ve çantama doğru gitmiştim. Gri bol kazağımı, siyah dar pantolonumu ve siyah iç çamaşırlarımı çıkartıp havluya daha çok sarındım.

İnmemize daha vardı ve Anna'nın o zamana kadar uyuklayacağını düşünüyordum. Buhar ile dolmuş banyoda giyinmek yerine hemen burada giyinebileceğimi düşünüp havluyla vücudumu daha da kurulamaya çalışmış, iç çamaşırlarımı giymiştim. Sonrasında saç havlusu olmadığı için vücuduma sardığım havluyu saçlarıma sarıp pantolonuma uzandım.

Lie | GirlXGirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin