Kaçıncı sınıftı?
Dokuzuncu sınıfın sonlarıydı veya onuncu sınıfın başları da olabilirdi. Becky ile o zaman tanışmıştık. Üstelik çok saçma bir şekilde tanışmıştık. Bana direkt 'Lezbiyensin değil mi?' demiş ve bilmiş tavırlarıyla sohbet etmeye çalışmıştı.
O zamanlar kimlik bunalımı yaşadığım zamanlardı. Anna'nın benden nefret ettiğini kabullenmiştim ve belki de hata yapıyorum diyerek erkeklerden hoşlanmaya çalışmıştım. Buna, kendi cinsiyetinde birinden hoşlanmana ya doğuştan olan bir şey diyorlar ya hastalık ya da seçim. Doğruyu söylemek gerekirse kim ne derse desin hiçbirine katılmıyordum çünkü bu şey, sınıflandırmaya sokulması gereken anormal bir şey değildi. O yüzden bu tür tartışmalar midemi bulandırıyordu. Nefes almak kadar doğal bir şeydi aslında. Ama o zamanlar böyle düşünmüyordum.
Erkeklerin dikkatimi çekmemesi gibi başka kızlar da pek umrumda olmuyordu. Tüm ilgim başından beri hep Anna'ya özeldi. Fakat o zamanlar bu duygudan kurtulmaya çalışmıştım. Yaşıtlarım gibi aptal erkeklerle flört edip yakın arkadaşlarıma anlatıyor olmak istemiştim. Ama bu imkansızdı. Hiçbir zaman böyle bir insan olamamıştım. Lisenin başından beri yakın arkadaşım olan Emily bile o zamanlar beni uyarmış ve kendimi zorlamamamı söylemişti. O hep böyleydi. Akışına bırak, çok kafaya takma diyordu. Fakat küçüklüğümden beri ev içinde yaşadığım şeyler beni inanılmaz stresli yapmıştı. Anna'ya rahatça attığım ilk mesajlar bile arka planında çokça uykusuzluk barındırıyordu.
Anna'yı sevgilisiyle öpüşürken görmüştüm. Bu benim için o zamanlar çok ağır bir şeydi. Sadece o zamanlar için geçerli bir şey değildi bu, evet ama daha toydum. Erkekleri sevmek, Anna'yı unutmak için kendimi çok zorlasam da yaşadığım kötü şeyler sonrası sığındığım tek manzara ve hayal o olduğu için o zaman ihanete uğramış hissetmiştim. Belki haksızdım ama bu his deli gibi damarlarımda akıyordu.
İçimde anlamsız bir öfke oluşmuştu. Belki de sevgimi öfkeyle gölgelemeye çalışmıştım. Ama yine de burnumdan solumuş ve soyunma odasına gitmiştim. Beden dersi için kıyafetlerimi değiştirmem gerekti ve ben hızla nefes alıp veriyor, sinirle kıyafetlerimi çıkarıyordum.
Diğerleri de giyinirken onlardan gözlerimi kaçırıyor ve sadece kendi kıyafetlerime odaklanıyordum. Ne kadar sinirli olduğumu hala çok iyi hatırlıyorum. Haksızdım, doğru düzgün sebebim bile yoktu ama ergenliğe girmiş bir kızın duygularını asla mantık çerçevesinde değerlendirmemelisiniz. Bir anda birkaç saniyeliğine tüm suçu Anna'ya atmıştım.
Arkamdan biri bana yaklaşıyorken bile hiçbir şeyi umursamıyordum. Kendimce değişme planları yapıyordum.
"Lezbiyensin değil mi?"
Duyduğum sesle sonunda soluklanabilmiş ve arkama dönmüştüm. Tanımadığım bir kız ile odada tek başıma kalmış olduğumu o an anlamıştım ve sorusu onu incelememi sağlamıştı.
"Ne- nereden anladın?"
Şaşkınlıkla konuşurken onun gülümsediğini görmüştüm ve "Yani ne saçmalıyorsun?" diye kendimi düzeltmiştim.
"Bakışların kimi görse yakacakmışsın korkusuyla hep başka yerlerdeydi."
Giydiğim tişörtü düzeltirken diğer kıyafetlerimi katladım ve "Yani?" dedim.
"Her göz kaçırana bunu mu diyorsun?"
Katladığım kıyafetlerimi çantama sıkıştırırken o gülmüş ve "Hayır." demişti."Sadece kafadan atmıştım ve sen kendin hemen kabullenip telaşlandın."
Sonrasında işler çok saçma yürümüştü. Dediğim gibi, kendimi erkekleri sevmeye zorladığım aptal bir dönemdi ve hem Anna'ya olan hırsım, hem de inatlaşmalarım yüzünden çok saçma şeyler yapmıştım.
Becky'nin beni sürüklediği yerlere gitmiş, dediği şeyleri yapmıştım. Ona kanıtlamak için kalbimde hala Anna'yı taşıyorken başka erkekleri öpmüş ve bunu sorun etmemiştim. Her anım da Becky tarafından kayıt altına alınıyordu.
O zamanlar Emily ile bile aram açılmıştı, Becky'i hiç sevmiyordu. Fakat ben aptallığımın doruklarındayken sadece özgür olduğumu hissediyordum.
Bir süre sonra Becky beni görüntülerle tehdit etmeye başlamıştı. Bu hiç beklemediğim bir anda olmuştu. Ne yapacağımı bilememiştim ve rezil hissetmiştim. Yeni kendime gelmeye başlamıştım. Emily'i kaybettiğimin farkına varmıştım ve içimden Anna'yı özlemiştim. Ona ihanet ettiğimi hissediyordum. Yaz tatili geldiğinde Emily ile tekrar konuşmaya başlamış, başımdan geçenleri anlatmıştım ve Becky'nin bana ilgisinin olduğunu anlar anlamaz onunla sevgili olmuştum. O an için en iyi seçenek buydu.
Tek isteğim o süreçte onda bana ait olan her görüntüyü silmek bir nebze de olsa bana karşı kötü bir şey yapmamasını sağlamaktı.
Yedekleme ile uğraşamayacak kadar üşengeç biriydi ve ben sevgili numarası yaparken bu durumu halletmiştim.
Fakat iş sandığımdan daha farklıydı. Becky cidden bana aşık olmuştu. Daha kötü hissetmeye başlamıştım bu yüzden. Hem Anna'ya ihanet ettiğimi düşünüyordum hem de beni seven birinin kalbini kıracaktım.
O yaz babasının işiyle ilgili sorunlar çıktığı için apar topar gitmek zorunda kalmışlardı ve ben sahte gözyaşları içinde başka birisini sevmesini, beni unutmasını söylemiştim. On altısına yeni ulaşmış kişilerdik, ciddiye almamalıydık duyguları. Bununla kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.
O gittikten sonra numarasını engellemiştim ve onunla tüm iletişimimi kesmiştim. Çok iyi hatırlıyorum, hemen sonrasında da koşarak Anna'nın her zaman gittiği mekana gitmiş ve uzaktan onu izlemiştim. İçimde bana neler yaşattığından haberi yok bir şekilde arkadaşlarıyla konuşuyor, sevgilisinin elini tutuyordu.
Akşam olmak üzereydi ve ben Anna'yı gördüğümde derin bir nefes bırakabilmiştim önümdeki camın ardından. Emily onca söz sarf etmiş olsa da öncesinde, sadece o zaman aklım başına gelmiş ve kendime hasta muamelesi yapmayı, olmadığım biri gibi davranmayı, hoşlanmadığım bir şeyden zorla hoşlanmaya çalışmayı bırakmıştım.
Ve o zaman anlamıştım sevgimin yükünün ağır gelmesinden dolayı en ufak bir şeyde nefrete koşmuş olduğumu. Yaşımı bahane edip bir insan bir insanı bu şekilde bu yaşta sevemez demeyi de bırakmıştım. Yaş, cinsiyet hatta hiçbir şeyin önemi yoktu. Kendimizi bu kadar zorlamamız da kendimize karşı yapacağımız en kötü şeydi. Sadece seviyordum işte. Kalbim seviyordu sadece. Bu kadar.
Şimdi Becky'nin okula tekrar geldiğini öğrendiğim an, pek de güzel bir an değildi.
Her şeyin ötesinde, Anna'yı aldattığım hissi tekrar gelmeye başlamıştı. Şu an aramız böyleyken ona Becky'den bahsetmem imkansızdı.
Beni görmemesini sağlamak için hemen arkama döndüm ve Emily ile hızla okulun içine doğru yürümeye başladım.
Sınıfın içine girdiğimizde nefes nefese kalmıştık bile.
"Aynı okuldasınız Madison. Ondan kaçman imkansız."
Bildiğim şeyi dışarıdan yine duymak pek de iyi hissettirmemişti. Başımı salladım.
"Sonuna kadar şansımı deneyeceğim. Önce Anna ile aramı düzeltmek istiyorum."
Sıraya geçip oturduğumda Emily de yanıma oturmuştu.
"İlişkinizde aptal olan tarafın ve bu soğukluğun sebebinin sen olduğunu seziyorum, niye acaba?"
İki elimle başımı tuttum ve derin bir nefes verdim.
"Haklısım. Ama aptal olsam da, her şeyi yoluna koyacağım elbet."
biliyorum çok kısa o yüzden
YARIN YENİ BÖLÜMM ♥️♥️Sizi seviyorum
Desteğiniz için çok teşekkür ederim 🥺♥️♥️♥️♥️