13. Bölüm

983 64 13
                                    

-"Şimdi ne yapacaksın Ülkü"

"Bilmiyorum ona kızmaya pek hakkım yok gibi çünkü onu çok üzdüm."

"Aaa bu arada bir isteğimiz olucaktı. Bir karşılaşma daha yapabilir miyiz?" dedi Asya. Bende onunkoluna dişleğimle vurdum.

"Üzgünüm ama bunu tayfunun kabul edeceğini düşünmüyorum."

Anlıyoruz anlamında hafifçe kafa salladık.

"Ama bundan sonra en iyi arkadaşımsınız. Ne zaman sorununuz olursa benimle paylaşabilirsiniz."

Hepimiz birbirimize gülümsedik ve sarıldık.

...

Sıramda oturuyordum. Sinan arkasını döndü ve konuşmaya başladı.

"Elif o tutumum için özür dilerim. Sana inanmalıydım."

Onu pek dinlemiyormuş gibi kitabıma bakarak konuştum.
-"Evet bana inanmalıydın."

Ben kitabıma bakarken Sinanın saçıma dokunduğunu hissettim. Ne yaptığını sorarcasına baktım.

O ise benim fotoğrafımı çekti ve bana gösterdi.
"Çok sevimli oldun."

Saçıma çok sevimli bir toka takmıştı ve benim kameraya kızgın bakışlarımda fotoğrafa ayrı bir sevimlilik katmıştı.

-"Teşekkürler ama kabul edemem. Önce vişne suyu sonra toka." dedim ve elimi saçıma götürüp tokayı alacakken beni durdurdu.

"Hayır bu sana yaptığım haksızlık içindi ama eğer istersen bana biyoloji çalıştırarak beni mutlu edebilirsin."

"Barıştık mı?"

-"Barıştık"
Dedim tatlı bir tebessümle.

"O zaman yarın şehir kütüphanesinde buluşalım."

-"Peki"

...

Kütüphaneye girdiğimde Sinanı aradım bana bir masadan el sallıyordu. Hemen yanına gittim ve önündeki sandalyeye oturdum. Sırtımdaki çantayı yanımdaki sandalyeye koyduktan sonra Sinan bana seslendi.

"Seni okul kıyafeti dışında bir kıyafetle görmek şaşırttıcı yani şey çok güzel olmuşsun."

Üstümde üstü mavi altı çiçek desenli bir elbise vardı ve iki deseni kahverengi ince bir kemer ayırıyordu.

-"Teşekkürler"

"Tokanı takmamışsın beğenmedin mi?"

-"Hayır sadece zarar görsün istemedim. Bu nedenle odamda ama bir dahakine takacağım."

Biyoloji kitabımı çantamdan çıkardım ve kaldığımız konuyu açtım.

-"Hadi başlayalım."

Elini yanağına yaslamış bir şekilde bana bakıyordu.
"Peki"

Birkaç sayfa çevirmiş ve konunun bir kışını anlatmıştım oda bana bakıyor ve dinliyordu.

-"Anladın mı?"

"H-ha efendim."

-"şey anlattığım konuyu anladın mı?"

"Evet, evet."

Önümdeki test kitabından bir soru açtım ve ona gösterdim.
-"Bu soruyu çözebilir misin?"

Açtığım soruyu gayet iyi çözüyordu ama bir yerinde takılmıştı. Bende daha iyi anlatmak için oturduğum yerden kalktım ve yanına oturdum. Anlamadığı yeri birkaç kes anlattım. Ama bir türlü anlamıyordu. Yüzümü avuçlarının içine aldım ve biraz dinlendim.

O ise önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Özür dilerim istersen biraz dinlene biliriz."

O çok düşünceli ve tatlıydı. Bana her dokunduğunda mutlu hissediyordum.



Bana Okçuluk ÖğretmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin