Bir daha heyecanlı yerinde bırakırsam kafamda şişe kırın
-
"Neyi ima ediyorsun?" Diye sordu bir numaralı kahraman anlamsız bakışlarla İzuku'ya bakarak. İzuku uyuşan bacaklarının açılmasıyla demir halkaların çok sıkı olduğunu fark etti. Yorgun argın cevap verdi.
"Tam on bir yıl oldu All Might... Yalanlarını fark edeli tam on bir yıl oldu."
"Ne yalanından bahsediyorsun?"
"Her kahramanlığınızın arkasında bir yalan saklı. Bunu biliyorum. Herkes yakaladığınız kötü ile sizi överken kimse olay esnasında o kötüyü yakalamak için parçaladığınız binalardan bahsetmiyor. Kimse enkaz altında kurtarılan adamdan değil de ölen çocuğundan bahsetmiyor. Kimse..." dedi ve duraksadı. "Kimse o gün uzun uğraşlarla kim bilir kaç binanın daha yıkılmasına vesile olarak öldürdüğünüz kötüden değil de ara sokakta annesini kaybetmiş ve ölüme mahkûm bırakılmış bir çocuktan bahsetmedi..." yüzü ifadesizdi. Bomboş bir şekilde karşıya bakıyordu olduğu yerden. Fakat ses tonu kinci ve öfkeliydi. Sanki hep bu kelimeleri söylemeyi beklemiş gibiydi. "Çünkü siz herkese yalan söylediniz." All Might'ın yüzünde üzgün ve meraklı bir ifade yer almıştı. İzuku devam etti. "Ve ben, yalancı değilim. Çünkü ben kahraman falan değilim. Çünkü bir özgünlüğüm falan yok."
-
"Neden burada duruyoruz?! Onu almamız gerek!" Himiko bir sağa bir sola giderek dakika başı söylenip duruyordu. Tomura ise bir eli boynunda boş boş düşünüyordu. İzuku'nun kendini aptalca ve boşu boşuna ortaya koymayacağını biliyordu. Neden sarı saçlı çocuğun yanına gittiğini düşünüyordu. Gerçekten kendilerinin kaçmasını sağlamak için miydi? Belki de kahramanlarla yüzleşmek istemişti. Dabi ise tüm bu olanları aptalca buluyordu. Zaten İzuku kendisi gitmek istememiş miydi? Ne diye onu kurtarmaları gerekiyordu. Toga'ya da anlam verememişti.
"Sizi anlamıyorum İzuku'yu ne-" Toga'nın söylenmesine izin vermeden lafını böldü Tomura.
"Eğer ortalıkta ciddi bir durum olsaydı İzuku çoktan burada olurdu. Artık çeneni kapa." All For One'ın ciddi bir durumda İzuku'yu kesinlikle yanlarına geri getireceğinden kesinlikle emin olarak söylemişti bunu Tomura. Öyleydi de zaten. All For One İzuku'yu kahramanların elinden almaya çekinmezdi.
-
"Üzgünüm Midoriya, ne yazık ki sana inanamam." Diye yanıt verdi All Might. İzuku ona inanmasını beklemiyordu zaten. Yorgunca özlerini devirdi. Sadece kendinin yalancı sanılması onu oldukça rahatsız etmişti. Keşke yalan söylüyor olsaydım. Bir özgünlüğüm olsaydı ve sizden saklıyor olsaydım. Var olmayan bir şeyi engellemek için uğraştığınız şeyler boşa gitmemiş olurdu hem...
All Might'ın geri adım atmasıyla içeriye bir doktor girdi. All Might odadan çıkmak için arkasını döndü ve yavaş adımlarla yürüdü.
"Etkisiz hâlde bırakılman gerekiyor." Dedi son olarak ve odadan çıktı.
Doktor ise İzuku'nun yatay pozisyonda olan sağ kolunun iki demir halka arasına bir serum daha yerleştiriyordu. Sanki aynı zamanda All Might'nun son dediği cümleden güç almıştı doktor. İzuku yavaş yavaş sağ elinin parmaklarının uyuştuğunu hissetti. Boş ve umursamaz bakışlarla odanın tam karşısındaki cam duvara bakıyordu. Ağır göz kapakları güçsüzce açılıp kapanıyordu. Gözlerini kapatıp dakikalar sonrasında açtığında sarı saçlı çocuğun camın karşısında onu izlediğini fark etti. Doktor ise hâlâ kolundaki serumla uğraşıyordu. Çatık kaşlar fakat kızgın olmayan bir ifadeyle duruyordu çocuk. İzlediği kişinin uyandığını fark ettiğinde hemen önünde durduğu cam bariyerini duvarın sağındaki kapıdan içeriye girdi ve yeşil gözlerin karşısına geçti. İzuku dudaklarını araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hak Edilen Güç | Villain Deku (Devam ediyor)
FanficGecenin en karanlık ve soğuk saatleri yaklaşmıştı. Çocuk tekrar ayaklandı. Bu lanet ara sokaktan çıkmak istiyordu. Kafasını yere eğerek sadece yolu görüş alanına koydu ve güçsüz adımlarını tekrarladı. Ve yürümeye başladı. Adım attı. Sonra bir adım d...