10

3.1K 80 19
                                    

Haikyuu karakterleri ile toxic ilişki

~

Tendou
Evde Tendou'nun dönmesini bekliyordun, oturma odasında kitap okuyordun, aniden kapı şiddetle açıldı ve birinin oturma odasına geldiğini duydun, bu Tendou'ydu. "Oh... Merhaba hayatım, günün nasıl-" Tendou'yla konuştuğun sırada senin boynunu sertçe tutarak sözünü kesmişti.
"Y/N... bodrum katına geri dönüyorsun." dedi, ikinci saniyede şok oldun "N-Ne?! Hayır Tendou l-lütfen! Hiçbir şey yapmadım!" yalvardın. "Hiçbir şey? Yalan söylemek istediğine emin misin?" dedi. "T-Tendou lütfen ne yaptığımı söyle..." dedin.
"Bugün kaçmaya çalıştın... Sana evi terk etmek hakkında ne söylemiştim? Bu senin için tehlikeli... Yaptığım her şey seni korumak için!" gülümsemesi ile söyledi, gözyaşlarının akmasına izin verdin. "Ağlamayı kes... Güzel gülümsemeni görmeme izin ver." dedi, başını salladın ve zorla güldün.
"Çok iyi hayatım~ belki cezaya ihtiyacın yoktur, ama bir daha böyle bir şey denersen, seni bodrum katına götürürüm. Kız kardeşinle aynı sonu istemezsin, değil mi?" dedi, korkarak kafanı salladın, o da sadece onayladı ve odasına gitti, sessizce ağlamak için orada kaldın.

~

Suna
Evde ablanın eve geri dönmesini bekliyordun, okula gitmek için evden çıktığından beri ona ulaşamıyordun, eve erkek arkadaşın Suna ile birlikte dönmüştün, akşam yemeği hazırdı ama yalnız yemek istemiyordun.
Kapı zilini duydun ve kim olduğuna bakmak için gittin, o elinde sevimli pembe bir kutu tutan Suna'ydı. "Merhaba!" dedin ve bir öpücükle selamladın, onu içeri davet ettin ve ikiniz takılmak için senin odana ilerlediniz, kutuda güzel bir kolye vardı, üstünde senin adın ve yanında onun soyadı yazıyordu, bunu sevdin.
Gece boyunca senin evinde kaldı, ertesi sabah, ablan hala evde değildi, ona mesaj atmayı denedin ama fark ettin ki telefonunu odasında bırakmıştı, yani onunla iletişime geçmek için bir yol yoktu. "Ya ona bir şey olursa Suna?" dedin biraz endişeyle. "Eminim iyidir, endişelenme, artı burada ben varım, yalnız değilsin hayatım." dedi, onun sözlerine başını salladın ve ona sarıldın.
Bunun farkına varamadın, ama o seni yavaşça kız kardeşinin rastgele bir daha dönmemek üzere ortadan kaybolduğuna inandırıyordu, ayrıca ona güvenerek onu bir 'kurtarıcı' olarak görmeni sağlıyordu. Bunlar sadece manipülasyondu, en sonunda zihnin pes etti, Suna'ya güvendin, ama onun senin kardeşini öldürdüğünü ve toprağın altına sakladığını bilmiyordun, senden onun olmanı istiyordu.

~

Sakusa
Eve sakince yürüyordun, Sakusa ile olan ufak randevundan dönüyordun bu yüzden çok mutluydun. Eve vardığında kimseyi bulamadın, abini, anneni veya babanı... Hepsinin telefonu tezgahın üzerindeydi ve yemek hazırdı, bir yere gideceklerinden bahsetmemişlerdi.
Kapı zilini duydun bu yüzden kim olduğuna bakmak için gittin, o Sakusa'ydı. "Merhaba sevgilim." dedi maskesini çıkarırken ve sana bir öpücük verdi. "Hey Sakusa! İçeri gel" dedin, başını salladı ve içeri yürüdü. "Yemek ister misin, annem hazır bırakmış." Sakusa onayladı ve ikiniz masaya oturdunuz.
Sakusa seni kandırmanın kolay olduğunu biliyordu, birinin söylediği bir şeye inanırdın ve bu en kötü yanındı, bu yüzden birkaç kötü durumda kalmıştın. "Hey sevgilim... Bence ailen sensiz olmak için gittiler." dedi Sakusa.
"Ne demek istiyorsun?" ona sordun. "Sana nasıl davrandıklarını görmedin mi? Sanki seni istemiyorlarmış gibiydi..." dedi, gerçeklik algın kararmıştı, o an Sakusa'ya güvenmiştin... Kötü hata. "Haklısın... Ama... Onların beni istemeyeceği ne yaptım ki?" diye sordun.
"Onlar seni takdir etmiyorlar sevgilim... Ama ben ediyorum, her bir parçanı sevdiğimi biliyorsun, değil mi?" dedi, gülümsedin ve başını salladın. "Seninle yaşamama ne dersin... Bu sayede sana bakabilir ve seni koruyabilirim?" dedi, sandalyenden fırladın. "Gerçekten mi Omi?! Bu beni çok mutlu eder!" dedin, ona sıkıca sarıldın ve kucağına oturdun.
Sakusa güldü ve parmaklarını saçında gezdirdi. "Biliyorum sevgilim... Biliyorum." dedi. Biraz olsun biliyor muydun ailenin yerin iki metre altında olduğunu, öldüklerini... Ve bunu kim yaptı? Erkek arkadaşın... Senin tamamen onun olmanı istedi, rahatsız edecek kimse olmadan, onun sahip olduğuna karışacak kimse olmadan.

~

Tsukishima
Kulaklıklarınla sessizce eve geri dönüyordun, Tsukishima'yı tüm gün görmemiştin, okula gelmemişti ve aramalarına veya mesajlarına dönmemişti. Onun için endişeleniyordun. "Umarım iyidir..." kendi kendine düşündün yürürken.
Biraz olsun biliyor muydun birinin seni takip ettiğini, saklandığını ve fotoğraflarını çektiğini, bu kişi Tsukishima'nın kendisiydi. Siz çıkmaya başlamadan önce bile sürekli seni takip etti, senin hakkında sağlıksız takıntıları vardı, bundan haberin yoktu.
Saklandığı yerden çıktı ve sana doğru koştu. "Hey, Y/N!" dedi, müzik çok sesli olmadığından onu duyabildin, kulaklıklarını çıkardın ve Tsukishima'yı görebilmek için etrafında döndün. "Bebeğim!" dedin, ona yürüdün ve sıkıca sarıldın.
"Beni endişelendirdin, neden aramalarıma veya mesajlarıma cevap vermedin?" sordun. "Bugün sadece çok meşguldüm... Bunun için üzgünüm sevgilim." dedi, başını salladın ve konuşarak senin evine yürüdünüz. Vardığınızda ona tutkulu bir öpücükle görüşürüz dedin, sonra evine girdin ve odana ilerledin, odan tamamen Tsukishima'nın resimleriyle doluydu... Senin de ona karşı sağlıksız takıntıların vardı, onu ortaokuldan beri takip ediyordun ve buna lisede de devam ettin. İkiniz de birbirinize saplantılıydınız, mükemmel uyum, değil mi?

Haikyuu Karakterleri x Y/N One-ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin