11

583 51 23
                                    

ROSE

Sert şeyde döndüm ve güzel kokuyu içime çektim. Dudaklarım bir tene deydi. Biri beni sarsmaya başladı. Küçük elleri görünce arkamı döndüm. "Taekwon?" dedim. "Siz ne yapıyorsunuz?" dedi. "Kimle?" dedim. Yanıma baktım. Jimin vardı. Çığlık atarak geriye sıçradım. Koltuktan yere düştüm.

Jimin uykulu gözlerle bana baktı. "İyi misin?" dedi. "Hıhı." dedim. Yerden kalktım ve eteğimi düzelttim. Taekwonun elinden tutup odasına götürdüm. "Sen okul formanı giy ben seni götüreceğim tamamı mı." dedim. Kafasını sallayınca odadan çıktım. Taehyungun odasına girdim. Sarmaş dolaş uyuyorlardı. Odadan çıktım ve lavaboya girdim. Yüzümü yıkadım ve lavabodan çıktım. Taekwon formasını giymişti. "Ben dışardan birşey alırım sana." dedim. Kafasını salladı ve elimi tutu.

"Bekleyin." dedi Jimin ve ayakkabılarını giydi. "Bende geliyorum." dedi. Jisooya mesaj atmıştım.

Taekwonu okula bıraktıktan sonra Jiminle bir kafeye oturmuştuk.

JİSOO

Biri belimi hayvan gibi sıkıyordu. Düşündüğümde olabilecek tek kişi Taehyungdu. Gözlerimi araladım. Taehyungun kafası göğüsümün üstündeydi. Hala uyuyordu. Hafifçe onu dürttüm ve "Şşt, uyuyor musun?" dedim. Ses gelmedi. Telefonumu elime aldım. Saat 12:30 olmuştu. Sehundan ve Lisadan yaklaşık 10 arama vardı. Rosedende bir mesaj.

Rose: Taekwonu biz okula bıraktık.
09:10

Taehyungu hafifçe dürttüm. Sesizce "Taehyung." dedim. Saçlarından yüzünü göremiyordum. Saçlarını tutum ve gene "Taehyung." dedim. "Hı?" dedi uykulu sesiyle. "Uyan hadi." dedim. "Ben uyumak istiyorum ama." dedi. "Saat 13:00" dedim. "Sen abartmayı seversin." dedi ve bana baktı. "Gerçek saat ne?" dedi. "Tamam yakaladın beni... 12:35" dedim. Hızlıca bana sarılmayı bıraktı ve yatakta doğruldu. Gözlerini ovuşturuyordu. Yataktan kalktım ve giyeceklerimi alıp odanın dışındaki lavaboya girdim.

Kapı çaldı. "Efendim?" dedim. "Taekwon nerde?!" dedi. "Rose ve Jimin onu okula bırakmış." dedim. "Hıhı." dedi ve gitti.

Üstüme birşeyler giyip çıkmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüme birşeyler giyip çıkmıştım.

"Geç kaldığım için gerç-" İrene ve Sehun öpüşüyordu. Geri geri gidip odadan çıktım. Taehyunga çarptım. "Yanmadın değil mi?" dedi. "Gel-" Neden görmemesi için uğraşıyordumki? Kapı birden açıldı. İrene ve Sehundu. "Genemi öpüştünüz?" dedi Taehyung. İrene kafasını önüne eğdi. "Neyse, senle artık işim olmaz." dedi Taehyung ve kolumdan tutup yürümeye başladı.

"İş?" dedim. "Bana ne işten." dedi ve arabanın ön kapısını açtı. "Eminim Sehunda birşey demez." dedi. O da bindi.

Yaklaşık 30 dakikadır yoldaydık. "Eğer İrene için üzülüyorsan üzülme." dedim. Gülümsedi ve "Ona üzülmüyorum." dedi. "Neye üzülüyorsun?" dedim. "Boş ver." dedi. "Boş vermek istemiyorum." dedim. "Bende birçok şey istemiyorum ama oluyor." dedi. "Banamı sinirlisin?" dedim. "Neden olayımki?" dedi. "Bilmem. Genelde bana sinirli olunca böyle konuşursun." dedim. "Nasıl?" dedi. "Böyle." dedim. Arabayı kenara çekti. Üstündeki gömleği çıkardı ve bana baktı. "Sevişelim mi?" dedi. "Yolun ortasında mı?" dedim. "Yani kabul ediyorsun?" dedi. "Hayır ama yani yolun ort-"

Dudağını dudağıma bastırdı. Onu öpmedim ama geride çekilmedim. Kendisini geriye çekti. Yüzlerimiz hala çok yakındı. Elini saçlarıma götürdü. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve daha çok yaklaştı. Ben geriye çekildim. "İreneye üzülüyorsun diye beni öpemezsin." dedim. Bağırarak "İRENEYE ÜZÜLMÜYORUM! SENİ ÖPMEK İSTEDİĞİM İÇİN ÖPÜYORUM!" dedi. "Öylede yapamazsın!" dedim. Birşeyler mırıldandı.

"İrene umrumda değil tamamı?!" dedi. "Ne bok yerse yesin hiç umrumda değil!" dedi. "Umrumda olan kişi sensin." dedi. Şaşkınca ona baktım. Araba çalıştı ve hareket etmeye başladı.
















Taekwonuda alıp eve gelmiştik. Taehyungla hiç konuşmamıştık. "Siz küsmüsünüz? dedi Taekwon. "Hayır, değiliz." dedim. Taehyung cevap vermedi. "Anlamadıysan diye söyleyim babanın bakışı 'küs değiliz' bakışı." dedim. "Eve gelene kadar öyle baktı." dedi Taekwon.

Taehyung anahtarı sertçe masaya bıraktı ve bize baktı. "Ben duşa giriyorum." dedi ve gitti. Taekwon bana sarılıyordu. "Korktun mu?" dedim. "Ben korkusuzum." dedi. "Pekala." dedim. Yatak odasına gittim. Çıkmasını bekliyordum. Kapıyı kapattım ve yatağa oturdum. Lavabonun kapısı açıldı. Taehyung beni boydan süzdü ve eline bir tişörtle şort aldı. Yataktan kalktım ve yanına gittim. "Tamam bana sinirlisin ama lütfan Taekwonun yanında böyle yapma korkuyor." dedim. Bana baktı ve işine geri döndü.

Taehyungu seviyordum ama doğru olmazdı birlikte olmamız. Sevgili olduğumuzda hep kavga ederdik. Şimdi gene birlikte olsak kavga edip Taekwonu daha çok üzerdik. Bana baktı sonra elindekine. Elindekileri dolaba geri koydu ve bana döndü. "Demiştin ya..." dedi. "Beni istediğin zaman öpemezsin diye, hiç umrumda değil." dedi ve beni kendisine çekip dudağımı öpmeye başladı. Bende onu öpmeye başladım.

Beni kucağına aldı ve dudaklarını boynuna indirdi. Azımdan küçük bir inilti kaçtı. Dudakları yavaş yavaş göğüsüme iniyordu. "Anne." dedi Taekwon. Birden kapıda belirdi. "Ne yapıyorsunuz?" dedi. "Şey... Şey... Baban şu şeye ulaşamamış bende dedimki beni kucağına al ben o kıyafeti alıyım." dedim. "Babamın boyu o kadar." dedi Taekwon. "Ulaşamamış işte." dedim. "Tamam ya." dedi. "Baba televizyon çalışmıyor." dedi Taekwon.

Taehyungun kucağından inip "İlk ödevler." dedim. Taekwon odadan çıkınca Taehyung "Küçük şey hissedip mi geliyor anlamıyorum." dedi. Belimden tutu ve bana sarıldı. Yüzlerimiz çok yakındı. "Devam edelim o za-" "Anne." diye bağırdı Taekwon. Taehyung olduğu yerde sinir krizi geçiriyordu. "Git bak şuna sonra gel." dedi. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

-

Bölümün sonuna geldin. Bölümü beğendiysen oylamayı unutma. 💜

Diğer kitaplarım COOPERATION ve I HATE YOU da deneyebilirsiniz.

I HATE U'nun ikici kitabı yayımda!

EX | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin