EX | TAESOO

6

Etrafımda döndüm. Bir el belimdeydi. Gözlerimi araladım. Tam karşımda bana bakan Taehyungu gördüm. "Ah, gene mi." dedim ve örtüyü kafama kadar çektim. Taehyung gülüyordu. Çıplak karnına vurdum ve "Gülme." dedim. Üstümde Taehyungun dün giydiği beyaz gömlek vardı. Telefonum çalmaya başladı. Jungkook görüntülü arıyordu. "Açsana." dedi ve açtı. "Ne yapıyorsun ya!" dedim. "Merhaba oğlum." dedi Taehyung. Hızlıca telefonun ekranına baktım. Taekwon bize gülerek bakıyordu. Arkasında Lisa ve Jungkook vardı.

Telefonu Taehyunga attım ve yataktan çıktım. "Annem nerde?" "Burdayım ben bekle." dedim. Aynaya baktım ve gömleği düzeltip saçımı düzelttim. Telefonu aldım. "Ah bende şey bugün gömlek giydim. Geldim bu baban hala uyuyor." dedim. Taehyung güldü ve "Aslında o iş öyl-" Elimle azını kapadım ve "Her zamanaki gibi çok yakışıklısın ama bizim işimiz var. Senin okulun bitince ben seni arıyacağım." dedim ve telefonu kapattım. Telefonu Taehyunga attım. "Ah!" dedi. "Sen varya sen." dedim ve ona vurmaya başladım. "Sakin ya!" diyerek kollarıyla kendini koruyordu. "Gömlek kobini ha." dedi ve gülmeye başladı. Bileklerimden tutu ve beni yatağa çekti. Bir eliyle iki bileğimden tutuyordu. Diğer eliyle saçınla oynuyordu. "Ya bırak!" dedim. "Emin misin?" dedi. "Evet." dedim ve hareket etmeye başladım. Bileklerimi bıraktı. Israr eder sanmıştım. "Öyle bakma. Bıraktım işte." dedi. Omuzlarından ittirdim ve yataktan kalktım.

Yerden kıyafetlerimi alıp lavaboya girdim. "Çık bem duş alacağım." dedi ve kapıyı açtı. "Ya belki giyiniyordum!" dedim. "Merak etme dün herşeyi gördüm... Daha öncede görmüştüm." dedi. Kolumdan tutu ve duşa soktu. Birden soğuk su başımdan aşağı döküldü. "Ağh!" diye çığlık attım. Su sıcaklaştı. Gözlerimdeki suları sildim ve gözlerimi kırpıştırdım. Taehyung karşımda çıplaktı. Ellerimi gözlerime götürdüm ve geriye birkaç adım attım. "Sakın üstüme gelme." dedim. Belimde eller hissetim. Ellerimi gözlerimden çektim. Dibimde bir adet Taehyung vardı. Nereye bakıyordu o. Baktığı yere baktım. İçim ful gözüküyordu. Ellerimle kapattım ve "Taehyung uzatma. Üşüdüm." dedim. Çekildi. Hızlıca duştan çıktım ve askılıktaki havluyu vücuduma sardım.

Lavabodan çıkınca üstümdeki ıslak gömlekten kurtuldum ve dün akşamki kıyafetleri giydim. Kemerim elimdeydi. Lavabonun kapısını tıklattım. "Efendim?" dedi. "Ben gidiyorum." dedim. "Tamam." dedi. Yerden çantamıda alıp odadan çıktım.

Odama geldiğimde hızlıca saçımı kurutup giyinmiştim. Rahat birşeyler giymiştim çünkü inşaatın olduğu araziye gidecektik sonrada ormanlık alana gidecektik.

Odamın kapısı çaldı. Kapıyı açtım. İreneydi. "Ne var?" dedim. "Girebilir miyim?" dedi. Kapıdan çekildim. "Taehyungdan uzak dur." dedi. "Sen git Sehunla oynaşsana." dedim. "Onu seviyorsun değil mi?" dedi. "Hayır ama yan- Ne fark eder?" dedim. "Hiç birşey. Taehyungdan uzak dur." dedi. Sen Sehuna yanaş canım." dedi ve odamdan çıktı. Arkasından onu taklit ettim ve odadan çıktım. Birileri arkamda gülüyordu. Yoongi ve Jennie. "Duydunuz mu?" dedim. Jennie gülerek kafasını salladı. Çok güzel olmuştu.

Koluma girdi ve "İrene gıcığa benziyordu." dedi. "Neyse, Taehyungla geceniz nasıl geçti?" dedi. Kafamı eğdim ve "Birşey olmadı." dedim. "Hıhı" dedi. Ona baktım. "Seni kontrol etmek için odana girmiştim ama yan odadan sesler gelince gittim." dedi. Kesinlikle kıp kırmızı olmuştum.

"Başka hangi dilleri konuşuyorsun?" dedim. "Fransızca, İngilizce, Korece, Japonca işte." dedi.

İnşaatın olduğu yere gelmiştik. Heryer tozdu. Daha rahat birşeyler giymem gerekirdi. "Jisoo ölüyor gibi bakıyorsun." dedi Sehun. Gülümsedim ve "Çok toz var." dedim. "İstiyorsanız Kim hanımla arabaya geçin." dedi. Jennieyle bakıştık. Aynı anda arabalara yürümeye başladık. "Çok terledim. Hangi mantıkla kot giydimki?" dedi. "Ah bende." dedim. İkimizde aynı arabaya bindik. Lisaya mesaj attım.

Jisoo: Taekwon okula gitti mi?

Lisa: evet. bu arada dün ne yaşadınız????

Jisoo: Lisa bir git ya!

Lisa: neyse...

"Güzel miydi bari?" dedi. "Of, herkes bunu soruyor!" dedim. "Herkes?" dedi. "Lisa ve Jungkook görüntülü aradı beni ama yanımda Taehyung vardı." dedim. Eliyle azınını kapattı ve "Oha." dedi. "Çok pis rezil olduk." dedim. "Taehyung bundan memnun gibi." dedi ve cama baktı. Bende baktım.

-

Burdan sonra inşaatın olucağı yere gitmiştik ve otele geri dönmüştük. "Ah, çok terledim." dedi Jennie. "Havuzamı girsek?" dedi. Bana sonra Yoongiye baktı ve "Lütfen." dedi. "Tamam." dedik aynı anda.

Odama gittim ve siyah bir mayo giydim. Üstümde mavi bir tişört giydim ve güneş gözlüğümü alıp odadan çıktım. Mayoyu otelden almıştım.

"Kesin havlu almadın." dedi Taehyung. "Aa, evet." dedim ve kartımı elime aldım. "Al." dedi ve beyaz bir havlu attı. "Sağol." dedim.

Havuza gelmiştik. Çok kişi yoktu. Jennie Yoongiyi havuza itmeye çalışıyordu. Yoongi Jennienin kollarından tutu ve havuza attı. Gülmeye başladım. "Soğukmuş." dedi ve havuzdan çıkıp yanıma geldi. "Gel." dedi ve kolumdan tutu. "Sakın!" dedim.

Herkes suya girmişti. Ben hala havuzun merdivenlerinde suya alışmayı bekliyordum. Biri kolumdan tutu ve suyun altını boyladım. Kafamı sudan çıkardım. Hepsi gülüyordu. "Kim yaptı?" dedim. Hepsi birbirine baktı. Hızlıca Taehyunga su attım. "Ya, ben yapmadım!" dedi ve kendini korumaya aldı.

Jennieye baktım. "Ben değildim o şansılı kişi." dedi. Son olarak Yoongi kalıyordu. Suyun altına girdi. Bende suyun altına girdim ve onu takip ettim. "Ah, ölüm sebebi Kim Jisoo." dedi Yoongi. "Ah, öyle mi? Banda, ölüm sebebi Min Yoongi yazarlar." dedim. "Soğuktan donudu!" dedim.

Herkes güldü. "Alışıyordum ben orda ne güzel." dedim. "Bir saattir ordan kalkmıyorsun." dedi Jennie. "Hayır diğer basamağa oturacaktım." dedim. Gene güldüler.

-

Bölümün sonuna geldin. Bölümü beğendiysen oylamayı unutma. 💜

Diğer kitaplarım COOPERATION ve I HATE YOU da deneyebilirsiniz.