2

910 60 4
                                    

İlk Taekwonu bırakmıştık sonra Taehyung beni bırakmıştı. Kapıda Sehun dikiliyordu. Ona el salladım. Bana el salladı ve yanıma geldi. Gülümsedi ve "Günaydın." dedi. "Gü-" "Sanada günaydın." dedi Taehyung. "Bay bay Taehyung günaydın Sehun." dedim ve içeri girdim. Arkamdan Sehun girmişti. "Nasılsın?" dedi. "İyi, sen?" dedim. "Bende." dedi. "Baya geç kaldım ama Taekwonu okula falan bıraktık, buraya ters düşüyor. Zaten artık Taehy-" "Sorun değil Jisoo." dedi. "Güzel." dedim ve sırıttım. Güldü ve "Eskisi gibi hep gülüyorsun." dedi. "Gülmek iyi geliyor ama erken kırışıklık yapıyormuş." dedim. Güldü ve elini belime koydu. Şaşkınca ona baktım. "Seni odana götürüyorum." dedi. Kafamı salladım.

"Odan odamın yanında. Aslında aynı odadayız. Aramızda sadece cam bir duvar var." dedi. Gülümsedim ve etrafa baktım. Siyah bir cam vardı. "Orası yani." dedim ve cama yapıştım. Güldü ve "Evet." dedi. "Burası güzelmiş. Hem senide görüceğim." dedim. "Bencede güzel oldu." dedi. "Şimdi ben ne yapacağım?" dedim. "Sen benim asistanımsın." dedi. Kafamı salladım. "Tasarımlarınıda görmek isterim." dedi. "İlk işin; 11:30'da Çinden misafirlerimiz gelicek. Onları otele götürmen ve toplantıda bize tercümanlık yapman gerekiyor." dedi. Masamdaki mavi defteri gösterdi ve "1 haftanın programı yazıyor orda. Haftaya sen yazacaksın." dedi. "Tamam." dedim. "O zaman sana kolay gelsin." dedi. "Sağol." dedim ve masama oturdum.

-

Yaklaşık iki buçuk saattir çalışıyordum. 11:30 olmuştu saat. Sandalyemden kalktım ve Sehuna baktım. Bana bakıyordu. Gülümsedim ve çantamı alıp odamdan çıktım. Odasına girdim ve "Ben gidiyorum." dedim. "Nereye?" dedi. "Çinlileri otele götüreceğim." dedim. "Tamam." dedi ve saate baktı. "Bende senle geliyorum." dedi ve sandalyesinden kalkıp siyah ceketini eline aldı. Kapıyı açtı ve geçmemi işaret etti. Geçtim ve arkamdan geçti. "Taekwon neler yapıyor?" dedi. "Şu an okulda." dedim. "Evdede alfabeyi ezberlemeye çalışıyor." dedim. Güldü. "Arabamı getirir misiniz?" dedi bir kıza. "Hemen haber veriyorum." dedi kız ve kapının girişindeki masaya geçti.

Siyah arabası gelmişti. Spor bir Mercedesdi. Kapıyı bana açınca bende bindim. O arabaya binince "Sağol ama gerek yoktu. Bende açabilirdim." dedim. "Jisoo biz buna centilmenlik diyoruz." dedi. Güldüm ve telefonumu çantamdan çıkardım. Taehyung mesaj attmıştı.

Taehyung:

Jisoo: SİZ NEDEN EVDESİNİZ??!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jisoo: SİZ NEDEN EVDESİNİZ??!!

Taehyung: sakin ol. okul erken bitiyormuş bugün.

Jisoo: erken dediğin saat 11:30

Taehyung: ne biliyim ben! öğretmeni alın dedi.

Jisoo: tamam. öğretmeniyle konuşayım bir.

Taehyung: sen bana güvenmiyor musun?

Jisoo: güvenmiyorum.

-

Hızlıca Taekwonun öğretmeninini aradım.

"Merhaba, ben Kim Taekwonun annesiyimde."

"Merhaba bayan Jisoo."

"Şey bugün Taekwon olula geldi mi?"

"Hayır. Bende size onu sorucaktım."

"Şey biraz işimiz çıktıda getiremedim."

"Ben bir babasına söyleyim."
dedim ve telefonu kadının suratına kapattım.

Hızlıca Taehyungu aradım. Açmıyordu. "Pislik!" dedim. "Neler oluyor?" dedi Sehun. "Taehyung çocuğu okula götürmemiş ve bana yalan söylüyor. Şimdide açmıyor telefonlarımı." dedim. "Seni eve götüreyim mi?" dedi. "Çinliler daha önemli." dedim. "Yaklaşık 1 saat geç geliceklermiş." dedi. "Tamam o zaman." dedim.

-

Taehyungun evine gelmiştik. Hızlıca arabadan indim. Arkamdan Sehun indi. "Araba burda kalsın." dedim Valeye ve binaya girdim. "Jisoo sakin ol." dedi Sehun. "İstersen sen beni içerde görme." dedim. Güldü ve "Çocuğu korkutma." dedi. "Korosunki bir daha yapmasın." dedim. Asansöre bindik.

Kapıyı çaldım. İçeriden sesler geliyordu. Ama kadın sesi. Umarım oğlum evdeyken kimseyle sevişmiyordur. Sehuna baktım. "Kadın sesi mi o?" dedim. Kafasını salladı. Kapıya vurmaya başladım. Kapı açıldı. "Eğer oğlumun yanında biri-" Bir kızın kucağında oğlum oyun oynuyordu. "Kim bu?" dedim. "Yalnız benim bir ismim var." dedi kız. "Bilmediğim için 'kim bu' dedim." dedim. "İrene abla." dedi Taekwon. "Tanıdık geldi." dedim. "Bekle sevgilin olan mı?" dedim. "Sevgili ne demek anne?" dedi Taekwon. "Şey demek." dedim. İçeri geçtim ve "İki insan birbirini severse birlikte olurlar yani sevgili olurlar." dedim. "Sizde birbirinizi seviyorsunuz o zaman sevgili misiniz?" dedi. "Hayır." dedim ve Taehyunga baktım. "Öyle sevgi değil bu." dedi Taehyung. "Annenle biz sadece arkadaş olarak seviyoruz birbirimizi." dedi. Kafamı salladım. "Başka sevgide mi var?" dedi. "Neyse, SİZ NEDEN EVDESİNİZ?!" diye bağırdım. "O ÇOCUĞUN ŞU AN SEVGİLİNLE DEĞİL OKULDA OLMASI LAZIMDI!" diye bağırdım. "Şimdi Taekwon okula gidiyoruz." dedim. İrenenin kucağından indi ve yanıma geldi. Odasına gittik. Okul formasını giydirdim ve Taehyunga pis bir bakış attım. "Gel küçük adam." dedi Sehun. Taekwon Sehunun elini tutu. "Kim bu abi?" dedi Taekwon. "Üniversiteden arkadaşım." dedim. "Bu adam oğlumu hiç biryere götüremez!" dedi Taehyung. "Bir bu adam değil. İki ben varım. Üç senin sevgilinle gidebiliyor ama!" dedim. "Ayrıca biz sevgili değiliz arkadaşız." dedim. "Ve o benim patronum." dedim. "Neyse, gel oğlum." dedim ve Taekwonu kucağıma aldım.

Birlikte Sehununun arabasına bindik. "Bu araba çok güzelmiş anne." dedim. Kemerini bağladım ve "Evet." dedim. "Anne." dedi. Ona baktım. "Babama kızma ben istedim beni okula götürmemesini." dedi. "Sen istesende istemesende o okula gitmelisin." dedim. "Ayrıca hangi kız sorunluluk sahibi olmayan bir erkeği isterki?" dedim. "Çocuğu böyle mi dize getiriyorsun." dedi Sehun ve güldü. "Evet anne haklısın." dedi. Sehun daha çok güldü. "İlk seni okula bırakalım sonra Çinlilerin yanına gideriz." dedi. "Çinli mi?" dedi Taekwon. "Benim annem Çince biliyor." dedi. "Sen biliyor musun?" dedi Taekwon. "Evet." dedi Sehun. "Ben bilmiyordum." dedim."Bu arada sana birşey söylemeliyim." dedi. "Dinliyorum." dedim. "Taehyungla bir iş imzaladık. Yani ortak sayılırız." dedi. "Ne var bunda? Yani eski sevgilimdiye birde çocuğumun babası diye ondan rahatsız mı olacağım. Neden oluyimki? Yani beni rahat-" "Tamam Jisoo." dedi Sehun. "Anne ben çok acıktım." dedi Taekwon. Hiç birşey yedirmemiştim ona.

"Şurdan birşeyler alıyım mi?" dedi Sehun. "Ev-" "Onlar zararlı." dedim. "Okula gidince öğretmenine söyle seni yemekhaneye götürsün ve orda kahvaltını et." dedim. "Of." dedi. "Oflama bana." dedim. "Tamam." dedi.

-

Bölümün sonuna geldin. Bölümü beğendiysen oylamayı unutma. 💜

Diğer kitaplarım COOPERATION ve I HATE YOU da deneyebilirsiniz.

EX | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin