Okul merdivenlerinden koşarcasına iniyordum. Bugün Armin'le beraber denize gidecektik,taşları bırakmaya. Saçma gelebilir ama bunu küçük bir buluşma olarak hayal ediyordum.
Okul binasından çıkar çıkmaz başım eğik bir şekilde hızla çıkarken kolumdan tutulmasıyla sarsıldım.
"Hey buradayım."
"Armin!"
Sevinçle gülümsedim. "Buraya geleceğini bilmiyordum." Kızardı ve elini ensesine götürdü.
"Eh dayanamadım erkenden seni görmek istedim..."
Gülümsedim ve önden yürümeye başladım. "O zaman ilk eve gitmem lazım çantamı bırakacağım."
"Pekâlâ." Armin yanımdan yürümeye başladı. İçten içe dans ederken dışarıdan normal bir şekilde yürümeye çalışmak çok zordu.
"Okul nasıldı?" Armin ilgili bir şekilde bana gülümsedi.
"Eh..."
"Eh?"
"Yani okul en fazla nasıl olabilir ki...?"
Armin kıkırdadı. "Senden beklenecek bir cevaba benziyor..."
Kaşlarımı çattım ve hafifçe omzuna vurdum. "Bu ne demekti şimdi?"
Kıkırdaması küçük bir kahkahaya dönüştü.
"Sinirlenince çok tatlı görünüyorsun."
Bi anda panikledim. Neden çat diye söylüyordu ki...
"Evim nerde benim ya..."
Utançla başım eğik yürümeye başladım. Yanaklarım yanıyordu. Biraz daha sakin olmalıydım...
Evin önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve annem açtı.
"Y/n- ne bu acele?" İçeriye çantamı fırlatmıştım.
"Anne sana demiştim ya biriyle yakınlardaki sahile gideceğim diye..."
Annem garip bir şekilde...hatta... anlamlı bir şekilde Armin'e bakmaya başladı.
"Sevgilin olduğunu bilmiyordum."
"ANNE-"
Ellerimle yüzümü kapattım. Tam dönüp Armin'den özür dileyecekken onun keyfinin yerinde olduğunu ve sırıtarak beni izlediğini gördüm.
"Neyse hadi sizi çok tutmayayım. Çok geç kalma."
"Tamam..." Hızla Armin'in kolundan çekiştirerek evin önünden uzaklaştırdım. Beraber tekrar ana caddede yürümeye başladık.
"Annen çok neşe dolu duruyor."
Eh kimin annesi.
"Öyledir...ve um-"
"Sorun değil."
"Ha?"
Armin gözlerini kaçırdı. "Özür dileyecek gibi duruyordun. Sorun değil."
Gülümsedim.
"Armin."
"Efendim?"
"Yüzükleri denize bırakma konusunda...emin misin?"
Armin durdu. Ben de durdum.
"Y/n."
"Ne oldu?"
"Elini tutabilir miyim?"
"Huh- a- ben-"
Panik içinde konuşmayı unutmuşken Armin elimi kavradı ve yürümeye başladı. Yüzümü hissetmiyordum. Umarım dışarıdan kızardığım belli olmazdı.
Bir süre hızla yürüdükten sonra yavaşlamaya başladık. Yavaş yavaş utancımdan uzaklaşırken konuştum.
"Bu ne içindi?"
Armin bana döndükten sonra gözleri el ele olan ellerimize kaydı ve hızla uzaklaştı.
"Oh- üzgünüm özür dilerim orada bazı erkeklerin bakışları beni rahatsız etti ben de kötü niyetle olmasa da bi nevi korumak için-"
Elini tuttum.
Armin'in şaşkınlıkla bi an kızardığını görür gibi olduğumda istemsizce güldüm.
El ele sahil kenarına geldiğimizde 3-4 insan olduğunu gördük. Kalabalık olmaması daha güzeldi.
Deniz kenarına geldiğimizde Armin cebinden yüzükleri çıkardı ve kendiminkini bana uzattı.
"Armin. Bunu yapmadan önce sormak istediğim bir şey var."
Armin bana döndü. "Nedir?"
Yutkundum.
"Bunlar olmasa...eskisi gibi olmayacak bunun farkındayız. Ama ben seni her gün görmek istiyorum. " Utançla başımı eğdim. "Bana söz verir misin bunlar olmasa bile birbirimizi göreceğimize dair?"
"Y/n." Armin tekrar çenemden tutup başımı kaldırdı ve bakışlarımızı sabitledi.
"Bunları atacak olmamın sebebi seni her gün rüyalar dışında, gerçekte görmek istemem." Duraksadı ve denize bakarak konuştu. "Söz veriyorum."
İçim biraz daha rahatlamıştı. Ona güveniyordum.
Derin bir nefes aldım ve elindeki yüzüğü denize doğru fırlattım. Armin bu halime karşılık biraz şaşırdı ve sonrasında o da aynısını yaptı.
"Armin, teşekkür ederim."
"Ne için?"
Omuz silktim. Ona teşekkür etme ihtiyacı duymuştum.
"Y/n, seni seviyorum."
"NE?"
Yüksek sesle çıkardığım ses ve yüzümün garip halinden dolayı hızla ellerimle yüzümü kapattım. Çok mu tepki vermiştim...?
Armin kahkaha atmaya başlarken yavaş yavaş ellerimi yüzümden çektim ve ben de ona katıldım.
-
15. Bölüm final... Bebeklerim çok çabuk büyüdü 😩
