Erkekler, kızlar, hepsi Carmen'den hoşlanıyor.
Onlara karikatür gözleriyle kelebekler veriyor.
Tanrı gibi gülüyor, aklı bir pırlanta gibi.
Ses tonu yalanı ayarlar, O hala parlıyor, yıldırım gibi.
24/04/21
Kucağında oturduğum beden sertliğini deliğime dayadığında yavaşça üstüne oturup başımı geriye atıyorum. Alışmamı beklediği sürede göğsüme ağzını dayayıp göğüs ucumu dudakları arasına alıp emiyor ve hissedeceğim kısa süreli tatmin hissine yaklaşıyor.
Kalçamdaki sertliğe alıştığımda yükselip tekrar oturuyorum üstüne ve derinliklerime gömülmesi daha fazlasına ihtiyaç duymamı engellemiyor. Hareketlerimi hızlandırıp canımın yanmasını umursamıyorum. Changbin'in kaslı kolları belimden tutup hareketlerime destek oluyor ve onun hırıltılı inlemeleriyle birlikte adını inleyişim tuvaletin duvarlarında yankılanıyor.
''Changbin beni domalt. Bu yeterli gelmiyor.''
''Bu kadar doyumsuz olmanı beklemiyordum.''
Kucağından kalktığımda arkama geçip beni öne doğru eğiyor. Destek almak için ellerimi kapalı klozet kapağına koymam sarsılmamı engellemezken içimde hareket eden sertliği dışında hiçbir şeyi düşünemiyorum. Tuvaletin açılan kapısından giren tanıdık sesler dahil.
Buraya birlikte geldiğimiz arkadaşlarımızdan ikisinin konuşma sesi boğuk bir şekilde ulaşıyor kulaklarıma, Changbin onların duyamayacağı küçük bir kıkırtı bırakıp içimdeki hareketlerini hızlandırırken. Kulağıma yaklaşıyor ve nefesleri, boynumu ve kulağımı yalayıp geçerken fısıldıyor.
''Şu hoş tesadüfe bak. Yakalanma riskin varken daha çok zevk alıyor musun ?''
''Evet, evet devam et lütfen. Daha hızlı, yakınım.''
Ben inlemelerimi tutmaya çalışırken kulaklarıma arkadaşlarımın konuşmaları doluyor.
''Jeongin, Hyunjin ve Changbin hyung peş peşe lavaboya gelmemişler miydi?''
''Belli ki çıkmışlar çoktan dışarısı kalabalık görmemiş olabiliriz. Hem Hyunjin hyung iyi gözükmüyordu, kötü olduysa onu çıkarmış olabilir Changbin hyung.''
Onların konuşmaları gözlerimin dolmasına sebep oluyor. Gözümdeki yaşları geri gönderip gelen kapı sesiyle burayı terk eden adımlarını duyduğumda derin bir nefes veriyorum. Aniden moralimin bozulması cinsel ihtiyacımı körüklerken elini sertliğime götüren Changbin kayan gözlerimin eşliğinde yere ve klozet kapağına boşalmamı sağlıyor.
Derin inlemem yankılandığında kısa süreceğini bildiğim iyi hisse tutunmaya çalışıyorum. Sonrası cehennemim olacak. Dizlerimi titreten his kaybolduğunda ıslak bir ses çıkartarak içimden çıkıyor, içime boşalmamak için. Bacaklarıma inen çamaşırımı ve pantolonumu çekip ona dönüyorum. Şu an buradan kaçmak istediğim kadar hiçbir şeyi istemiyorum.
Konuşmadan kabinden çıkıp yan yana ellerimizi yıkıyoruz. Sakinleşmek için avucuma dolan suyu yüzüme çarptıktan sonra hırsla peçetelikten ihtiyacım olandan fazla peçeteyi çekip yüzüme bastırıyorum. Bundan nefret ediyorum, kendimi tutamamaktan nefret ediyorum. Özellikle yakın arkadaşlarımızdan birini buna bulaştırmış olmak daha çok mahvediyor beni. Yüzüme bastırdığım peçeteleri hala çekmezken Changbin'in omzumdaki belli belirsiz dokunuşunu hissediyorum.
''Hyunjin iyi misin?''
Başımı sallamakla yetinip peçeteleri yanımdaki çöpe attığımda karşımdaki aynadan kızarmış gözlerim çarpıyor yüzüme. Gözlerimi sadece yerdeki fayanslarda veya duvarlarda gezdirebiliyorum. Changbin'in üzerine bakışlarım değerse yaptığım iğrençlik midemi bulandıracak. Sevgilime ihanet edişim, üstelik bunu arkadaşını zorlayarak yapışım.
''Changbin özür dilerim. Ben böyle olmasını istemedim. Gitmeliyim.''
Utancımdan ve pişmanlığımdan yüzüne bakamadan hızlıca sıralayıp lavaboyu terk ediyorum. Alkol kokusu ve rahatsız edici gelmeye başlayan müzik sesi beni sarmalarken aradan sıyrılıp soğuk havanın içine dalıyorum. Sokak, gece mekanı olduğu için müşteri toplamayı bekleyen taksilerle dolu. Dışarıya adımımı atar atmaz önüme yaklaşan taksinin arka koltuğuna savsak halimle binip adresi veriyorum.
Yüzümü ıslatan sıcak gözyaşlarım boynuma kayarken yüzüme vuran ışıklarla bunun ilk başladığı zamanı düşünüyorum yeniden. Avustralya'daki ailesini görmeye giden sevgilimin ardından sekse karşı yıllarca göz ardı etmeye çalıştığım takıntılı düşüncelerime karşı yenik düşüyorum ve çoğu zaman artan cinsel birliktelik yaşamak zorunda gibi hissedişim yüzünden dışarıya bile çıkamayıp evde saatlerce bir vibratörle kendimi tatmin etmeye çalışmam sonu gelmez bir şekilde beni hep daha büyük bir batağa çekiyor.
Göğsümü sıkıştıran hisle dalgın bakışlarım duran arabayı nihayet fark ediyor. Cebimden çıkardığım cüzdanla parayı uzatıp iniyorum taksiden. Felix ile kaldığım daireye girip küçük bedenin evimize saçılmış eşyalarına bakıyorum. Pişmanlık boğazıma sarılırken hıçkırıklarımla saçlarımı çekiştiriyorum çaresizlik içinde.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
