3

1.6K 168 122
                                    

Felix gelmeden önce duşa girebilmek için vücudumu taşıyamayarak bıraktığım kapı önünden kalkıp yüzümü rahatsız eden kurumuş göz yaşlarımın izleri üzerinde elimi bastırarak gezdirirken banyoya ilerliyorum. Karanlık evin içinde sadece açık perdeden vuran ayın ışığında seçebildiğim eşya siluetlerine dikkat ederek banyoya ulaşıyorum.

Elim duvarda gezinip özensizce ışık düğmesini arayıp buluyorum ve banyonun aydınlanmasını sağlıyorum. Kıyafetlerimin yerle buluşmasını sağlarken aynadan bedenimi izliyorum. Ağlamam sebebiyle kızarıp şişen gözlerim vücudumda bir iz kalıp kalmadığını arıyor. Changbin bir iz bırakmasa dahi dokunuşlarını silmek ister gibi en sıcak ayardaki suyun altında tüm vücudumu tahriş ederek lifleyeceğim için bunu umursuyor oluşum yüzümde kendimle dalga geçen bir gülümsemeyi oluşturuyor. 

Duşun suyunu açıp yere attığım kıyafetlerin hepsini çamaşır makinesine tıkıştırıyorum hırsla. Kıyafetlerimin üzerine sinen Changbin'in kokusu aklımdan çıkmayan gerçeği daha büyük bir şiddetle yüzüme vuruyor. Kıyafetlerime sindiyse tenime de sinmiştir diye düşünüyorum. Çalıştırdığım makinenin ardından en sıcak ayardaki resmen tenimi haşlayacak suyun altına atıyorum kendimi. İlk olarak nazik olmayan bir şekilde saçlarımı köpürtüp sonrasında gri lifin üstüne bocaladığım duş jelini köpürtüyorum. 

Duşa kabinin karşısında yer alan aynada kabinin saydam camındaki buhara rağmen gözüme ilişen kızarık tenime acımadan yumuşak lifin yüzeyini sertçe bastırıyorum tenime, dudaklarının gezindiği yerlere. Ben de dokunuşu, izi kalmasın istiyorum. Küçük banyoyu dolduran sıcak buhar nefesimi kesiyor. Ne kadar temizlenirsem temizleneyim silemiyorum dokunuşlarını. Artık nefes alacak yerim kalmadığında durulanmak için soğuk suya çeviriyorum bedenim bir nebze rahatlasın diye. 

Uzun sarı saçlarım için bir havluyu alıp bornozumu giyiyorum. Donuk hareketlerimle yeni çamaşır ve Felix'in bana olabilecek büyüklükte salaş olsun diye aldığı tişörtlerinden birini alıyorum. Üzerimde duyumsamak istediğim tek koku onunki. Üstüme sadece onun tişörtünü ve altıma çamaşırımla kısa şortlarımdan birini geçirip saçımdaki havluyla saçımın nemini aldıktan sonra yatağa giriyorum aklımdaki sesleri susturmaya çalışarak.  Karamsar hissettiğim her an olduğu gibi o zorunluluk tekrardan başıma üşüşüyor. 

İki kişilik yatağın kendi tarafımdaki komodinin çekmecesinde beni bekleyen vibratörün görüntüsünü zihnimden silmeye çalışıyorum. Bunu yapmak istemiyorum, sadece zorunda hissediyorum. Komodine arkamı dönüp Felix'in tarafına kayıyorum. Yastığını kollarımın arasına aldığımda burnuma dolan kokusu beni sakinleştiriyor. Bir kaç saat önce olanları düşünmediğim sürece o gelene kadar dayanabilirim. O geldiğinde gözlerine tekrar baktığımda ağlamamayı umuyorum. Yüzümü gömdüğüm yastık onun gibi hissettirmezken eve geldiğini gösteren anahtar sesi sessiz evde yankılanıyor. 

Hala o kokan yastığa yaslanırken yüzümü kapıya çeviriyorum. Onun yanındayken susturabildiğim zorunluluk hissi arkaya kaçsa da pişmanlık daha çok sarmalıyor beni. Dolu dolu olmasını engelleyemediğim gözlerim uyuduğumu düşünerek sessizce hareket etmeye çalışan bedeni buluyor. Başta uyumadığımı gördüğü için güzel yüzü bir gülümsemeyi barındırırken ağladı ağlayacak ifadem bunu bozuyor. Elindeki çantasını bir kenara atarak hızla yanıma ulaşıyor. Elleri yanaklarımı kavrarken endişeli ifadesi gözümdeki yaşların kayıp parmaklarıyla buluşmasına sebep oluyor. Sanki kırılabilirmişim gibi dokunmaya korkan parmak uçları ağlamamı şiddetlendiren son damla oluyor.

''Güzelim neden ağlıyorsun? Bir şey mi oldu? Bir yerin mi acıyor?''

Alnıma bastırdığı dudaklarının ardından geri çekilip tekrar yüzümü incelediğinde onun da ağlayacak kıvama geldiğini görüp kendimi durdurmaya çalışıyorum. İç çekmelerim arasında sadece yüzümü boynuna gömebildiğimde elleri beni sakinleştirmek ister gibi şefkatle saçlarımın üzerinde geziniyor. 

''İstemiyorsan anlatmak zorunda değilsin, sadece sarılırım sana olur mu?''

Onu hak etmeyişim her dakika yüzüme vururken düşünüyorum: Ama onu çok seviyorum, her şeyden çok seviyorum. Benim suçum değil. Elimde olan bir şey değil. 

































Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


















Carmen | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin