26

702 101 86
                                    

Her şey normal. Her şey normal. Her şey normal. Gece boyunca kaçtığım ve bunu belli etmemeye çalışarak yaptığım adamın yanına düşmüşken bunlar kendimi sakinleştirmek için tekrarladığım cümleler. Benim aksime gayet rahat bir şekilde duruyor fakat arada Felix'le kesişen bakışları sırasında aralarındaki gerginliği hissedebiliyorum.

Üstelik şu an yanımıza Ryujin'in de eklenmesiyle omuzlarımız birbirine yaslanmış durumdayken ona dönmemeye çalışmak oldukça zor.

Ne yaptığımıza gelirsek ise, uno oynuyoruz fakat Seungmin'in 'Siz sevgilisiniz hile, yaparsınız.' diyerek bulduğu çözüm beni Changbin'in yanına oturtmak olmuşken oyundan keyif almaya çalışmak oldukça zor. Neyse ki sonradan eklenen kişilerle on kişiyi bulan sayımız sayesinde aklımı dağıtma konusunda da fazla zorluk çekmiyorum. Her an, her yerden bir gürültü geliyor.

Ryujin, diğer yanıma oturma sebebi olan Yeji adındaki kızla konuşurken oyununu bitiren Felix "Ben lavaboya gideceğim." diyerek kalkıyor. Gitmeden uyarı niteliğinde Changbin'in üzerine diktiği bakışları bana döndüğünde daha yumuşak bir hal alıyor ve yerinden kalkarak odadan çıkıyor.

Onun çıktığı kapıya bakışlarımı dikmeye devam ediyorum. Yanımdaki beden bşraz kıpırdayıp oturuşunu düzelttiğinde ise istemsizce dikkatim dağılıyor yine. Bakışlarım kucağıma düşerken fısıltısını duyuyorum.

"Bana hiç güvenmiyor."

Elindeki cam bira şişesinden bir yudum aldıktan sonra bakışlarını o da kucağına indiriyor bir süreliğine. Bu kadar insanın içinde neden onun yanına düştüğümü sorguluyorum. Kaderin kötü bir oyunu olsa gerek veya şansımın.

Yasak bir şeyi her zaman daha çok istersiniz, yasak olduğu için cazip gelir. Adem ve Havvanın yasak elmayı yemesi gibi ve şu an yanımdkai adam tam olarak yasak olan için aklımı bulandırıyor. Aslında o bir şey yapmıyor bile. Düşük olan direncim sebebiyle temas eden omuzlarımız bu denkleme eklendiğinde bana dokunma şeklini düşünmeye başlıyorum. Normal bir zamanda sevgilim dışında birime dokunmak bile midemi bulandıracak bir şeyken şu an bunları düşünmeye başlamamla kendimi tokatlayarak 'kendine gel!' demek istiyorum.

Kart atma sırası ona geldiğinde öne eğilerek kartını küçük masaya bırakıyor. Geniş omuzları yüzünden bana sürtünerek geriye yaslandığında parfümünü solumak da pek yardımcı olmuyor ve bilerek mi yoksa sığmak için refleks olarak mı yaptığını bilmeden kolunu arkamdan kanepenin başlığına yaslıyor.kolunu omzuma atmış gibi bir görünüm çizerken üzerimde hissettiğim baskıyla patlayacak gibi hissediyorum. O sırada odaya geri dönen Felix'in de bu baskıyı azaltmaya pek bir yararı olmuyor.

Bana geçen sırayla kartı atmak için öne eğiliyorum. Geriye yaslandığımda  kolu bşraz daha aşağıya inmiş oluyır ve bakışlarımı kapıya yaslanmış olan sevgilime çıkardığımda ne olacağını umursamadan ayaklanarak aralarından çıkıyorum.

"Fazla sıcakladım, balkonda hava alıp geleceğim." Aniden kalktığım için bakışlar bana dönmüşken saçma davranmamaya çalışıyorum.

Kalkışımdan hoşnut olmadığını düşündüğüm bedenin yanından ayrıldığımda Felix diğerlerine gözükmeden balkona ilerliyor.

Balkonda gördüğüm sigara paketinin kimin olduğunu umursamadan içinden bir dal alarak yanındaki çakmakla yaktığımda buraya birlikte geldiğim beden kollarını belime sararak sırtıma yaslanıyor. Sinirlenmiş olduğunu kaskatı kesilen kaslarından anlıyorum.

İçime zehirli dumanı solumakla yetinip sessiz kaldığım dakikalar da hızlı içtiğim için hafifçe başım dönüyor fakat bana destek olduğu için aldırmıyorum.

İzmaritin sonuna geldiğimde son kez içime çekip küllüğe bastırdığımda sıcak nefesleri enseme ulaşırken konuşuyor.

"Midenin bulandığını söyleyeyim, eve gideriz."

İçeri gittiğinde diğerlerine endişelenecek bir şey olmadığını hatta yerlerinden kalkmalarına gerek olmadığını söylediğini duyabiliyorum. Geri döndüğünde özemsizce montumu giyerek bağcıklarını bağlamadığım botları ayağıma geçirip çıkıyorum.

"Ben uzak durmaya gayret ettim."

Dudaklarımdan bu cümle dökülürken sinirli olsa da bana yansıtmamaya çalışıyor. "Biliyorum."

Tüm sabrına rağmen apartmandan çıkabildiğimizde ve sokağın sonuna geldiğimizde koşar adım peşimizden gelen adımların sahibi ise son damlası oluyor.

"Kaçarak neyi çözeceksin Felix?"

Dilini yanağına bastırdığını görebiliyorum cılız sokak lambasının ışığına rağmen ve sonra kesinlikle ondan ömrüm boyunca beklemeyeceğim bir şeyi yapıyor.

Sinirle kaşları çatılmışken arkasını dönüp yumruk yaptığı elini tepkisizce duran bedenin yüzüne indiriyor.
















Planda yoktu fnkdkckc planladığım daha farklı bir kaostu ama Felix de sinirini bir çıkartsın dedim.

Önceki bölümü okumayı unutmayın peş peşe attım <3






Carmen | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin