7

1.2K 123 38
                                    

Eve geldiğimizde hala devam eden gergin hali yüzünden pişmanlıkla, ceketini ve anahtarını koltuğumuza atan bedenin arkasından yaklaşarak kollarımı beline sararken çenemi omzuna yaslıyorum. Bunu daima seviyor, ona temas ettiğim an tek odağı ben oluyorum ve yumuşuyor.

''Lütfen böyle olma.''

Dövmecideki depresif ruh halimin aksine şimdi sadece onu neşelendirmek istediğim için iyi bir hale bürünen ruh halime ayak uydurmasını bekliyorum içim kıpır kıpır olurken. Sadece benden biraz ilgi için başta yüzünü asmaya devam edecek ardından dayanamayacak ve kıkırdayarak dudaklarıma bir öpücük bırakacak, biliyorum.

Elleri karnındaki ellerimin üzerinde yer edinmek için hareketlendiğinde geri geri giderek koltuğa düşerken onun da kucağımda yer almasını sağlıyorum. Başı omzuma yaslanıyor ve ifadesiz yüzüyle tavanı izliyor. Dudaklarımı boynuna bastırıyorum peş peşe, burnuma ulaşan kokusu beni mest ediyor.

''Changbin seni üzecek bir şey mi söyledi oradayken?''

Düşünceli sesiyle sorduğunda duraksıyorum. Boynundan ayrılırken beni görmek için hafif bir açıyla çevirdiği kafası sayesinde çatılmış şekilli kaşlarını görürken duraksamam sebebiyle bakışları anlamak ister gibi daha çok çatılıyor ve o an bu konuyu sandığımdan daha çok kafasına takmış olduğunu fark ediyorum.

''Hayır, Lixie neden böyle düşündün?''

''En son onunla konuştun ve yanına geldiğimde de birden, hiçbir şey yokken ağlamaya başladın.''

''Hayır, o bir şey söylemedi. Endişelenme bebeğim.''

Dudaklarımı konuşacakken dudaklarına bastırdığımda derin bir nefes verip tepkisizliğini sürdürse de daha uzun bir süre tekrar alt dudağına bastırdığım dudaklarımla çatılı kaşları ve ifadesi gevşiyor. Yavaşça onu koltuğa doğru yatırırken bacaklarını aralayarak kendime açtığım yere yerleşiyorum.

İki yanımdan geçen bacaklarıyla üzerine eğilip sol elimi koltuğa yaslarken gülümseyerek diğer elimi yanağına yerleştiriyorum. Ona böyle bakarken her şey aklımdan uçuyor. Yüzümde en saf gülümsemem oluştuğu için aynısı ona da bulaşıyor ve şüpheli halini geri plana düşürüyor.

Eğilip alt dudağını hafifçe dişlerim arasına aldığımda elini uzun saçlarımı tutan tokaya götürerek saçlarımın yüzüne doğru düşmesini sağlıyor. Dudaklarını araladığında yumuşak bir öpücüğün içine çekiyorum onu, yumuşak ve acelesiz.

Bir eli onun üzerine eğildiğim için yukarı sıyrılan tişörtümden belime, oradan da sırtıma kayarken bacakları belime dolanıyor. Geri çekilip yüzüne bakıyorum ve ardından dudaklarım çenesinden boynuna kayan öpücükleri bırakıyor.

Belime dolanan bacaklarını sıkılaştırmasıyla kalçasına sürtünürken elimi yanağından çekerek dizinden bacaklarının içine doğru gezdiriyorum. Beli koltuktan hafifçe yükselirken çıplak tenine ulaşmamı engelleyen ince tişörtü üzerinden göğüs ucuna yaklaşarak ince kumaşın altından hissedebildiğim tomurcuğun üzerine dilimi bastırıyorum.

Hızlıca boştaki eliyle tişörtünü göğsünün üzerine kadar çekiyor bakışlarımız birbirine kenetliyken ve çıplak teninde dilimi gezdirerek küçük tomurcuğu ile oynuyorum. Kısık inlemesi kulağıma ulaşırken koltuktan kalkan gövdesini elimle karnına bastırarak sabitliyorum. Öpücüklerim kaslı karnına doğru inerken elim de pantolonunun düğmesine kayıyor, elleri saçlarımın arasında, beni kendine bastırıyor.

Açtığım düğmesiyle fermuarının demirini dişlerimin arasına alarak indirdiğimde burnum çamaşırının üzerinden kasıklarına sürtünüyor. Pantolonuyla birlikte kavradığım çamaşırını bacaklarından sıyırıyorum. Islak dudaklarım bacaklarının içine yönelirken elleri saçlarımın arasından ayrılmayarak yavaşça okşuyor, zevk sebebiyle kendini kastığında bacaklarında tuttuğum ellerimle tekrar ayırıyorum.

Sürekli üzerimde gezinen bakışlarından ve artan kıpırtılarından sabırsızlandığını anlayarak durup geri çekiliyorum ve gözlerinin içine bakarken soyunuyorum. Onun yanında çıplak olmaktan veya hiçbir şeyden utanmıyorum. Üzerimden en son tişörtümü çıkarıp yere atarken saçlarım dağılıyor ve tekrar üzerine eğilip bacakları arasına giriyorum.

Karnıma doğru yükselen sertliğim kalçasına sürtünüyor, bunu hisseden beden ise kendini bana doğru itiyor. Onunlayken üzerimde bir zorundalık hissetmememin hafifliğiyle sertliğimi içine itiyorum.

"Seni seviyorum Lix."











Çok uzun bir aradan sonra merhaba. Kendimi zorlayarak uzun süredir bölüm atmadığım kitaplarıma bölüm atmaya çalışacağım bu ara. Umarım kitabı bekleyenler hala vardır.












Carmen | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin