14

900 106 59
                                    

Yapma. Yapma. Yapma. Tüm hücrelerim attığım her adımda dahi bunu haykırmışken göğsümde hissettiğim ağırlıkla karşısında durduğum kapıya bakıyorum. Her an zili çalmadan gitmeye müsait bir şekilde dururken yaklaşık on beş dakikadır karar vermeye çalışıyorum.

Her dakika gereksiz bir şekilde telefonumu kontrol ederken sanki, kendini benden mahrum bırakmış olan bedenden bir mesaj gelecekmiş de beni durduracakmış gibi hissediyorum. Onu düşünürken bile burada olmamın saçmalığı yüzüme vurduğunda önünde durduğum kapıdan uzaklaşıyorum. Adımlarım geldiğim gibi geri dönüş yolunu takip ederken sokağı geçince görüş açıma giren otobüs durağındaki banka oturuyorum.

Onu durumdan haberdar edecek olsam dahi evinde yapmamın devamının getirisinin hoş olmayacağını tahmin ederken bu konuşmayı bir kafede veya telefonla yapmak daha mantıklı geliyor. Yine de bir şey beni bu yanlışlığa çekiştirmeye devam ederken gerginlikle dizlerimi sallamama engel olamıyorum, beni çekiştiren bu duygunun ne olduğunu çok iyi bildiğim için.

Felix'i arayıp 'Gel, beni al buradan.' demek istiyorum fakat arayamayacağımın ağırlığı soluklarıma yük oluyor. Gözlerim dolarken parmaklarımın arasındaki telefonu sıkıştırıyorum. Onu arasam bile, onu aldattığım arkadaşının evinin yakınlarında olduğumu söylemenin durumumuzu belki dönüşü olmayacak şekilde bilincindeyim.

Bu sebeple telefonumu çıkartıp buraya geliş amacım olan kişinin numarasını tuşlayarak telefonu kulağıma yaslıyorum. Birkaç çalıştan sonra boğuk sesi ile yanıtlıyor.

"Efendim Hyun?"

"Hyung..."

Sessiz kaldığım süre uzarken arka planından birkaç tıkırtı geliyor. Evde olduğunu tahmin ederken "Felix'e söyledim." diye mırıldanıyorum. Cümlem biter bitmez kulağımı dolduran öksürük sesleriyle sigara içtiğini düşünürken hazırlıksız yakalandığı haberimle şoka uğradığını anlıyorum.

"Ne yaptın?"

Bir hafta önce duyduğum soru yine bana yöneltildiğinde o anki kadar acıtmıyor.

"Ona söyledim."

Bu sefer sesim daha net çıkarken sıkıntılı nefesini duyuyorum.

"O gün yalan söylediğini anlamıştı."

Bir cevap gelmezken yüzüme esen rüzgara karşı gözlerimi kapatıyorum. Soğuk havaya rağmen beni üşütmek yerine rahatlatıyor ve dinginleştiriyor.

"Peki tepkisi ne oldu?"

Sorusuyla gözlerimi tekrar açıp karşı kaldırımın taşlarına gözlerim takılırken şehrin renksizliğine karşılık bakışlarımı gökyüzüne kaldırıyorum.

"Zaman istedi ve gitti."

"Zaman istediyse... Sadece sindirmeye çalışıyordur."

Fazla umutlanmak istemediğim için ve bu zamanın ne kadar süreceğini bilmediğim için kendimi söylediklerine kaptırmamayı tercih ediyorum ve bir cevap vermiyorum.

"Seni affedecek."

Bu sefer onun sesi kısık gelirken devam ediyor, duymakta oldukça zorlanacağım şekilde.

"Ama beni affedeceğini sanmıyorum."

Bunu kendi kendine mırıldanmış gibi söylediği için bir tepki vermemeyi tercih ederken huzursuzluğa düşeceğim bir teklif yöneltiyor, tehlikeli bir teklif.

"Eğer evde rahat edemezsen gelebilirsin."

Kapısının önünde dakikalarca süren savaşımı bilmeden yeniden başlattığında içimden sadece Felix'in yanında olmak geçiyor. Eğer Changbin'in yanına gidersem işler masumluğunu kaybedecek bir noktadan sonra ve Felix'in yanında olmam zorlaşacak, kendime bunu hatırlatıyorum.

O sırada otuzlarında bir adam durağa yaklaşarak oturduğum bankın öbür ucuna oturuyor. Hareketlilik sebebiyle kısa bir anlığına oraya dönerken beni süzdüğünü fark ediyorum. Bakışlarındaki, mimiklerindeki beğeni ifadesini çok net okuyabilirken bakışlarını yüzüme çıkarıyor. Beni süzdüğü ve yakalandığı için utanmadan gözlerime bakmaya devam ederken diken üzerinde hissediyorum.

Bakışları rahatsız, hatta iğrenç hissettirse dahi Felix'in yokluğu ile birlikte yıkılan dengem yüzünden bakışlarını üzerimden çekmedikçe titriyor vücudum.

O sırada telefondaki sesin bana seslendiğini fark ederken hızlıca kalkıyorum banktan, verdiğim kararları unutmuş gibi. Tek isteğim beni çıplak hissettirecek kadar süzen adamdan kurtulmak, hatta bana engel olacak birinin yanında olmak.

"Hyung, geliyorum."












Aklımda birkaç kaotik sahne var onlardan sonra Felix'li bölümlere yoğunlaşacağım. Şimdilik o kaosa hazırlık bölümlerindeyiz.

Bu da minnak Hyunjin

Bu da minnak Hyunjin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Carmen | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin