Dildar

2. BÖLÜM

Oy atmayı unutmayın ❤️ iyi okumalar...

"Sizi burada toplamamızın sebebini merak ediyorsunuz. Farkındayım." farkındaysan söyle o zaman zırtapoz. Acun Ilıcalı gibi açıyorum... Açıyorum. Aaaçççtım. Tövbe yarabbim ya. Karşımdaki Oğuz gile baktımç Memnuniyetsiz bir şekilde bakıyorlardı. Biz size çok meraklıydık sanki.

İçeriye müdür girince ayağa kalktık." Oturun çocuklar. Evet şimdi.." dedi ve projeksiyondan birini yansıttı. Ama bu... Emir'i şehit eden o...... çocuğu. "Müdürüm bu-", "Evet Selin. Terzo. Emir'i şehit eden kırmızı kod terörist." demesiyle yumruklarımı sıkıp dolan gözlerimi kapattım. Berk elimi tutunca ona baktım. " Sizler en iyiler olarak seçilen timsiniz Şahin. Atmaca da buradı en iyi aktif tim. Bu yüzden artık beraber çalışacaksınız. Terzo mevzusu kapanana kadar.. "," Kısa sürecek o zaman müdürüm?", " Hiç sanmıyorum Murat teğmenim. 20 senedir bu adamı yakalamaya çalışıyorlar. "," 20 senedir.. Emir şehit olalı 1 sene oluyor. O zaman da başlayabilirdik arama çalışmasına. " dedim gözlerimle müdürü oyarken." Selin biraz daha duygu yüklersen bu işe operasyondan muaf tutulacaksın. " demesiyle ayağa kalktım." Peki müdürüm. İzninizle çıkabilir miyim?" gözleriyle kapıyı işaret edince çarpıp çıktım. Sinirden titreyen ellerime baktım. Terzo yakalanıp serbest bırakıldı demiyor da 20 senedir yakalanamadı diyor. Emir time ilk geldiğimde, ilk operasyonda şehit olmuştu. Aynı okuldaydık onunla da.
.
" Kızım şu dobralığın yüzünden gün başına bişey gelecek." dedi Adnan abi bizimkiler ve Şahin timi ile çardağa gelirken. "Ya abi, bırak Allah aşkına. Bir bok dönüyor ortada. O adam elimizdeydi! Kendileri bırakmamızı istedi! Emir... Olan Emir'e oldu." dedim. Eldivenimi masaya bıraktım. "Acını anlayabiliyoruz Selin ama ya-"konuşan teğmene döndüm " Eğer o adam elimize geçerse, sağ bırakmayacağım. Bakma bana öyle İlhan. Bir yerlerini koparıp ağzına tıkmazsam şerefsizim." Dedim eldiveni alıp hızla uzaklaştım oradan. Harekat odasına girip, bilgilere bakmaya başladım. Dosyalar dolusu bilgi vardı. Kendimce plan hazırlıyordum. Timde arazi değerlendirmesini bendeydi. Zor muydu? Ebesinin nikahı." Şurası balçık, ters taraftan ilerlesek yol uzayacak. Hah buldum." dedim ve kapının açılmasını umursamadan aklımdan geçen yolu kalemde işaretledim. "Ne yapıyorsun?" Oğuzhan'ın sesiyle ona döndüm. "Arazi değerlendirmesi." masaya kalçamı yasladım. "Baksana sence de uygun mu?" dedim. Yaklaşıp haritaya göz gezdirdi. "Çizdiğin yoldaki arazi berbat şartlarda. Dinlenmek istesen diken dolu. Ve fark ettiysen arazide kayalık az." dedi eliyle gösteriyordu. "İlerisi balçık. Arka taraftan desek yol 10 dakika uzar Oğuz. Uygun olan yol bu. İlerisi gördüğün gibi temiz." dedim. "Bence beni dinlemelisin Selin." dedi dosyaları eline aldı. Okumaya başladı. Hey maşallah boya pos bak. Ne diyorsun Selin? Kafamı sallayıp bilgisayara ilerledim. " Bak Oğuz. Kimseyi tehlikeye atmaya hakkımız yok. Burası uygundur." dedim. "Sen bilirsin. Fırtınayı nereden yiyeceğini bilemezsin canım." dedi ve yanağımdan makas aldı. Sinirle elimi masaya vurdum. "Oğuzhan o elini alırım....", "Eee?" dedi sırıtarak. "Anladın sen. Ben müdüre haber vereyim. Sende... Kaybol ya." dedim elimi sallayıp odadan çıktım. En son gülme sesi geliyordu.
.

"Abi burası çok fena. Lan bunların sayısı artıyor. Mermim yok o kadar." dedim sinirle. Bombanın pimini çektim ve fırlattım. "Selin sağda." diye bağırdı İlhan . Sağa döndüm. Gelen adama bıçağı fırlattım. "Eyvallah kardeşim." dedim. "Ne demek." dedi. " Atıl tarasana şunları." dedi Adnan abi. "Abi mermi yok." dedi o da. Umutsuzca baktım. Hepimizin mermisi bitmişti. Yanımıza gelenleri bıçakla hallediyorduk ama bşr yere kadar. Atış sesleri duyuldu. Yukarıya baktım. "Turan 1 konuşuyor. Atmaca yaralı var mı?" kolumdaki  mermi sıyrığına baktım. Bişey olmazdı bence bundan. "Yok Komiserim.", "Ah Selin ah. Normal hayatta bir görüşemiyoruz bela mısın kızım sen?", "Asena?", "Ya Asena!" dedi ve arkamdaki adama sıktı gülümseyerek baktım. Rahatça arkama yaslandım. Kolumdan gelen acıyla gözlerimi sıktım. "Selin iyi misin?", "İyiyim iyi. Berk çok fena diken battı." dedim avcumu gösterip. Gerçekten her yer dikenliydi. Oğuzhan'ın dediği gibi... Elime batmıştı hep. Etraf sakinleşince ayağa kalktım. Başımın dönmesiyle geriye tutundum. Aniden gözlerim kararınca en son hatırladığım tepeden yuvarlanıyor oluşumdu...

Berk'ten...

"SELİN!" koşarak aşağı inmeye başladım. "Selin! Hasiktir. Selin!" Adnan abi de koşmaya başlamıştı. "Güzelim. Aç gözünü Selin!" dedim başını kucağıma yaslayıp. "Atıl Selin'e bak hemen!" diye bağırdı İlhan. Atıl gelip yeleği çıkardı. "Abi Selin vurulmuş. Kan kaybediyor! Kan kaybettiği için bayıldı muhtemelen.", "Selin!" yukarıdan Asena geliyordu. " Yiğit helikopteri acil iste! Berk Selin'i al. Turan kardeşim hemen çıkmamız lazım." dedi Adnan abi. Hemen Selin'i kucakladım ve yukarıya çıkmaya başladım. Yüzü gözü çizik içinde kalmıştı. Bir çok yerine diken batmıştı. Yukarıya çıktığımızda helikopter 3 dakika içinde buraya gelmişti.
.
" Selin iyi merak etmeyin. Kan kaybetmiş biraz. Onu da kan takviyesi yaparak halledebiliriz. AB rh- olan var mı?" dedi. Birbirimize baktık. Yoktu çünkü. "Var. Benimki uyuyor." dedi kapıdan giren Oğuzhan. Gülümsedim. "O zaman sizi alalım içeriye beyefendi." dedi hemşire. Derin bir nefes aldım. Gülerek birbirimize sarıldık. "O bir çıksın yılların acısını bir yerlerinden çıkarıcam." dedi Asene burnunu çekerken. Turan komiser gülerek sarıldı. Sevgilisiydi sanırım. Görüşmeyeli 3 sene oluyordu. O Ankara'da görev yapıyordu.

Selin'den....

Ağrıyla gözlerimi araladım. Koluma baktığımda sargılıydı. Ve kan veriyorlardı. Elimle yüzüme dokununca inledim. "Hay ben senin.." dedim ve etrafıma baktım. Neden kimse yoktu? Yan tarafımdaki hemşire çağırma butonuna bastım. İçeriye doktor dalınca korkuyla geriledim. "Ne oldu? İyi misin?", "İyiyim Emir. Berk gil nerede?" dedim. "Ha onlar mı dur? Şişt gelin sizi çağırıyor." demesiyle içeriye Berk daldı ve sarıldı. "Ah! Yavaş lan zırtapoz." dedim sırtına vurup. "Özür dilerim çiçeğim iyi misin?" kafamı salladım. İçeriye Asena girdi ve patlayan kaşıma bastırdı. "Ah napıyorsun lan?", "İyi oldu sana iyi. Ne demek lan kolundan vurulmak." gözlerimi devirdim. "Bende seni özledim kardeşim." dedim tek kolumı açtım. Gülerek sarıldı. "Sana diken çok demiştim. Batmış bir taraflarına." Oğuz'un sesiyle gözlerimi kıstım. "Allah allah. Diken batmadı bir kere." bizimkiler sen mal mısın der gibi bakınca  bakışlarımı yere indirdim "Yani azcık battı." dedim avucumu açtım. İzleri duruyordu. "Dikkat et kendine kızım. Bir de seni düşünmeyelim." dedi Adnan abi tek koluyla sarıldı ve başımı öptü. "Kim kan verdi bana? Benimki biraz zor bulunuyor biliyorsunuz?" dedim. "Oğuz verdi. Allahtan yetiştik kardo he." dedi Ekin omzuyla vurarak. Güldü ve başını salladı. "Tekrardan geçmiş olsun Selinciğim. Biz çıkalım artık." dedi Murat teğmen. "Teşekkür ederim Teğmenim. Hatta abi sizde gidin Berk kalır yanımda." dedim Berk'e dönüp. "Tabi abi siz gidin. Ben kalırım bu eşekle." dedi saçımı karıştırıp. "E tamam o zaman gidelim biz. Bir şeye ihti-", "Tamam abi tamam." dedim. Atıl ve İlhan neredeydi? "Atıl ve İlhan nerede?" dedim. "Onlar merkeze geçti." dedi Adnan abi. Kafamı salladım. Neden gelmemişlerdi ki? Onlar gidince Berk eve gidip kıyafet getireceğini söyledi. Arkamı dönüp gözlerimi kapattım.
.
"Kalk kız biz  geldik." dürtülmemle uyandım. "Atıl, İlhan." dedim gözlerim parlarken. "Ya bücür unuttuk mu sandın?" dedi Atıl sarılıp. Gülümsedim. "Bak sana ne aldık?". " Lahmacun? Offf. Teşekkür ederim." dedim ve hemen açıp yemeye başladım. "Oha oha. Yavaş yesene kızım boğulucan şimdi." dedi İlhan ayranı açıp uzatırken. "Hayırlısıyla bundan da sağ çıkacak İlhan endişelenme." Atıl'a döndüm sinirle. "Kaç saattir açım ben siz biliyor musunuz?", "Kaç saat Selin?" dedi ikisi birden. Kolumdaki saate bakıp sırıttım. "1.","Çüş Selin.", "Oha ama ya. Terket burayı." dedi İlhan kendini koltuğa atıp. Gülme sesiyle kapıya döndüm. Yine mi bu ya!

Ya bölüm sanki biraz saçma mı oldu ne? Bu bölümde Turan Timi (RumeysaEroglu06) kitabını kullandım. Canım arkadaşım Rümeysa'nın eseri🤧 Her neyse iyi okumalar canlarım ❤️🌼