Ö Z L E D İ N İ Z
M İ ?❆
D
erin nefes alarak ayağa kalktım ve saçımı başımı düzenleyerek merdivenlerden aşağıya doğru indim.
İnerken bir yandanda ellerimi birbirine vuruyordum.
Salona girerken karşı koltukta ilk Taehyung'u gördüm, koltuğun arkasına yaslanmış bir bacağını kırıp diğer bacağının üstüne atarak erkeksi bir poz vermişti.
Kolları koltuğun arkasındaydı.
Hemen karşı koltukta gördüğüm Jisoo ve Namjoon ise sanki birbirilerine yabancı gibilerdi.
Jisoo koltuğun en uç kısmına giderek elinde ki orta boy mavi renkteki kabı sıkıyordu.
Namjoon ise arada Jisoo'ya bakış atıyor ve gergince elleri ile oynuyordu.
Beni fark eden ilk Kim Taehyung'du.
"Sonunda gelebildin bir an öldüreceksin zannettim." Ayağa kalkıp yanıma gelirken hızla kafamı tutup, kafatasıma sarıldı.
Dediğine gülümseyip omzunu pat patladım "O kadarda cani değilim." Zar zor nefes alışlarımın arasından konuştum.
Geri çekilip yanaklarımdan tutup gözlerime baktı. "İyiler mi?" Telaşlı sorusu ile saha çok sırıttım. Koltuğa doğru yürümeye başladım.
O şeytanın iki boynuzuna hiçbir şey olmazdı kolay kolay. Onları döverek pamuk gibi rahatlamıştım. Kıyamet kopsa gülümser fotoğraf çekilirdim.
Taehyung bir merdivene birde bana bakıyordu. Düşüncesi bile kötüydü. "Asla yardıma gitmiyorsun Taehyung. Kendileri toparlanır gelirler." diyerek Jisoo ve Namjoon 'a dönmüştüm.
Küçük sex makineleri. Sırıtarak onlara bakmaya başladım. Jisoo utançtan ölüyordu, uzun boylu Tanrı gibi olan ise gayet rahat bir şekilde benim tavşanıma bakmaktan çekinmiyordu.
Taehyung 'un arkadaşını en son denizde görmüştüm. Sonra da Jisoo ile o gece birlikte olduğunu biliyordum hakkında. Hızlı adamdı açıkcası. Taehyung 'un ona benzemesini isterdim.
Hüzünle Taehyung 'a baktım. Bizde bu gece tam sex masasına oturmuştuk bu iki aptal olmasaydı.
Sonunda Taehyung'un beynine girebilmiştim ama bundan sonra muhtemelen kanmayacaktı bana.
Adam resmen evlenmeden olmaz diyordu.
Şimdi ise Taehyung 'un avukatına ulaşmak kalmıştı son işim olarak. Lisa ve Rosé 'yi avukatla korkutacaktım.
"Taehyung senin bu avukatının numarasını versene bana."
Birden yanımda oturan Taehyung'a neşeli ses tonum ile konuştum. Bana anlamazca bakan Taehyung konuşmadan yandaki Namjoon'un öksürük sesi geldi kulağıma.
"Sizin bir avukatınız var diye biliyorum ama." Piç gibi gülümseyen Namjoon'a sırıtarak baktım. Bu kimdi ne ayaktı bilmiyorum ama ağzı iyi laf yapıyordu.
"Rahmetliye 8 gündür ulaşamıyoruz beyefendi." diyerek yerime geri yaslandım ve Jisoo'ya baktım.
Evet, Jisoo hukuk okuyordu.
Bana beni öldürecekmiş gibi bakan Kim Jisoo ile kahkahamı durdurmaya çalıştım.
Tekrar Taehyung'a baktım "Hadi, söyle Taehyung o şerefsizin numarasını!" Taehyung hızla gözlerini pörtletirken ben devam ettim "Adamı tanımıyorum ama gram sevmiyorum, şerefsiz köpek." Sinirle Jisoo'ya döndüm "Bak sen bilmiyorsun, ben Taehyung'a yavşadığım zamanlar Taehyung beni davalık yapıyordu ikide bir 'avukatıma söyleyeceğim seni.' diyip diyip duruyordu." Taehyung bir kaç kez öksürdüğünde susması için elimi kaldırdım ve ona bakmadan avucumla dudaklarının üstün bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
math teacher, taennie ✓
FanfictionKim Jennie, yanlışlıkla hiç yazmaması gereken birine yazmıştı. ©meyetc | 6 Nisan 2021.