bölüm 14: defter

779 139 88
                                    

Taehyung,evine gireceği sırada kulağına gelen şarkı sesiyle evinin bahçesine geçti,Jisoo ayaklarını havuza sokmuş şarkısını mırıldanıyordu.

Taehyung onu ilk defa şarkı söykerken duymuştu ve sesi hiç beklemediği bir şekilde çok güzeldi.

Genç kıza daha çok yaklaştı ve o eşsiz sesi dinlemeye devam etti.

"Ben çocukken,babamın ağlayarak rüzgara lanet savurduğunu gördüm."

"O kendi kalbini kurmıştı ve ben de kalbini tekrar birleştirmeye çalışını izledim."

"Ve annem ise kendine bunu asla unutturmayacağına dair yemin etti."

"Ve o gün benim kendime söz verdiğim gündü."

"Eğer aşk yoksa asla aşk şarkısı söylemeyeceğim."

"Fakat sevgilim,sen tek istisnasın."

Nakaratı yeniden tekrarladıktan sonra arkasını döndü ve direkt Taehyung'un gözlerine bakarak yeniden söyledi.

"Sen tek istisnasın."

Gözleri akan rimeli yüzünden siyahtı,şarkıyı söylerken ağlamıştı.

Taehyung,yanına yaklaşıp ayaklarını havuza soktuğunda bir süre sessiz kaldılar ve bunu Jisoo bozdu.

"Bana yeniden şarkılar söylettiğin için teşekkür ederim Taehyung." Genç adam duyduğu cümle ile Jisoo'ya baktı.

"Nasıl yani?"

"Şarkıdaki gibi eğer aşk yoksa asla aşk şarkısı söylemeyeceğim,bu kendime verdiğim bir sözdü ve sen bana yeniden şarkılar söyleyeceğim duygular yaşattın."

"Jisoo sen..."

"Sana aşık oldum Taehyung." Genç kız  duygulu bakışlarını Taehyung'dan hiç ayırmadan konuştu.

"Şarkıların hiç susmasın Jisoo." Taehyung cümlesinden sonra genç kızın kalp dudaklarıyla kendininkileri birleştirdi.

Belki geçmişin yaralarını ikisi de saramayacaktı fakat geleceklerini daha da güzelleştirmek için ilk adımı atmışlardı.

Sabah olduğunda Jisoo kendi evindeydi ve başı fazlasıyla ağrıyordu,kutusundan bir ağrı kesici aldı ve içti.

O ağrı kesicisini içerken telefonuna gelen bildirime baktı.

"Yeni görev yeri *konum*"

Jisoo içtiği su bardağını sertçe tezgaha bıraktıktan sonra atılan konuma gitmeye başladı.

Bu sefer farklı bir yerdeydi,bir binanın çatısındaydı ve diğer oyuncular yanında değildi.

Jennie'nin katilini bulduk,senin görevin onu öldürmek.

Aldığı mesaj ile endişeyle etrafına bakmaya devam etti.

"Kes etrafa bakmayı,en yakın arkadaşının katilini bulduk intikam almak istemiyor musun?"

"Vakit daralıyor,girdiğin kapının arkasında bir çanta var silahın orada,bol şans."

Jisoo'nun aldığı mesajlar yüzünden elleri titremeye başlamıştı,o birini öldürecekti.

"Kaçmayı bir an bile düşünme hepimiz seni izliyoruz,görevi geçemezsen kendini ölmüş bil Kim Jisoo."

Jisoo'nun gözleri dolmaya başlasa da hiç belli etmeden kapının arkasındaki çantaya uzandı.

Titreyen elleri ile çantayı açtığında silahı eline aldı biraz inceledikten sonra çatıda sanki ona özel hazırlanmış gibi duran küçük deliğe silahı konumlandırdı.

İçindeki büyük korku ile silahın dürbününden ona söylenen binanın girişine bakmaya başladı.

Elleri tetikteydi ama fazlasıyla titriyordu.

Çalan telefonu ile tüm dikkati dağıldı,arayan Taehyung'du.

"Jisoo napıyorsun?"

"Görevdeyim Taehyung bilmiyor musun?"

"Ne görevi?" Taehyung bunu dedikten sonra Jisoo dürbünden Taehyung'un binadan çıkışını gördü.

Taehyung'un bedeni şuan tam olarak hedefti.

"Siktir,olamaz." Jisoo'nun ettiği küfür ile Taehyung olduğu yerde durdu.

"Ne diyorsun Jisoo,ne görevi cevap vermeyecek misin?"

"Taehyung,sen katil değilsin değil mi?" Jisoo zorla sorduğu bu soru ile Taehyung'un aldığı yüz şeklini net bir şekilde izliyordu.

"Bu neydi şimdi."

"Sen katil olamazsın Taehyung."

"Evet değilim ama senin bu tavrını anlamıyorum ne demek istiyorsun?"

"Taehyung,kaç." Dedim ve telefonu kapattım.

Üstten gelen mesajlara bile bakmadan  silahı hızlıca çantaya koyup,çatıdan indim.

Taehyung aşağıda değildi bu yüzden olabildiğim en hızlı şekilde Jennie'nin evine koştum.

Telefonumun çalmasını umursamadan kapılarına kadar geldim ve sertçe kapıyı çaldım.

Evin çalışanı kapıyı açtığında neden geldiğimi sormasına izin vermeden içeriye girdim.

Jennie'nin anne ve babası beni gördüklerinde zorla durdurmuşlardı.

"Senin bu evde ne işin var!" Bayan Kim bağırdığında sinirli gözlerimi üstünde gezdirdim.

"Kolumu bırakın ve geçmeme izin verin."

"Derhal çık bu evden."

"Kızınız için buradayım,beni daha fazla sinirlendirmek istemiyorsanız rahat bırakın." Bu sefer konuya Bay Kim girmişti.

"Senin bu evde yerin yok,kızımla da artık bir alakanız yok." Jisoo sinirle güldüğünde Bayan Kim bu haline şaşkınca bakıyordu.

"Hiçbir şeyden haberiniz yok değil mi,aylardır kızınızın ölümünü araştırıyoruz şimdi izin verirseniz bir şeyden emin olmak istiyorum." Sertçe kolumu çektikten sonra Jennie'nin odasına girip kapıyı kilitledim.

Kapının arkasından gelen uyarıları dinlemeden,daha ilk görevden beri aklıma takılan siyah kaplı defteri elime aldım.

Yeniden tiremeye başlayan ellerim ile defterin kapağını açtım ve okumaya başladım.

"Jisoo,umarım bunu okuyan kişi sensindir..."

____________________________

Diğer bölüm final






GR16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin