Medya: Barın
Barın'ı sevmediniz mi? Değiştirelim mi? Önerileriniz var mı?
Ve Mert içinde önerirseniz sizi öperim.
Napıyoruz? Bakar körün hatalarını görmüyoruz, aynen öyle.
Öpücüklü okumalar💙
Seansınım üzerinden 4 gün geçmişti. Şu an evde mükemmel bir yemek yapma savaşı vardı. Ablam, Alp abi ve bana deli gibi emir veriyordu. Alp abi sabahtan beri en az 4 kere markete gitmişti.
Tüm bu kargaşanın tek bir anlamı vardı, eve misafir geliyor...
Ablam için misafirin kim olduğu önemli değildi. Eğer biri onun evine geliyorsa, evde bulunan istisnasiz her şeyi misafirin önüne sermesi gerekiyordu. Sanki gelen kişi yıllardır yemek yemiyormuş gibi davranıyordu.
Bu durumdan en çok şikayet eden elbette Alp abi idi. Adamın pestili çıkıyordu ama ablamı durdurabilene aşk olsun...
Ben mi? Ben eve misafir gelmesi için günde 3 öğün dua ediyordum be. Arkadaşlar en az 10 çeşit yemek yapıyordu manyak. Tatlıyı saymıyorum bile. Ee biliyorsunuz, ben asla doymuyorum zaten. Misafir gelince bir hafta cenneti yaşıyordum.
Kimin geleceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Umrumda da değildi, onun sayesinde yemek yiyorum diye içimden geçirirken ablamın kafama vurmasıyla yerimde sallandım.
"O kafanı kırarım! Normal de aç mı bırakıyorum? Köpek seni!" diye tısladı. Şok olmuştum, kafamın içini okuyordu lan bu kadın!
"Beynine girmişim gibi bakmayı kes. Dışından söyledin gerizekalı bebeğim." dedi. Söylediklerinin verdiği rahatlıkla "Resmen şiddet görüyorum, bu ne ya?" diye homurdandım. Kendimi kurtarmam lazımdı, bir kere daha tripci Sevgi'yi çekemezdim.
Elindeki plastik spatulayla koluma vurup "Düzgün çırp o yumurtayı, yoksa ben seni çırparım." dedi.
Browni için yumurta ve şeker çırpıyordum "Hem çalıştır, hem döv! Aloo yok mu yetkili, çocuk işçi dövüyorlar." diye bağırdım.
Ablam ayağındaki terlikleri çıkarmak için eğildiğinde, elimdeki çırpacakla geriye doğru koşmaya başladım. Dönüp kapıdan çıkarken sert bir bedene toslayıp geriye doğru savruldum. Tam düşecekken belime sarılan kol önce beni kendine çekti, sonra 180 derece çevirip önüme geçti.
Düşmeyi beklediğimden gözlerim kapalıydı. Zaten Alp abiden başkası da olamazdı. Duyulan terlik sesiyle beni tutan beden "Ama yeter artık ya, kır da kurtulalım." der demez gözlerimi açtım. Bu Alp abi değildi! Bu Mert bey idi!
Ve ben onun kollarındaydım! Ona anlattığım şeylerden sonra onu ilk defa görüyordum ve kollarının arasındaydım!
Kendimi hızla geri çektiğim de ablamın "Sen nereden çıktın?" dediğini duydum. Mert gözlerini devirip "Sen çağırdın ya." dedi.
Ablam "Nasıl girdin diye soruyorum, salak kumam." demişti. Oha, adama salak demişti. Bi dakika lan kumam dedi. Kuma ne alakaydi?
Mert sırıtıp her kelimeyi bastıra bastıra söyleyip "Birtanecik kocam aldı." dedi.
Ablam diğer terliği de fırlatıp "Sevgileme kocam deme lan it!" diye tıslarken terlik tam Mert'in iki kaşının ortasına değmişti. Asla şaşmıyordu bu kadının attığı terlikler. Bu özellik sanırım kadınlara doğuştan yükleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN (GAY)
Ficção AdolescenteBarın, zor zamanlar geçirmiş bir ınterseksüel bireydi. Ablasının zoruyla gittiği psikoloğa, aşık olacağından habersiz anlatmıştı bütün gerçeklerini. 09.04.2021♡