1. BÖLÜM - Loving you is a losing game -

2.5K 72 37
                                    


MERHABALARR

Fasulye soyarken aklıma gelen bir kurguyla karşınızdayım. Evet fasulye soyarken aklıma geldi. O da hayatımı düşünürken. Sağolsun ablam hep lise aşkı yapmamı söylüyor. Kendisi zamanında lise aşkı olmamış (tabi sevmiş ama sevgili anlamında olmamış.)

Daha fazla uzatmadan başlayalım mı?

Buraya kitaba başlama tarihinizi yazın lütfen...

Benimki 24/05/23

NOT: Eğer bir sonraki bölümlerde medyada şarkılar görürseniz şarkıyı açarak bölümü okuyunuz. Şarkı dinleyerek bölüm yazıyorum :)
2. NOT: Lütfen bu bölüm DUNCAN LAURENCE, FLETCHER - ARCADE şarkısını dinleyerek okur musunuz?

Eğer yazım yanlışım olursa özür dilerim

Keyifli okumalarr

.

Her bir insanın sevdiği olur derler. Bu doğru ama ne zaman? Ne zaman severiz? Kimi, nasıl severiz? Daha iyisi nasıl anlarız sevdiğimizi?

Ben sevdiğimi onu ilk gördüğüm anda anlamıştım. İlk görüşte aşktı. Onu ilk gördüğüm zaman motoruyla görmüştüm. Motoruna oturuş, kaskını çıkartıyordu. Yakışıklı yüzünü görür görmez kalbim ilk defa bu kadar çok hızlı attı. Ben bile anlamamıştı kalbimin neden bu kadar çok attığını. Okulun kapısının önünde öylece durup onu izlemiştim.

Koray...

Bir erkeğin ismi de nasıl yakışıklı olur? İsmi tıpa tıp ona çok uyuyordu.

Koray Budakoğlu, Budakoğlu şirketinin varisi. Kendisi o zamanlar şirket hakkında konuşmayı sevmiyordu. Hatta kendisi hakkında konuşulmasından nefret ediyordu. Onunla konuşmak çok zordu. Bu beni ilk sinir etse de onunla sonunda konuşmak bütün çabalarımın boşuna olmadığını göstermişti. İlişkimiz ilk birbirimize sinirli oluşumuzla başlamıştı. Evet ilk görüşte aşktı ama onun o anki durumu beni sinir etmişti. Hatta nasıl ona ilk bakışta aşık olduğumu düşündürtmüştü. Ona aşık olduğumdan dolayı kendime sinir olmuştum. Aradan 13 yıl geçmişti. Şu an nasıl bilemiyorum ama aramızdaki ilişki o olaydan sonra beni bırakıp gitmesiyle bitmişti.

Kolumdan dürtülmemle gözümü daldığı yerden çektim. Kolumu dürten Umut'a bakmamla iç çektiğini gördüm. Umut ellerini havaya kaldırdı.

"Beni arkadaşımın evine bırakacaktın. Unuttun mu?" Aklıma dün akşam onu arkadaşının evine bırakacağımı dediğimi hatırlamamla küfrettim.

"Siktir unuttum. Sen hazırsan hemen seni bırakayım. Olur mu?" Umut'un kafasını sallamasıyla oturduğum sandalyeden kalktım. Açık olan daha yazmaya başlamadığım hikayeyi daha sonra bilgisayarı kapatmamla Umut ile evden çıktık.

Hızlı adımlarla merdivenlerden indik.

Nasıl unutabilirdim ki Umut'u? Ben asla bir şeyi unutmazdım. Binadan çıkmamızla park yerinde olan arabamın yanına geldik. Arabanın kapısını açmamla arabaya bindik. Arabayı çalıştırmamla park yerinden ayrıldım. Arabada sessizlik hakimdi. Ne ben ne de Umut konuşuyordu.

Yandan ona baktım. Camdan dışarıyı izliyordu.

"Bu sene LGS'ye gireceksin. Heyecan var mı?" Sorumla derin nefes aldı ve başını salladı. Umut konuşamıyordu. Annemin karnında geçirdiği bir kaza sonucu doğuştan konuşamıyordu. Bu kazanın sebeplerinden biri olmak canımı çok sıkıyordu. Benim yüzümden Umut bu haldeydi.

LİSE AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin