Jungkook'tan
"Duydun mu?"
"Ben evet duydum."
"Jungkook, neden bunu yaptın? Sen özel alana müdahale edecek tipte biri değilsin."
"Merak ettim Taehyung sikeyim, her gün birlikteyiz ve biz sevişmiyoruz Taehyung. Biz sohbet ediyoruz, film izliyoruz ne bileyim vaktimin çoğunu geçirdiğim adamı tanımak istedim. Merak etme sana aşık değilim ama bana, hiç bir his barındırma demen çok zalimce. Buna nasıl karşı koyabilirim? Kendimi nasıl durdurabilirim?"
"Jungkook bana karşı his barındır çünkü ben sikeyim Jungkook ben galiba senden baya hoşlanıyorum."
Durdum, durdu. Birinden hoşlanmak için ne kadar süre gerekirdi? Onunla çok ilgilendiğim için mi böyle sanmıştı? Peki ben neden deli gibi heyecan yapmıştım? Stockholm sendromu mu yaşıyordum?
"Cevap vermek zorunda değilsin, hatta lütfen cevap verme."
"Taehyung, ben nasıl karışıklık vermem gerekiyor bilmiyorum."
Jimin'den
Sabah Yoongi'den önce uyanmış, kahvaltı hazırlamak için mutfağa atmıştım kendimi. Yemek yapmayı seviyordum ayrıca ben yapınca bulaşıklar Jungkook hallediyordu, sahi ya niye sürekli işleri biz yapıyoruz? Hizmetçi miyiz? Bulaşıkları Yoongi ve Taehyung'a yıkmayı aklıma yazarak devam hazırlamaya devam ettim.
.....
"Her seferinde daha güzel oluyor Jimin, kendime güzel yemek yapar derdim ama senin yanında beceriksiz kalıyorum."
"Sağol aşkım. Kook bu arada bulaşıkları Taehyung ve Yoongi halledecek."
"Ben bulaşık yıkayamam."
"Birazdan eve Namjoon diye bir çocuk gelecek, şirkette görüşecektik ama biraz sohbet ettik, kastedilen barınak buraya çok yakınmış bu yüzden böyle karar kıldık."
"Yoongi hyung o zaman sen, tek başına yıkayacaksın."
"Jimin gerçekten hiç yıkamadım, bana göstermen gerek."
"Sudan geçirip bulaşık makinesine koymanın neresi zor? Tanrı aşkına öğrenci evinde dahi çalışanla yaşamak zorunda mıydın?"
"Her neyse bunları içeri götürelim kalk."
"Of ya tamam ama bu ilk ve son gösterişim."
"Peki peki."
...
"Bak işte tabağı şöyle al, musluğu aç, suya tut ve kenara koy. Tabak veya bardak birikince musluğu kapat, makineye yerleştir."
"Kolay görünüyor, bunun için mi mızmızlandın."
"Ya! Sana cevap verirdim ama Jin hyung arıyor."
"Hyungggg."
"Siz neredesiniz? Neden evde hep yalnız oluyorum?"
"Ah hyung Jungkook'ta kalıyoruz."
"Yoongi ile aranızda bir şey var dimi, biliyordum ben o çekimi hep fark etmiştim hah."
"Hyung atla gel, konuşuruz."
"Konum at."
"Tamam hyung."
Namjoon'dan
Elimde bir sürü dosya ile verilen adrese gelmiştim. Durumum çokta kötü değildi fakat karşısında durduğum ev gereksiz lükse sahipti.
"Ah merhaba, bende ziyarete geldim beraber geçelim hm?"
Karşımda duran kişi, Tanrının dünyaya gönderdiği kusursuz eseri olmalı dedim kendime.
"Tabi, tabi olur."
Kapıyı Taehyung olduğunu tahmin ettiğim kişi açtı, koltukta yayılmış oturan beyaz tenli bir çocuk vardı ve 'Jin hyung' diye bağırarak esere sarılan tatlı bir çocuk. Demek adı bu Jin..
Tam kişiler bitti derken salona giriş yapan bir çocuk daha. Bunlar evde kaç kişi yaşıyor ve neden hepsi idol gibi görünüyor?"Hoşgeldin Namjoon, çalışma odasına geçelim fakat öncesinde kahve içmek ister misin? Türk kahvesiymiş, ben açıkçası çok beğendim."
"Ah tabi hatta iyi olur."
"Kaç yaşındasın?"
Gözler bana dönmüştü, umarım Jin'den büyük diye cevap verdim kendi kendime.
"22"
"Son sınıf?"
"Evet mezun olmadan önce, projede yer almak istedim. Siz?"
Herkes yaşlarını söylerken kulağım sadece Jin'i duydu.
"Ben 23"
Hazırlık okumuş olmalı diye düşündüm kendi kendime. Neyse ki bir yaş, bugünlerde kimse bunu takmaz.
"Kahveyi beğendin mi? Hıh? Yoongi hyunga zorla yaptırdım."
"Evet, baya güzel olmuş."
"Bak hyung beğendi, sende yetenek var."
"Sadece nazik oluyor Jiminah."
"Min Yoongi sen işten asla kaçamazsın...!"
Min Yoongi? Min ailesinin oğlu Min Yoongi? Siktir. Bu evde ki herkes şirket sahibi veya ceo oğlu mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEBT | VKOOK
Fanfiction"Bunda ne var Kook, sadece bir gece geçir. Tüm borçların kapanacak." Yoonmin ve Namjin yan çiftlerdir.