IV. FOTOĞRAF KARESİ VE YARA İZLERİ

607 55 10
                                    

Sizden rica ediyorum, hayalet okuyucu olmayın. Daha yolun başındayken sınır koymak istemiyorum. Bu yüzden bol bol satır içi yorum yapalım, lütfen.🙏🏻

Oy ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar:)

Bölüm Şarkısı : Cem Adrian & Halil Sezai - Buruk

Bölüm Şarkısı : Cem Adrian & Halil Sezai - Buruk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kabuslarım geri döndü.

Saatler önce gördüğüm kabus yüzünden dakikalardır yatağımın içinde uzanıyor ve tavanı izliyorum. O kabusun gerçek olmamasını çok istiyordum. Çünkü gördüğüm rüyalarda yanımda olan ya da adı geçen kişinin başına bir şey geliyordu. En kötü olan ise birkaç hafta ya da ay sonra o kişinin ölüm haberini almam. Rüya ya da kabus her neyse işte görürüm diye korkuyla uyuyamadığım gecelerim vardı. Anlamadığım nokta, babam ve Arel'in beraber olmalarıydı. Onları büyük bir ateşin önünde dururken gördüm. İkisinin de yüzünde ve ellerinde yanıklar olsa da bir şekilde ayakta duruyorlardı. Bakışlarıyla birbirine bir şeyler anlatıyormuş gibi duruyorlardı. Babam sanki onu tanıyormuş gibi bakıyordu. Bu konu garip gelmişti.

Uzanıp sehpanın üzerinden telefonumu aldım ve saate baktım. Sabah beşi kırk geçiyordu. Çok uykum vardı ama kabuslarım uyutmuyordu. Neden bir anda tekrar görmeye başlamıştım, anlamıyorum. Her şeyi yoluna koymuşken ufak bir şeyin beni etkilemesini istemiyordum. Yatakta sol tarafıma döndüm. Telefonumdan kısık sesle bir şarkı açıp, sehpanın üzerine koydum. Zorda olsa uyumaya çalışacaktım. Yorganımı omuzlarıma kadar çektim ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

🖇️

Büyük bir gürültü sesiyle uyandım. Kaç saattir uyuyordum, bilmiyorum. En son uyumak için kendimi zorladığımı hatırlıyorum. Yataktan çıkarak sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Merdivenlerden inip, koridora geldim. Ses kapımın önünden geliyordu. Kapıyı açtığımda karşımda Ece'den başka birisi yoktu. Kucağında tuttuğu büyük kutuyu benim kollarıma bırakıp, koşarak lavaboya gitti.

"İnsan bir günaydın der, Ece!" diye bağırdım peşinden.

"Öğlen oldu ama neyse. Günaydın!" diye bağırdı lavabodan.

Benim bu saat sorumun ne zaman düzelecekti? Ayağımla kapıyı kapattım. Kollarımdaki kutuyu salona bırakıp, odama çıktım. Kendimi sırt üstü yatağa bıraktım. Hala uykum vardı. Uyku bağımlısıydım.

"Uykucu o yataktan hemen çık ve yanıma gel! Konu önemli!"

Kim bilir yine ne anlatacaktı? Kalkıp, tekrar aşağıya indim. Salona girdiğimde kutunun içine bakarken buldum. Karşısına geçip oturdum.

"Allah aşkına bu kutu ne böyle?"

"Abim ve benim ortak kutum bu. Eski evde unutmuşuz, yeni ev sahibinden aldım buraya gelirken."

ACILAR SOKAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin