79

13.9K 1.2K 114
                                    

Sare Demirdağ

Elimdeki kahvenin buharlarına bakıyordum. Sanki çok önemli bir iş yapıyormuşum gibi dikkatimi ayırmıyordum.

Kaç dakikadır burada aynı koltuğun üzerinde hareketsizce oturduğumu bilemiyordum.

"Sare korkutucu olmaya başladın"

Barın dakikalardır beklediğim gibi sonunda bana laf atma girişiminde bulunabilmişti.

"Zahir Karadağlının bilgilerini oğlundan alabiliriz"

Oğlu.. Sanırım benim için hep öyle kalacaktı.

"Ateş diyorsun. Yakınsanız ve şüphelenmeyecekse neden olmasın"

Umursamazca kurduğu cümleyle ona döndüm. Hızla parmakların koltuğun üzerinde hareket ettiriyordu.

"Ne demek istiyorsun?"

"Bir şey demek istemiyorum. Sizi kış bahçesinden gördüm. Hala o kadar yakınsanız bir şeyler öğrenebiliriz"

Sadece 3 gün geçmişti. Belki de 4.

Hayatım ne kadar da çabuk değişmişti. Barın hayatımda sadece 4 gündür yer kaplıyordu.

Sadece 4.

"Değiliz yakın falan"

İçimdeki açıklama hissine karşı gelemeden hızla kurmuşrum cümlemi.

Dakikalardır kaçırdığı gözleriyle mavi gözlerim buluşunca sanki yine umursamaz bakıyordu.

"İyi"

Sinirle soludum.

"Bana hiç yardımcı olmuyorsun"

Koltuktaki oturuşunu değiştirip bana bakmaya devam etti.

"Aslında zerre oraya gitmeni istemiyorum ama başka çaremiz yok gibi gözüküyor. Sadece sana bir tavsiye babasını savunacaktır. Ateş hep böyleydi. İçten içe babasının ona karşı olan ilgisizliğinden şikayetçi ama güce hayran"

Kurduğu cümleler beynimde yankılanırken benim onu o kadar tanımadığımı fark ettim.

"Acıktın mı bir şeyler hazırlayabilirim?"

Aniden konuyu değiştirmesine mi  yoksa yemeği kendi yapmak istemesine mi şaşırıyım bilemez halde yüzüne baktım.

"Sen ve yemek"

"Ne o beğenemedin mi ben çok güzel yemek yaparım"

Gülerek kahvemden bir yudum aldım. Günlerdir bir şey yemeyip en ufak bir şey içmemiştim. Sıcak kahvenin boğazımdan geçişi beni iyi hissettirdi.

"Sen en son ne zaman yemek yedin?"

Kaşları çatılı halde sorduğu soruyla bir kez daha abime benzettim. Ne yapayım benziyorlardı.

"Hatırlamıyorum"

"Ne demek hatırlamıyorum sen niye kendine dikkat etmiyorsun ki"

Söylene söylene gitmesinin ardından şaşkınlıkla bakıyordum.

Sanki tek derdim yemek yemekmiş gibi bir de trip atıyordu.

Aslında o söyleyene kadar bu kadar acıktığımı fark etmemiştim. Ayaklarımı sürüye sürüye peşinden ilerledim. Gayt sakin ilerliyordum sanki her şey yolunda ve onu ziyarete gelmişim gibi.

SARE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin