3 Ay Sonra
Barış ile ilişkimiz o günden sonra normal gitmeye başladı. Ve bende ona bir sürpriz yapmaya karar verdim Gülay'ın İstanbul da Avrupa yakasında ablası varmış o onun yanına gidecekti sonra Defne birlikte gidin zaten Avrupa'dan geçen Anadolu'ya Anadolu'dan geçen Avrupa'ya gidiyor yani aynı otobüste olursunuz dedi bende kabul ettim ve çok heyecanlıyım Barış'a o an hemen söylemek istedim ama Defne önce otobüs bileti bak sonra aile izni var nasıl izin alacaksın onu düşün öyle söyle ki olmazsa eğer yani bir sorun çıkarsa boşuna umutlanmamış olur dedi ve haklıydı bence. Annemle konuştum önce Erzincan'a Başak'ın yanına gideceğiz kızlarla olur mu dedim kabul etti izin kolay oldu sonra otobüs bileti baktım onu da hallettim ama hemen almadık rezervasyon yaptık sadece. Şimdi ise sevgilime haber verme sırası ay çok heyecanlı.
B: Efendim?
N: Sevgilim nasılsın?
B: İyi sen?
N: Bende iyiyim ve sana bir sürprizim var.
B: Öyle mi ne sürprizi bakalım?
Hem onunla konuşuyor hemde okul için hazırlanıyordum aslında hazırım sadece rimel ve ruj sürüyordum.
N: Senin yanına geliyorummmmm.
B: Ne, ne zaman?
N: Bu cuma otobüse biniyorum.
B: Ne?
N: Barış sen sevinmedin mi?
B: Nisa neden kendi başına iş yapıyorsun ya?
N: Sürpriz yapmak istemiştim sadece.
B: Aferin Nisa sen böyle kendi kafana göre hareket etmeye devam et ben bir hafta yokum İstanbul'da Bursa'ya gitmem lazım ne olacak şimdi?
N: İptal et.
B: Nisa önemli bir iş iptal edemem.
N: Sana mı kaldım sanki zaten Gülay ile geleceğiz o ablasına gider bende bir otel falan bulur kalırım gezerim gerizekalı seni düşünüp sürpriz yapanda kabahat zaten.
B: İyi Nisa gez tek başına.
N: Tamam Barış uzatma bir daha da gelmem zaten.
B: Ne demek bu?
N: Gelmeyeceğim demek imkansız demek ben annemi aradım izni ayarladım bileti ayarladım şimdi hepsi yandı o yetmiyor gibi gördüğüm tepkiye bak.
B: Öyle mi Nisa hanım bende gelmem olur biter.
N: Tamam neyse ne kapat artık daha fazla duymak istemiyorum sesini.
B: Ne yapalım yani ayrılalım mı?
N: Ben onu mu dedim sana?
B: O anlama getirdin ama.
N: Ne anlıyorsan o.
B: Peki o zaman herkes kendi yoluna.
N: Tamam.
B: Sonra pişman olup gelirsin ama Barış ben pişman oldum barışalım lütfen dersin.
N: Demem.
B: Dersin hatta diyeceksin.
N: Seninle tekrar barışan Nisa'yı tüm Türkiye siksin. Şimdi kapat ve hayatımdan defol.
B: Ne diyorsun lan sen?
N: Duydun işte.
Gülay: Nis iyi misin?
N: İyiyim kapatıyorum şimdi birazdan çıkarız.
G: Tamam kanka.
N: Şimdi eğer kapatırsan dersime gideceğim senin yüzünden geç kalmak istemiyorum.
B: Peki Nisa hanım ama bu sözleri sana hatırlatacağım.
N: Hatırlatmazsan hatrım kalır.
Gerizekalı kendini bulunmaz hint kumaşı sanıyor ama ona bu özgüveni ben verdim salak kafam. Yüzüm gözüm hep şişmişti rimel akmış ruj dağılmış berbat haldeydim ve hiç kendimi düzeltme gereği duymadan yurttan çıktım Gülay ise peşimden geliyordu.
G: Ne oldu şimdi?
N: Yanına geliyorum dedim yok efendim neden kendi başına hareket ediyorsun ben yokum ortada mı kalacaksın falan diye zırvaladı.
G: Eee sonra ne oldu?
N: Ayrıldık.
G: Neeee?
N: Evet.
G: Bir şey demedi mi?
N: Ya işte baya tartıştık falan sonra ayrıldık o da sonra pişman olursun geri dönersin barışalım dersin falan dedi.
G: Sen ne dedin?
N: Seninle tekrar barışan Nisa'yı tüm Türkiye siksin dedim.
G: Puhahahaj ne dedin ne dedin?
N: Ya of gülme ya tüm Türkiye siker mi şimdi beni eğer barışırsak?
G: Lağn ahahahaha ya karnım ağrıdı gülmekten.
Böyle konuşurken normalde 1 saate geldiğimiz yolu 20 dakikada gelmiştik ve bu gerçekten enteresandı. Gülay kendi fakültesine tırmanırken bende kendiminkine gittim benim ki daha aşağıdaydı İletişim Fakültesi, İİBF, BESYO, Sağlık Bilimleri falan daha yukarıdaydı en tepede ise BESYO vardı. Ben Fen-Edebiyat Fakültesinde okuyordum hemen dibimizde Mühendislik biraz aşağıda ise MYO ve Sağlık Hizmetleri MYO vardı. Neyse işte sınıfa çıktım. Derste sürekli elim telefona gidiyordu derse kendimi vermiyordu hemde Cihangir hocanın dersindeydim artık pes edip uyudum sonra tepemde bir hareketlilik hissettim.
Cihangir Hoca: Kızım hasta mısın?
N: Özür dilerim hocam biraz rahatsızım ama tekrarı olmaz.
C: Kızım diğer öğrenciler böyle durumlarda arka sıralara geçer hoca kızacak, dersten atacak diye korktuklarından ya da utandıkları için ama sen en ön sırada öyle tatlı, masum uyuyorsun ki uyandırmaya bile kıyamadım.
N: Tekrar özür dilerim hocam.
Bu konuşmadan sonra zaten ders süresi dolduğu için ders bitmişti. Osmanlı Türkçesi dersine giren hoca olsa hemen atardı dersten zaten onun dersinde her an metni oku diyecek diye korktuğum için uyumak ya da telefona bakmak aklımın ucundan bile geçmiyordu adam her an devam et diyordu. Bir de egolu derse kendisi de girmiyor çoğu zaman üçüncü sınıflardan Eyüp diye bir çocuk giriyor hoca da en arka sırada elinde telefon oturup öyle etrafı izliyor çocuğun bizim derse girdiği ilk gün üzerinde su yeşili gömlek vardı ve salak gibi bende aynısını giymiştim o gün yani ikimizde su yeşili gömlek siyah pantolon giymiştik bu Barış ile olsa hoşuma giderdi ama o çocukla olunca ıyy kız gibi giyinmiş demiştim neyse işte en son aşağı indim bekliyorum ben dersteyken Defne çıkışta birlikte gidelim diye mesaj atmıştı onu bekliyordum ve Barış mesaj attı sonra da aradı.
N: Ne var?
B: Kızgın mısın bana?
N: Yok canım ne haddime sadece sevgilim pardon eski sevgilim yanına gideceğim için kızdı.
B: Ya ama işim var bu yüzden yoksa seninle buluşmayı her şeyden çok istiyorum biliyorsun.
N: Ama verdiğin tepki yanlıştı.
Yani sevinmedin bile direk ağzına ne geliyorsa saydın. Sanki aldattım dedim sana.
B: Ya tamam haklısın ama ne diyeceğimi bilemedim.
N: İyi. Ne dememi bekliyorsun ayrıldık bitti işte dediğin oldu.
B: Benim mi asıl senin dediğin oldu kızım seninle tekrar barışırsam tüm Türkiye beni siksin dedin lan harbi sen bunu nasıl dersin ha sen benim kadınımsın sen kendine bunu nasıl söylersin.
N: Bal gibi söylerim söyledim de.
B: Al işte tüm Türkiye sana dokunmasın diye seninle barışmıyorum.
N: Çok meraklıyım sanki bende gerizekalı.
B: Ya sen niye iki lafından birinde bana sövüyorsun?
N: Sövene değil sövdürene bak demişler.
B: Yani tabi çok yakışıklıyım ondan sanırım.
N: Tabi canım tabi egoist.
Neyse kapat Defne geldi yurda geçiyoruz biz.
B: Tamam gidince haber ver.
N: Yav he he.
Sonunda kapattık bir de haber ver diyor sanki sevgiliyiz hala gerçi farkımız da yok resmen birbirimize cilve yapıyoruz neyse Defne yanıma gelince bende kalktım ve birlikte çıktık okuldan.
D: Gülay bir şeyler anlattı doğru mu?
N: He.
D: Çocuğa direk öyle söyledin öyle mi?
N: He.
D: Ay ne he he doğru düzgün konuşsana.
N: Ya Defne ders boyu elimde telefon oynadım durdum sonra uyudum sonra hoca geldi tepemdeydi uyandırmadı ama ben uyandım başkası olsa korkar utanır en arkada uyur ama sen en önde öyle masum uyuyorsun ki uyandırmaya kıyamadım dedi rezil oldum dersten çıktım Barış aradı konuştuk tüm Türkiye bana dokunmasın diye benimle barışmayacağını söyledi sonra da sen geldin. Yeterli mi bu?
D: Oha oha şu an yurtta olsak höykürerek gülerim aq bu ne komik olay lan ahahahaha.
N: Tamam hadi yürü be.
İyi okumalar gençler beğenip yorum yapmayı unutmayınız 💕
