Ben serviste giderken telefonum çalmaya başladı hemen elime aldım. Bir baktım sevgilim arıyor.
N: Dayanamadın hasretime hemen özledin değil mi?
Aradan kıkırdama sesleri geldi.
B: Hıhı hemen özledim.
N: Şaka bir yana ne oldu sevgilim bir şey mi unuttun ya da unuttum?
B: Ağğ yok hayır şey aslında bir şey demek için aradım.
N: Seni dinliyorum bebeğim.
B: Çantana bir şey koydum telefonu kapatınca bak olur mu?
N: Evet sevgilim aldığın atıştırmalıkları koydun.
B: Hayır hayır onlar değil başka.
N: Ne peki?
B: Kapatınca kendin bak.
N: Tamam.
B: Tamam sürekli yaz ara haber ver.
N: Tamam sevgilim.
B: Görüşürüz seni çok seviyorum.
N: Bende seni çok seviyorum.
Telefonu kapattıktan sonra çantamı karıştırmaya başladım içinden bir kağıt çıktı açtım baktım mektup yazmış ama bu kağıt... Biz dükkandayken elinde defter liste hazırlıyorum dediği defter demek ki bana mektup yazıyormuş. Ama ben ağlarım ki. Hemen açtım okumaya başladım.
Sevgilim ben öyle güzel sözler söyleyemem romantik bir adam değilimdir ama bir kumanda nasıl 2 pille çalışıyorsa biri olmadan işlevi kesiliyorsa bende öyleyim benimde 2 pilim var biri annem diğeri sensin biriniz olmazsa ben bir hiçim benim bir gözüm annemse diğeri sensin bir kolum annemse diğeri sensin siz olmazsanız biriniz bile olmazsa ben yaşayamam. Sevgilim lütfen artık aramızda olan şeyleri ne kadar yakınımız olurlarsa olsunlar kimseye anlatma bir derdin mi var bana anlat benimle ilgili olsa dahi bana anlat başkasına değil sen iyi niyetinle dertleşmek için anlatıyorsun ama insanlar senin gibi değil bugün senden duyduklarını yarın seni devirmek için kullanırlar bu sadece ilişkimiz için değil senin iyiliğin içinde geçerli ben bunları senin için söylüyorum tıpkı annen ve baban nasıl senin kötülüğünü düşünmezse bende öyleyim bende senin iyiliğini istiyorum aramız kötü olmasın başkaları yüzünden senin gözünden akan tek damla yaş benim ömrümden bir yıl azaltsın sen ağlama sen ağlarken benim nefesim daralıyor ama seni en çok ben ağlatıyorum bu öfkem kendime aslında. Ben seni çok seviyorum meleğim sana kurban olurum artık ağlamak yok prensesim artık yine eskisi gibi seni güldürmek için her şeyi yapacağım iyi ki varsın iyi ki benim sevgilimsin iyi ki bulmuşuz birbirimizi seni çok seviyorum.
Okuduklarım karşısında göz yaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım hemen Barış'ı aradım.
N: Sen nasıl bir şeysin?
B: Ya ama ben sen gülümse diye mutlu ol diye yazdım neden ağlıyorsun ki?
N: Mutluluktan ağlıyorum duygulandım. Bende seni çok seviyorum hemde her şeyden çok seviyorum sende iyi ki varsın iyi ki benim sevgilimsin iyi ki bulmuşuz birbirimizi.
B: Tamam hadi şimdi kapat ve iğneni yap sonra da uyu. Bindin mi otobüse?
N: Evet sen aradığında zaten otogara gelmiştik şimdi de yola çıktık.
B: Tamam meleğim haber ver bana.
Kapattıktan sonra aklıma gündüz sahil kenarında yürürken olan halimiz geldi.
Flashback
Sahilde el ele yürüyoruz kayalıklardan kalktık elimizde çekirdek o sırada telefonum çaldı baktım annem arıyor.
N: Hiii annem arıyor şimdi sesiniz çıkmasın tamam mı?
B: Bakarız.
Barış bir yanımda Vedat diğer yanımda yürürken açtım telefonu.
N: Efendim anne?
A: Ne yapıyorsunuz kızım dışarıda mısın sen o araba sesleri ne?
N: Eee aynen anne dışarıdayız akşama alış veriş yapıyoruz.
A: Ne yapacaksınız?
N: Anne bir Trabzonlu, bir Kayserili, bir Hataylı, bir Adanalı, bir Maraşlı, bir Nevşehirli ki ben aynı zamanda Sivaslıyım hepimiz bir araya geldik o evde tek yemek pişmez. Kısır falan var aklımızda şimdilik.
A: Sus kız tamam benim ağzım sulandı.
Annemle konuşurken Barış önüme geçti sürekli yüzüme çekirdek kabuğu atıyor geldi kulağıma bir şey söyledi anlamadım kapatınca sorarım.
N: Ahahah anne ya neyse şimdi kapatmam lazım.
A: Tamam selam söyle kızlara.
N: Aleykümselam anne.
Kapattı sonunda oh be ucuz atlattık.
N: Ya ne yapıyorsun uyuz?
B: Valla ben bile inandım akşama kızlarla kısır yiyeceğinize. Tek ayak üstünde 40 yalan tebrikler.
N: Of sus ya sen ne dedin kulağıma.
B: Anne kızın "vermiyor" dedim.
N: Hiiii pis sapık.
B: Ahahahahab doğru ama.
N: Yaaaa susar mısın uyuz.
B: Tamam tamam sustum utanma hemen.
Flashback Son
Ağğhhh şimdi fark ettim iyi yalan söylemişim be. Bunları hatırladıktan sonra yüzümde kocaman tebessümle gözlerimi kapattım. Sabah gözlerimi açtığımda Trabzon'a giriş yapıyordu otobüs sabah dediğimde öğlen 13.00 suları. Hemen telefonuma baktım Barış'tan bir sürü arama, mesaj hem normal arama ve mesaj hem WhatsApp araması, mesajları, sesli mesajları fazla endişeleniyor söz konusu ben olunca fazla tedirgin oluyor ama seviyorum bu özelliğini sadece bana böyle olmasını başkasına olmasın zaten. Sonunda ona cevap verdim ve otobüs durunca inip Gümüşhane arabalarına bindim. Tabi ki çooook kızdı tam klasik babamın sözlerini kullandı "o telefon ne diye cebinde duruyor arayınca ulaşamayacaksak ne diye var" dedi kayınbabasının damadı işte ne olacak. En son Gümüşhane sınırlarına girince çarşıda indim hemen normalde derse gidecektim ama hiç halim yok bende hazır çarşıdayken Defne'nin yaklaşan doğum günü için ona bir kar küresi aldım belki yarın falan kutlarız bile sonra da hemen yurda döndüm tabi ben yurda girer girmez kızlar yine etrafıma toplandı kavgamızı her şeyi anlattım Defne mesajları neden silmediğim konusunda kızdı ki haklı Sena hediye neymiş diye sordu ki bilmiyorum ortada hediye yok yetişmedi dedi şu normalde ayna olup prize takınca fotoğraf çıkan ve ışık saçan bir şey var ya saçma sapan ondan yaptırıyormuş duyunca sinirlendim sevmem ben öyle şeyleri ne öyle vıcık vıcık kız gibi ıyyhhh iğrenç.
1 Hafta Sonra
Dersten çıkmış yurda gidiyordum ki yurdun karşısındaki kafede Defne, arkadaşı Buse ve bir adamı otururken gördüm onlarda beni görmüş olacaklar ki Defne hemen arayıp yanlarına çağırdı beni ve bende gittim.
N: Selaaammm.
B: Selam.
D: Aşkım hoşgeldin senin dersin yok muydu?
N: Vardı Osmanlı Türkçesi dersi vardı hatta ama şu Eyüp var ya derse hocanın yerine giren üçüncü sınıf bebesi derse geç geldi bende çıktım kesin yoklama alıp yok yazmıştır umrumda değil ama.
D: Hadi ya neyse boşver bak tanıştırayım bizim projede yardımcı olacak olan muhtar abi.
N: Memnun oldum.
M: Bende.
B: Yaaa Zigana'ya gidip et mi yesek muhtar olur mu?
M: Size de uyarsa olur.
Defne alttan alttan bana bakıyor normalde olsa gitmem çünkü Barış ağzıma sıçar bir erkekle böyle durumlara girmeme Eski Gümüşhane olayında bile nasıl kavga etmiştik. Ama şimdi Defne var ama o zamanda vardı ama canım et istiyor. Defne anlamış gibi bana soruyu yöneltti.
D: Aşkım sana uyar mı?
N: Fark etmez bir planım yok.
B: Tamam o zaman hadi çıkalım. Ha bu arada Defne eğer benim ayarlayacağım çocuk oyuncu olmazsa Nisa oynasın o da küçük çocuk gibi duruyor zaten baksana şu ağza burna.
N: Ben mi?
D: Aşkım olur mu?
N: Ne oynaması ne oyuncusu anlamadım ki?
B: Şimdi Eski Gümüşhanede bir araba reklamı çekeceğiz böyle dronlar falanda olacak sen annenle el ele giderken araba yoldan hızla geliyor ve yol buzlu sizi son anda fark ediyor ve frenle duruyor amaç arabanın her durumda iyi olduğunu göstermek falan falan işte. Ne dersin?
N: Tamam olur.
Bir oyunculuk eksikti neyse siktir et. Çıktık ve şuan yoldayız özlemişim ama yayla havasını. Fazla sürmeden vardık ve hemen sipariş verdik yemekler bittikten sonra tekrar Gümüşhane'ye geldik muhtar ve Buse bizi yurdun orda indirip devam ettiler yola.
N: Aşkım bundan senin kıskanç kuzenin Barış'a bahsetmek yok.
D: Deli misin tabi ki yok ne Barış ne Yakup bilmeyecek bu olayı.
N: Tamam hadi bakalım yurda geçelim ay şimdi Gülay da laf yapar.
D: Evet söylemek istemiyorum ama salak Buse çenesini tutamaz söyler bu yüzden çekecez.
N: Okey hadi gidelim.
Arkadaşlar yeni bölüm karşınızda çoktan hazırdı ama bazı özel nedenler olduğu için atmak istemedim özür dilerim beğenip yorum yapmayı unutmayınız birde tekrar ettiğim daha önce anlattığım olaylar varsa yazın kafamda karışıyor zamanlar çünkü 💕
