6.Bölüm

207 41 36
                                    

Yemeğimizi bitirdikten sonra ona masayı toplamada yardım ettim. Sonra da salona geçtik. Sohbet ederken aklına parlak bir fikir gelmişçesine gözleri büyüdü ve bana
"Şarap içer misin ?" Diye sordu. Ben ise alkol almadığımı söyledim. Önce şaşırdı sonra da nedenini sordu. Sevmediğimi söyledim. Zaten kafam alkolsüz sarhoş gibiydi. Alkol alırsam ne hâle gelirdim düşünmek dâhi istemiyordum. O kendine bir şarap getirdi. Bana ise vişne suyu... Önce gerçekten de vişne suyu mu diye kontrol etmeme şaşırdı ama ben aldırış etmedim. Nedenini bilmiyorum ama bu adamdan her şey beklenir gibi geliyordu. Havadan sudan konuşurken başım birkaç gün önceki gibi dönmeye başladı. Yine etraf kararıyordu. Harry'nin bana seslenmelerini duyuyordum ama cevap veremiyordum. Cevap vermeye çalıştım ağzımdan "Ha-" diye bir şey çıktı ama devamını getiremedim veya bunu ben hatırlamıyordum.

Bayılmıştım. Uyandığımda başka bir yerdeydim. Bir yatak odasındaydım. Etrafın karanlığından  anladığım üzere geceydi. Yataktan kalktığımda yine bir baş dönmesi oldu ve kendimi tutunacak bir yer ararken komodinin üzerindeki bir şeyi yere çarptım. O anda kapı açıldı ve içeriye Harry girdi. Bana korkuyla bakıyordu. Beni kolumdan tuttu ve yatağa geri yatırdı. Nerede olduğumu sorduğumda bana kendi evinde olduğumu söyledi. Ona yere bir şey düştüğünü söyledim bana "önemli  değil" dedi. Bundan sonra muhtemelen uyuya kalmıştım...

****

Sabah saat 09.00 civarında kalktım. Tuvalete elimi yüzümü yıkamaya gittim. Yüzüme soğuk suyla yıkadığım hâlâ  kendime gelememiştim. İlacımı birkaç gün aksatmayla böyle olmaması gerekiyordu. Belki olabilirdi ama bu kadar fazla değil...

Aşağıya indiğimde mutfağın kapasında kahvaltı hazırlayan Harry'i gördüm. içeriye girdiğimde Harry'e günaydın dedim sonra da  bir bardak su içtim. Ona masayı kurmada yardım etmeye kalkışmıştım ki elimden tezgahtan aldığım tabakları kaptı ve bana "otur" dedi. Bu biraz emire benziyordu ama aldırış etmedim. Ona dünden beri yük olmuştum. Ona yardım edemiyorsam onun sözünden çıkmasam iyi olacaktı.

Masaya kendisi oturduğunda afiyet olsun diyerek yemeye başladı. Teşekkür ettikten sonra bende ona yemekte eşlik ettim. Harry düne göre çok sessizdi. Düşünüyor gibiydi. Dün durumum ne kadar kötü olmuş olabilirdi ki ? Bunları düşünürken Harry:

"Durumun bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim." Dedi. Buna karşılık ben ise:

"Ne demek istiyorsun?" Demiştim.

"Bu demek oluyor ki beynin ilaçsız bir saniye bile normal bir insan beyni gibi düşünemiyor. Beynin mayın tarlası gibi oluyor."

"Özür dilerim ama hâlâ anlamadım."

Bu sözümden sonra yemeği bıraktı. Sandalyesini düzelti ve kafasını bana yaklaştırıp gözlerini bana dikti , konuşmasına bu şekilde devam etti.

"Beynin kendini imha edebilir demek istiyorum Miya. Kendi düşündüğü şeylere dayanamaz ve kendini imha eder. Dün alkol almamana şaşırmıştım ama dün bayıldıktan sonra alkol almamış olmana şükrettim. Alkollü bir şekilde dün gece olanları tahmin edemiyorum."

Bunu duymama şaşırmıştım ama dün gece tam olarak ne olduğunu merak ettiğimden bunu ona sordum ve bana ,

"Dün bayıldığında önce ne olduğunu anlayamadım. Seni uyandırmaya çalıştım , uyanmadın. Nabzının düştüğünü sanıp tansiyon aletiyle nabzını ölçerken önce nabzın hızlandı sonra yavaşladı. Bunu fark  ettiğimde doktoru aradım. Doktor gelene kadar senin nabzın normal bir şekilde atmaya başladı. Doktor durumunun iyi olduğunu söyledi. Hastane geçmişine baktığımda ise bir hastalığın yok. Ya ilacını içmediğinden beyninin sana  yaptığı baskıdan böyle oldu ya da bir hastalığın var."

Bunu duyduğumda bir kez daha şaşırdım. Hiçbir şey diyemedim. Her şey düzelecek diye düşünüp umut ederken her şey daha kötü bir hâl alıyordu. Bunları düşünürken Harry tekrar konuşmaya başladı.

"Bugün işine gitme çünkü hastaneye gideceğiz."

"Sen bugün benim işe gitmem gerektiğini nereden biliyorsun? Ayrıca kimseye haber vermedim insanlar boş yere oraya gidecek gitmem gerekiyor."

"Oraya kayıt olduğum zaman en iyi eğitmenin sen olduğunu söylediler ve bana programını gösterdiler. Program bana uygun olduğundan aynısını bana verdiler... Bu arada ben senin yerine orayı aradım."

"Neden benim adıma kararlar veriyorsun ki sen ?! Resmen planımı bozdun !"

"Sana bir arkadaşın veya fitnes eğitmenliği yaptığın biri olarak bunu söylemiyorum. Sana psikiyatrin olarak söylüyorum. Durumun ciddi Miya."

"Peki o zaman. Ben tek başıma giderim."

"Hayır. Seni ben götüreceğim. Yoksa aklım sende kalır. Tartışmaya gerek olduğunu düşünmüyorum."

Ciddi mi bu ?! Ben bu kadar sinirlenmişken bu adam sakin sakin bana cevap veriyordu.

"Başka çarem yok diyorsun yani.. Peki.. Teşekkür ederim."

Bu sözümden sonra Harry keyifle gülümsedi ve "rica ederim" dedi.


Merhaba!

Yorum ve vote'larınızı bekliyorum♡

Separation | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin