8.Bölüm

181 40 14
                                    

Harry beni kendi evime bırakmıştı. Duş alıp üstümü değiştirdim sonra yatağa kendimi bıraktım. Herkesin aynı düşüncesinden bıkmıştım. Herkes beyaz veya siyah düşünüyor ama ben gri düşünüyordum. İşte bundan nefret ediyordum. Kendimi boğsam ne olacaktı sanki ? Herkes benden kurtulurdu. Bu olabilirdi. Herkes birbirinin aynısını sevmekten sıkılmıyor mu ? O zaman sevginin ne anlamı var ? Bunu çözemiyordum , kendimi çözemediğim gibi bunu çözemiyordum.

Kalpler kırık. Veya sadece bir kalp kırık?

***

Uyuya kalmıştım ve beni uykumdan kaldıran şey telefonumun çalmasıydı. Telefonu açtığımda Harry'nin o güzel İngiliz aksanıyla çıkan sesinden arayanın Harry olduğunu anladım. Açık konuşalım adamın aksanı güzeldi. Benimle bir şey konuşmak istediğini bundan dolayı yarın sabah benim evime geleceğini söyledi. Tamam dedikten ve vedamı ettikten sonra telefonu bıraktım , uyumaya devam ettim. Beni tanımayan insanlar benim rahat bir insan olduğumu düşünür ama öyle değildi. Sadece rahat olmaya çalışıyorum.. Çoğu kez bunu başaramasam da...

Sabah uyandığımda yatağımı topladım. Üzerimi değiştirdikten sonra mutfağa kahvaltıyı hazırlamaya aşağıya indim. Harry'nin benimle ne konuşacağını merak ediyordum. Hoşlaşmayacağım bir şey dememesi için şükrediyordum. Kahvaltıyı hazırladım ve aç karnına içeceğim ilaçları alıp içtim. Üzerine iki bardak su içmeyi ihmal etmedim. Çünkü fazla ilaç kullanıyordum ve bu mideme zararlı ondan dolayı su içerek mideme olan zararı azaltmaya çalışıyorum.

ilaçlarımı ortadan kaldırdım ve kapı çaldı. Harry gelmişti kapıyı açtım ona gülümsedim. Stresli olması yüzünden belliydi hatta bu gülümsemesine bile yansımıştı. İçeri girdiğinde ona mutfağı işaret ettim ve benimle mutfağa gelmesini sağladım. İkimizde yemeğimizi yemeye başladıktan bir süre sonra Harry ağzındaki lokmayı bitirdi ve konuşmaya başladı ,

" İyi dinlenebildin mi ? Umarım ilaçlarını içmeyi unutmamışsındır."

Bu soruyu duyduğumda şaşırmamıştım hatta buna gülümseyerek cevabımı vermiştim.

"Evet , iyi dinlendim. Ayrıca dersimi aldığımı düşündüğümden ilaçlarımı zamanında içtim."

"Buna sevindim. Bunu kavraman için çocuk gibi seninle ilgilenmek gerekiyor demek Miya."

Bunu derken pişkin bir gülümseme yapmıştı. Bende bu gülümsemeye karşılık vermiştim.

"Hah! İlaç içmedim diye çocuk olacağımı düşünmüyorum Bay Styles !"

Son sözüm bana flört ediyormuşuz gibi hissetmeme sebep olsa da belli etmedim ve kendimi frenledim.

"Miya , bana Harry dersen sevinirim. Ve sanırım sana demem gereken şeyi söylemenin zamanı geldi."

Onca şakalaşmanın ardından böyle bir ciddiyet beni germiş olsa da ona onu dinlediğimi söyleyerek sözüne devam etmesini sağladım.

"Miya , gördüm ki tek başına kendini kontrol edemiyorsun. İlaçlarını ihmal ediyorsun ve yıllardır tek başına ilerleme kaydedememişsin. Senin hastaneye yatman gerektiğini düşünüyorum. Bu senin için önemli bir karar olacağını hissediyorum."

"Sen ciddi misin ? Ben hastaneye yatacak kadar delirdiğimi düşünmüyorum. Ayrıca kendimi idare edebiliyorum. Beni daha dün tanıdın nasıl ilaçlarımı aksattığıma dair bir karar alabiliyorsun?"

"Miya , Sağlığın için önemli bu. Hem diyelim ilaçlarını bu seferliğine ihmal ettin. Devamı gelmeyeceğinden ne kadar emin olabilirsin ? Ve sen tek başına kendine zarar veriyorsun. İtiraf et Miya , kolundaki kesikleri sen yaptın. "

Kolumdaki kesikleri görmeyi nasıl başardı bilmiyorum ama kollarını sıyırdığım ince hırkanın kollarını kollarıma geri çektim.

"Harry , ben böyle bir şey istemiyorum. Ben böyle iyiyim. Teşekkür ederim !"

"Miya , hemen karar verme. Lütfen bir düşün."

"Peki düşüneceğim. Ama ben cevabımdan emin olduğumu düşünüyorum."

Bu sözümden sonra Harry ayağa kalktı ve yemek için teşekkür etti. Sonra da kapının yolunu tuttu ve gitti... lafını bitirdikten sonra gitmesi bu konuda ciddi olduğunu mu gösteriyordu yoksa bana sinirlendiğini mi ?..

Hastaneye yatma fikrini düşünmek dahi istemiyordum .Hastanede ne olacağını düşünmek istemiyordum.

*****

Mutfağı toparladıktan sonra salona gidip uzandım. Bu ilaçları içmeyi sevmeme nedenimden biri uyku yapması. Sanki hiç uyumamışım gibi uykumu getiriyordu. Ve ben koltuğa uzanır uzanmaz uykuya daldım.

"Miya ! Miya ! Hey ! Kocanı bekletmen kocanın hoşuna gitmiyor! Kocana öpücük vermeden kocan işe gitmeyecek !"

"Keşke biraz sabırlı olsan Mike! İşte geldim."

"Sen gerçekten iyi öpüşüyorsun sevgilim! Beni öpmen hoşuma gidiyor."

"Hah! Bugün spor merkezine gidiyorum. Haberin olsun."

"Demek fitness yapacaksın. Ben eve geldiğimde banada üç beş haraket göstersene. Veya birlikte yapalım ha ? Ha ?"

"Mike ! Bir sn bile düşünmeden duramıyorsun öyle değil mi ?!"

"Sanki bir yıldızsın. Düşünmeden olmaz."

"Akşam"

Hoş geldin sevgilim ! Hey nereye gittin?
Mike ! Mike ! Neredesin ! Nereye kayboldun

"YATAK ODASINDAYIM BEBEĞİM. SENİ BEKLIYORUM."

"TAM BİR SAPIKSIN MİKE ! BEKLE , GELİYORUM."

***

"İşte geldim. Hey şimdi nereye kayboldun. Hey Mike ! Neredesin ?! Hey ! "

"Mike yok güzelim ben varım. Johann."

"Ne ? Eve nasıl girdin ? Mike nerede ?!Ne yaptın ona !"

"Olanları anlamayacak kadar saf ve güzelsin. Miya."


Merhaba !

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.♥️

Separation | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin