Separation | Harry Styles

27.Bölüm

Miya ve Harry Gold ailesine dava açacaktılar çünkü bunu hak ediyorlardı. Bundan dolayı Miya kendisine bir avukat tuttu onunla birlikte savcılığa gitti ve yaşadığı şeyleri her şeyi anlattı şu ana kadar eline geçmiş tüm raporları , belgeleri ise delil olarak onlara sundu.

Avukat , davayı kazanacağından emindi ama Miya'nın içinde kötü bir his vardı kendince bu korkuydu . Miya , Mike'dan boşandığında Mike ceza almamıştı , ondan içindeki korku normaldi Avukat eğer davayı kazanırlarsa Axel'i de onların elinden alabileceğini söylemişti.

Dava günü geldi çattı Harry ve Miya dava için hazırlanıp gittiler mahkeme salonunun olduğu koridorda gerginlik vardı Gold ailesi Miya ve Miya'nın yanındaki insanlara öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Evet Miya'nın yanında Harry haricinde başka insanlarda vardı. Hastanede tedavi görürken tanıştığı insanlar . . . Miya'nın dava açtığını duyduklarında Miya'nın telefonları susmamış dava günü onun yanında olacakları söylemişlerdi ve gerçekten de bugün dava günüydü ve Miya'nın yanındaydılar.

***

Mike Gold'un Miya Wohe ile evliyken Miya Wohe'nin bilgisini kötüyü kullanması onu aldatması evliliği bittikten öncesinden ve sonrasında yaptıklarından dolayı 10 yıl hapis cezasına kardeşi Johann Gold'a yardım yataklıktan ve Miya Wohe'yi taciz ettiğinden dolayı 14 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve Miya'ya ödenmesi gereken tazminat ek olarak belirtilmişti. 

Miya davayı kazanmış ve Gold kardeşler hapse girmiş Gold'en şirketi kaçak üretimden dolayı kapatılmıştı. Miya ve Miya'nın yanındakiler bir kez daha zafer kazanmıştı.

***

Dava gününden 5 ay sonrasıydı Harry ve Miya Cornwall şehrine gitmişlerdi oranın turistik açıdan gezilecek birçok yeri olduğunu ikisi de biliyordu.

Oradaki birçok yeri gezdiler yemek yenilecek bir yer bulup yemek yediler. Sonrasında ise dağlık bir yamaca benzeyen bir yere çıktılar ve manzarayı izlediler.

İkisi de çok mutluydu , yanlarına fotoğraf makinesi getirmiştiler , getirdikleri fotoğraf makinesiyle manzaranın ve kendilerinin fotoğrafını çektiler.

Sonrasında ise uzun uzun sohbet ettiler ve sohbetin sonunda Harry ayağa kalktı.

''Miya , seni tanıyalı 1,5 yıl belki de daha fazla oldu . . .  Seni ilk gördüğümde , Emma seni bana ilk kez anlattığında seni delinin önde gideni falan olduğunu düşünmüştüm. Üzgünüm Miya yalan söyleyemem... Ama tam tersine sen fazlasıyla zekisin. Zekan ve güzelliğin aşık olmak için sanki yapılmış. Sen sanki Leonarda'nın çizdiği MonaLisa tablosusun da ben seni çözmek için insanların ürettiği teorileri birleştirerek ortaya yeni bir teori çıkaran kişiyim. 

Senin etrafa yaydığın sihri hala çözemedim ama onun mükemmel olduğunu biliyorum çünkü sen de mükemmelsin. 1,5 yıl da tanıdığım birine karşı böyle hisler hissedeceğimi hiç düşünmezdim belki de bazı aşklar böyle bilemem ama seni çözmek istiyorum Miya senin daha yakınına gelip birleştirdiğim teorilerden ortaya çıkardığım yeni teorinin ne kadar doğru olup olmadığını öğrenmek istiyorum , benimle evlenir misin ?'' 

Miya cümlenin sonunda çıkan kelimeleri kendi içinde tekrarlıyordu

benimle evlenir misin ?

benimle evlenir misin ? 

Miya düşündü , Harry'nin onun için doğru kişi olup olmadığı konusunda düşündü. Harry ile mutsuz olup olmayacağı konusunda düşündü ve karar verdi cevabı kararını yansıtıyordu. 

''Tabii ki de seninle evlenirim çılgın psikolog !''

Harry cevabı duydu ayağa kalktı elindeki yüzüğü karşısındaki naif kadının parmağına geçirdi. Harry dayanamadı , Miya'yı kucaklayıp daireler çizercesine döndürdü . Miya'yı indirdiğinde birbirlerine gülümser bir vaziyette buldular.

♡♡♡

Harry kitabın son sayfasını okumayı bitirdiğinde gülümsedi sonra ise eşi Miya'ya döndü. Bu kitabı Miya yazmıştı. Kitap Miya ve Harry'nin hayatlarından kesitler içeriyordu. İkisinin yaşadığı kötü şeyler ikisinin birbiriyle tanışma ve yakınlaşma süreci... Miya anı olarak kalması için bunu kitaba dökmüştü. Kitapta birinci tekil şahıs , üçüncü tekil şahıs ve bir bölümde olsa Harry'nin ağızından yazılmıştı.. 

Ama kitap yine de güzel olmuştu çünkü aşkları gerçekti. Şuan Axel , Harry ve kendisi bir aile idi. Axel artık 5 yaşındaydı. Ve okula başlamasına kısa süre kalmıştı bu konuda ailecek heyecanlıydılar . . .

♡♡♡

Evet finalin böyle olması gerektiğini düşünüyorum.. Umarım beğenmişsinizdir. Bu kitabı yazarken yeri geldi stres yaşadım yeri geldi hüzünlü hissettim. Yeri geldi yazarken eğlendim. Umarım okurken memnun kalmışsınızdır.

Bu kitabın konusu hakkında bazı şeylerden bahsetmek istiyorum. Size daha iç açıcı olacağını hissediyorum.

Bu kitaptan çıkarılması gereken birçok şey var. Size veda ederken bunlarla birlikte bazı şeyleri de konuşmak isterim.

Bazı şeyler zordur , görüldüğü gibi değildir. Bazı şeylerin üzerinde bir örtü vardır. O örtüyü açabilen kişiler o örtünün altındakini görebilir. Her şeyde sabır önemlidir. Sabır olmadan bir şey öğrenemezsiniz , bir şey yapamazsınız , beklediğin şey her neyse eğer sabretmezseniz gelmez , gerçekleşmez. Birçoğunuz yorumlardan veya tahminen anladığım kadarıyla Miya'nın ne yaşadığını öğrenmek için can attınız , Miya'nın bazı yaptığı şeylere kötü şeyler söylediniz belki de buraya kadar okuyanlar kitabın burasına gelene kadar kitabı okumayı bırakmayı bile düşündü. Belki de bazen okunma sayısının azalması sabrı olmayan insanların birer birer aramızdan ayrılmasıydı?

Miya'nın yaşadıklarını öğrendiğinizde beklediğinizden daha büyük bir şey çıktığı için kendinize "Miya'ya karşı daha anlayışlı olacağım" dediniz. İşte sabır , anlayışlı olmak bu yüzden önemli.

insan bir kutu değildir başkaları o insanın üzerine kutu örer ve etrafına kutu örülen kişi bazen yalnız bu kutunun dikişlerini , ilmiklerini çözemez. Başka birini kutunun içine alması gerekir. Aldığı kişiyle birlikte ilmikleri çözmeyi başarmakla kalmayıp o ilmikleri daha hızlı çözmeye başlar.

Harry Miya'nın kutusunun içine girdi ve ilmikleri çözmesine yardım etti. Böylelikle bir bütün oldular. Bir insanı onunla bütün olmayı göze alabilecekseniz sevin , sevmek için sevmeyin....

Elveda....

"Beni sadece seninle sohbet ederken tanıdın. Hayatımı anlatırken değil. Senin yaşadığın şeylerin aynısını belki de daha kötüsünü yaşadım. Nereden bilip konuşursun?"