#yara#

21 3 0
                                    

-kızım biliyorsun böyle söylemek istemezdim ama bu yurtta daha fazla kalamayacağını söylememi istedi müdür bey.
Efsun teyzenin çekimser hallerinden belliydi zaten. Bu yurtta daha fazla kalamazdım. Allah tan geleceğim için bir şeyler  yapmıştım. Bunun için mutlu olmam gerekirdi ama benim sevincim kursağımda kalıyordu. Üniversiteyi tam burslu olarak kazandım. Evet ben Tıp kazandım ama birde bu ev işi çıktı başıma. Ailem ben küçükken trafik kazasında vefat etti. Çok sevgili akrabalarımız da  bana bakmak istemedi. Yani sonuç olarak yurtta büyüdüm. Ve artık burası da istemiyor beni. Zaten ben de daha fazla kaldıramayacağım bu müdürün kovmalarını. Valizimi yatağımın üzerine koyarak Efsun teyzeye döndüm
-tamam Efsun teyze eşyalarımı toparlar çıkarım bir saate.

Efsun teyzenin de üzgün olduğu her halinden belliydi ama bir şeyi değiştirmiyordu. Yanıma yaklaşıp içerisinde bir miktar para bulunan mendili uzattı.
-kızım burada bir miktar birikmiş var. Al sana lazım olur. Dedi
Kadın zaten kendi ailesine zor yetiştiriyor. Bir de beni mi düşünmüştü.
- Efsun teyze gerek yok buna hem part time çalışıyorum. Okula da burslu gideceğim. Yetiştiririm ben sen merak etme.
Dememe rağmen zorla tutuşturmuştu elime bu parayı. Tabi ki geri ödemek şartıyla kabul etmiştim bu parayı.
Pek arkadaşım yoktu zaten yurtta Merve ve buseyle vedalastiktan sonra Efsun teyzenin sesiyle ona döndüm
-Arya kızım bir arkadaşımın kızı da çalışıyor ev kirasını zar zor yetiştiriyormuş. Okuluna biraz mesafesi var ama bu devirde ev fiyatları uçtu. Tek başına yetiştirmen zorlaşır. O da kendine bir ev arkadasi arıyormuş adı aslı bir git bak istersen. Dedi. Elime tutuşturduğu kağıda bakarken. Teşekkür ettim ve yurttan ayrıldım. Yürürken Efsun teyzenin elime tutusturduğu kağıda baktım. Buraya fazla uzak değildi ama okula biraz mesafesi vardı. Kağıtta yazan numaraya baktım ve başka çarem olmadığını anladıktan sonra numarayı tuşladım. Kısa bir konuşmanın ardından 2 saat sonra eve gelebileceğimi söyledi. Ve Efsun teyzenin tanıdığı olduğumu söyleyince hemen kabul etti. İlk başta bu kadar çabuk olmasına şaşırmam da çaresizlik insana her şeyi yaptırıyordu. Elimle bavulla 2 saat boş boş gezmemem için bir kafeye girip oturdum. Bir kahve söyledikten sonra telefonla oyolandim vakit gelmişti. Numarayı tekrar aradığımda evde olduğunu söyledi. Ve kulaklığımı takıp yola koyuldum. Biraz ilerledikten sonra omzumda hissettiğim acıyla sendeledim. Öküzün biri bana çarpmış ve kısa bir bakış atıp yoluna devam ederken
-insanlar böyle durumlarda özür diler  keşke sende böyle bir şeyden haberdar olsan. Dedim.

İki adımda yanıma yaklaşıp
-özür dile o zaman bekliyorum. Dedi.

Pardon ben niye özür diliyormuşum. Gelip bana. Çarpman kendisiyken.

-farkında mı değilsin bana çarpan sensin! O yüzden özür dile!

İrislerini yüzüme dikip alaylı bir ifadeye büründü. Lanet olası bir de yakışıklıydı. Off  ne diyorum ben ya bir de bununla mı uğraşacak tim şimdi

-eğer bana bir daha sesini yükseltirken sonuçlarına katlanırsın. Çok özür istiyorsan az ötede iste küçüğüm.dedi .
Ve hemen uzaklaştı sanki birinden kaçıyormuş gibi bir hali vardı. Onun uğraşacak vaktim yoktu sonuçta. Eve geldiğimde biraz süzdüm.bir apartman dairesiydi. Ve pek işlek olmayan bir yerdeydi. Ama yine de hiç yoktan iyidir. 1 saatin ardından aslıyla tanışmış ve eşyalarımı yerlestirmiştim. Aslı 20 li yaşlarda  güzel bir kızdı. Ve bir barda barmen lik yapıyordu. Onu biraz tanımaya başlamıştım. Hava kararmaya yüz tuttuğunda mutfağa geçip hızlı bir şekilde makarna yaptım. Bu tür işleri sıraya koymuştuk. Aslıya dönüp
-ben bugün biraz yoruldum. Odama gidiyorum sana iyi geceler. Deyip yanından ayrıldım. Kendisi de pek. Konuşkan biri değildi. Ben de lafı uzatmadan kalmıştım. 1 ayım böyle geçmişti. Bu süreçte okula alışmıştim. Dersler ne kadar yorucu olsada seviyordum. Bu mesleğe dair herşeyi. Güzel gelmiyor bir insana hayatını geri verebilmek onu yaşatmak.. Düşüncesi bile heyecan vericiydi. Düşüncelere dalmişken masasının üzerindeki çalan telefonumun sesiyle irkildim. Arayan aslıydı. Aslıyla bu süreçte biraz daha kaynaşmış ve birbirimizi sevmiştik. Daha fazla bekletmeden açtım.
-Arya normalde böyle bir şey istemezdim ama bugün bar da Bi kutlama var. Barmenin biri hastalanmış. Müşterilere yetişemiyorum. Rica etsem yardıma gelimisin?

-ama ben içki den ne anlarım kızm ya..
-ya cankuş sen gel o işi ben yaparım limonlar kesersin bardakları temizlersin felan.. Geliyormusun..

Anlaşılan gerçekten yardıma ihtiyacı vardı. Onu kıramadım ve kabul ettim. Barın yerini konum olarak atmıştı. Hazırlanıp çıktım. Bu sokaklar ne kadar ürkütücü olsa da hemen bir taksiye atlayıp gitmiştim. Beni görünce sevinmişti. Dediği işleri yapıp 2 saatin ardından pestilim çıkmış bir şekilde kalakalmıştım. Yorulduğumu anlamış ve bool teskkürlü sulu bir öpücükü yanağıma kondurduktan sonra benim de bir ihtiyacım olduğunda çekinmeden söylememi istemişti. Ve ben mekandan çıkmıştım. O gelmemişti çünkü sabah yakın geliyordu her zaman. Bardan çıkıp sokağı döndüğümde taksiyi durdurmak için bir hareket yapacaktım ki bir inilti sesiyle irkildim. Sesin geldiği tarafa doğru yöneldigimde bir adamın bıçaklanmış yerde yarı baygın şekilde oturduğunu gördüm. Heman yanına ilerledim. İlk Yardım biliyordum ama sadece o kadar. 1.sinif olduğum için henüz dersleri görüyorduk. Yanına yanastigimda  yerde küçük bir Kan Göleti oluşturacak kadar kan kaybetmişti. Allah tan karın boşluğuna gelmişti. Hemen üzerimdeki gömleği yarasına koymuştum..
Yüzünü kaldırdığında bir an afallasam da bu bana çarpıp özür dilememekte karar kılan çocuktu.. Şimdi hatirlamistim...

İsimsiz.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin