17

29 3 0
                                    

(Nasıl seviyorum açıklayabilsem keşke! Keşke sana olan aşkımın bir tarifi olsa keşke! Keşke! KEŞKE!)

Telefon numaramı değiştirip annemden gelen mesajla okul kıyafetleri aldım. Daehwi gelememişti ama bedenini ölçüp bana bildirmişlerdi. Eve geldiğimde denemiş, tam olmuştu. Ama bir sıkıntı vardı ki...bana tripliydi. Onun gönlünü almaya gidecektim.

-Ajussi! Daehwi'nin pansumanını yapmaya mı gidiyorsun?

-Evet.

-Sen zahmet etme. Ben yaparım. Diyerek elinden malzemeleri aldım. Arkamdan gülmüş ama sevgili olduğumuzu benden bile önce öğrendikleri için bozuntuya vermemişlerdi. Daehwi'nin odasına gittim. Babasını beklediği için arkasını bile dönme gereği duymamıştı.

-Baba biraz çabuk ol. Hiç modumda değilim zaten.

-Tatlım! (Jagiyaa😅) dediğimde hızla arkasını döndü.

-Ne yapıyorsun burada?

-Erkek arkadaşımın pansumanını yapmaya geldim! Dedim sevimli bir şekilde. Bıyıkaltı gülümseyip gülüşünü sildi.

-Nedense sana hiç güvenmiyorum artık.

-Kırıldım. Küstüm.

-Yaklaş. Dedi. Gülümseyip yaklaştım. Artık ne yapacağını biliyordum. Bir süre birbirimize baktık. O bana bakıyordu. Ben de ona bakıyordum.

-Pansuman yapmayacak mısın? Dediğinde afallayıp başımı salladım ve sargısını açtım. Dişikleri iğrenç görünüydü. Bakmamaya çalışıp göğsüne ilaç sürdüm. Ama...pek mümkün değildi. Birden bire elimi tutup durdurdu.

-Ben yaparım. Dedi. Sonra aynanın karşısına geçip kendi yarasına kendisi ilaç sürdü. Yarasını sarıp bantladım. Sırtına bandı yapıştırdıktan sonra üstünü giyindi ve ayaklandı. Biraz tuhaf bir hava olmuştu.

-Daehwi-ya!

-Efendim.

-Benimle konuşmayacak mısın?

-Sanırım duygularımı ciddiye alana kadar hayır.

-Peki. Dedim. Gitti. Eşyaları toplayıp yerlerine yerleştirdikten sonra oturma odasından Daehwi'nin babasının sesini duydum.

-Şimdiye kadar 8 duruşma yapıldı. Yarınki duruşma yarın. Yarınki duruşma biter bitmez Busan'a geri dönecez. Eğer içeri almazlarsa...davaya oradan devam edecem. Lütfen bizim için Daehwi'ye Yeojin'e baktığınız gibi bakın. Tekrar zarar görmesini istemiyoruz. Dedi. Boğazıma bir yumru oturmuştu. Odama gidip kapıyı çarptıktan sonra yatağa atlayıp ağlamaya başladım. Uyanınca ilk işim sevgili olmak olacaktı sözde. Ne kadar taş kafalı bir korkaktım. Daehwi'ye neden güvenmiyordum ki? Bana zor zamanlarımda hep yardım etmişti. Beni üzecek ya da zarar verecek bir şey yapmazdı. Aptal kafam neden bu kadar inatçıydı. Annem kapıyı açıp içeri girdi.

-Kızım! Benle Ajumman komşuya gidiyoruz. Tamam mı? Dediğinde başımı salladım. Sırtım ona dönük olduğu için ağladığımı görmemiş, öylece gitmişti. Biraz toparlanıp dama çıktım. Temiz hava iyi olurdu. Fazla geçmeden terlik sesini duydum. Kim geldiyse geldi. Kalbim kırılmıştı. Hiç oraya bakasım yoktu.

-Öptüğüm kız. Dedi ve yanıma oturdu Daehwi. Ona sertçe baktım.

-Neden ağladın?

-Nasıl anladın?

-Burnunun ucu kızarmış. Dediğinde otomatikmen hemen burnumun ucunu tuttum.

-Hiç de bile.

-Neden ağladın?

NORTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin