(Finale son 1 bölüm kaldı arkadaşlar. Bir sonraki bölüm final. Kitabı çok sevdim ben. Yazarken biraz aksattım ama içime sindi.)
Parkta biraz daha oyalanıp eve geldik. Akşama kadar ailecek beraber oturup oyunlar oynadık. Sonra konuyu Daehwi'nin babası açtı.
-Son duruşma da yapıldı.
-Sonuç ne? Dedi Daehwi. Gerilmiştik. Daehwi'nin kolunu tuttum. Bana kısa bir bakış atıp elimi tuttu.
-Doğrusunu isterseniz olay sadece sizle bitmiyor. Tabiki sizin kanıtlarınız da çok işe yaradı ama yetkililer olarak kurcaladık. Ne ararsan bulacağın bir adam. 5 kere kimlik değiştirmiş, seri katil, uyuşturucu ticareti, fuhuş, dolandırıcılık...daha da sayabilirim. Yani sizin olayınız, bunun 3'te 1'i bile değil. Bu konumda siz sadece ihbar eden durumuna düşüyorsunuz. Ama yine de...sonuç bizim lehimize oldu. Dedi ve sonra durdu. Yüzündeki ciddi ifade gitti, yerini geniş bir gülümseme aldı.
-Karşı tarafın savunması için hakim ek bir duruşma vermişti. Normalde bir önceki duruşma sondu. Ama karşı taraf savunmasını yapmadı. Savunma için gerekli delilleri getirecek olan şahıs dün gece intihar etmiş. Ki bence inhitar değil seri cinayetlerden biriydi. Sonuç olarak bunca şeyden sonra ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Aynı zamanda onunla birlikte 32 kişi için de 60 yıl hasip cezası istendi.
-Korkunç. Dedim.
-Ama kurtulduk. Dedi Daehwi. Ona baktım. Gülümsedi. Ben de ufaktan bir sırıttım. Sonra bir film izleme kadarı aldık. Geceyi böyle noktalayacaktık. Bir sürü film tartışıp sonunda bir tanesine karar verdik.
-Bekleyin. Biz 3 çift değil miyiz? Her birimize bataniye getireceğim.
-Peki. Dedi babam. Gülüştüler. Bataniyeleri alıp içeri geri geldim. Her birimiz birer tane aldık. Daehwi ile benim üstüme örttüm.
-Filmi de başlatsaydııın! Diye mızmızlandı babam.
-Oturduktan sonra söylüyorsunuz siz de hep amaaa!! Dedim ama yine de kalkıp filmi açtım. Sonra yerime geri oturdum. Bir süre sonra omzumda ağırlık hissettim. Daehwi omzumda uyumuştu. Filme olan ilgimi kesip saçlarını okşadım. Ağzı yarı açık kalmıştı. Gülmemek için kendimi sıktım.
-Daehwi-yah! Daehwi-yah!
-Hm? Diye garip bir ses çıkardı.
-Hadi yatağına git. Burada boynun tutulacak.
-Hayır. Dedi ve başını düzeltip omzuma daha düzgünce koydu.
-Burası daha mı rahat? Dedim. Başını salladı.
-Peki. Kal böyle. Boynun tutulursa mızmızını çekmem ama.
-Peki. Dedi. Başımı çevirip ben de filme odaklandım. Orada öylece uyumuştu. Gece onu yatağına zor götürmüş uyumuştuk. Sabah gözümü açıp tavana biraz baktıktan sonra Daehwi odama girdi. Gelip yatağıma oturdu.
-Sevgilim. Bugün okul çıkışı benimle hastaneye gelir misin?
-Neden? Hasta mısın?
-Doktor bugün dikişlerimi açabileceklerini söyledi. Bir de...sana bir sürprizim var.
-Nedir?
-Sürpriz söylenmez!
-Peki. Gideriz. Hadi gidip hazırlanalım. Dedim. Başı ile beni onaylayıo çıktı. Hazırlanıp aşağıya indiğimde o çoktan hazırlanmış, anneme sofrayı kurmakta yardım ediyordu. Gülerek babama tatlı bir öpücük verdim ve sofraya oturdum. Daehwi ile annem ellerindeki son tabakları sofraya bırakıp oturdular. Güzel bir kahvaltı sonrası Daehwi ile beraber çıkmıştık. Dün gittiğimiz ve büyük ihtimalle her zaman gideceğimiz o yoldan okula gittik. Minoh tam da bizim ardımızdan sınıfa girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NORTH
Teen FictionHer zaman sahnenin üstünden görünen hayranların yaktığı ateş böceği misali o minik ışıkları izlemek isterdim. Bana, bana özel yakılan ışıklara sahip olmak en büyük isteğimdi. Peki ya hiç bir şey beklediğim gibi gitmezse?..