Fox and Wolf | Jikook

Tabu

    Selaaam bu bölüm diğer bölümlerden daha geç geldi kusura bakmayın kendini biraz halsiz hissediyordum ondan hiç yazasım gelmemişti . iyi okumalar ve oy ve yorum atarsanız beni çok mutlu edersiniz<3

   Jihyun ikilinin birbirine olan bakışlarına bakıp yüzünü buruşturdu. "Bunlarda iyice aşk kuşu oldu."

"Kimler aşk kuşu olmuş oğlum?" Bay Joon'un sesini duyunca hepsi kafasını o tarafa çevirdi. Bay Min ve Joon gülümseyerek bahçedeki koltuklara oturdular, cevap alamayınca Jihyun'a döndü. "Niye cevap vermiyorsun oğlum."

Jungkook ve Jimin hızlıca aşşağı inip bahçeye geçtiler. Jimin babalarının yanın gergince oturunca Jungkook da yanına yerleşti. "Bizden bahsediyor efendim, bugün Jimin'e teklifte bulundum ve o da kabul etti."

Bay Min duyduklarından sonra ellerini birbirine çırpıp gülümsedi. "Ah, çok sevindim! Ama bir daha bana efendim deme tatlım." Jimin de gülümseyince Bay Joon Jihyun'a döndü. "Ee, sen buldun mu birini?"

Jihyun gülümseyip Taehyung'un gözlerinin içine bakarak cevapladı. "Evet, buldum. Fakat daha açılmadım." Taehyung duyduklarından sonra içtiği içecek boğazında kalınca öksürük krizine girdi. Jin onun bu haline kahkaha atıp sırtına vurmaya çalıştı. "Lan, boğuluyor."

Namjoon bunu söyledikten sonra o da Taehyung'un sırtına vurmaya başladı. Elinin ayarını tutturamayıp daha sert vurunca Taehyung daha çok öksürmeye başladı. Jin, gülmeyi kesip kocaman açtığı gözleriyle Namjoon'a baktı. "Senin sayende boğulmayı geçip ölebilir. Biraz yavaş vursana!"

Taehyung yine elini kaldıran Namjoon'u eliyle durmasını işaret etti. Bay Min ve Joon birbirine bakıp kıkırdadı. "Biz anladık galiba o kişiyi."

Bay Min'in söylediğine Bay Joon sırıtırken Taehyung, koltuktaki yastıkla kendini siper etti. Gözükmediğini sanıp kırmızı yüzünü saklarken Yoongi göz devirip yüzündeki yastığı bir çırpıda elinden aldı. "Yüzünü zor kapatıyor, bedenini nasıl saklasın bu yastık?"

Taehyung elleriyle kapattığı yüzünü Yoongi'ye çıkardı, ağlamaklı ifadesini Yoongi'yi güldürüyordu. "Daha çok rezil oldum değil mi?"

Jin kahkaha attı kenardan. "Bunu söyleyerek rezil olma seviyeni bir çıta daha arttırdın." Bay Min gülümseyip Jin'in omzuna yavaşça vurdu. "Utandırmayın damadımı."

Taehyung dona kalırken kıkırdayıp imalı bir tavırla tekrar konuştu. "Ah, pardon arkadaşınızı."

Taehyung dışında herkes gülerken Bay Min daha utanmaması için Jungkook'a yöneldi bu sefer. "Ee, anlat bakalım nasıl teklif ettin?"

Jungkook boğazını temizleyip her bir detayını anlatmaya başladı, öpüşmeleri hariç. Herkes pür dikkat dinledikten sonra Bay Joon kolyelerine bakıp gülümsedi. "Akıllı çocuksun, güzel taktikmiş."

Jungkook utangaç bir şekilde gülümseyince Namjoon Bay Joon'a döndü. "Siz nasıl tanıştınız Ba- Joon baba." Yanlışlıkla saygı eki kullanacağını fark edince hemen düzeltti. Bay Joon gülümseyip eşine baktı. Anıları aklına gelince mutlu oluyordu. "İkimiz de aynı lisede okuyorduk o zamanlar. Min'le ikimizde lider seçimlerinde karşılaştık elemelerde en son ikimiz kalınca ortalık karıştı çünkü ikimizde kaybetmiyorduk ve okulun müdürü ve kurul ikimiz arasında karar veremiyordu, ondan o sene ikimizi de lider yaptılar. Aramızda anlaşmazlıklar oluyordu hep ben A yapalım diyorsam Min, B yapalım diyordu. Atışmalarımız bir süre sonra aşka dönüştü."

Yoongi ve Jin birbirlerine sarılırken gülümüsedi, ikisi de bu hikayeyi çok sevimli bulmuştu. Yoongi merak ettiği soruları hiç gocunmadan sordu. "Peki teklif nasıl oldu?"