Dudaklarimdan dokulen birkac hickirik tum evde yankilanirken, sigaramin agzimda biraktigi aci tat basimi dondurdu. Birkez daha sigarami cigerlerime doldurdum ve burnuma minik edalarla gelen karanfil kokusunu soludum. Icime isleyen yogun duman beynimdeki dusuncelerle bir butun olusturmustu. Gri, benim siyahlarimla dans ediyordu.
Hayatimin her donemini uclarda yasamistim. Ayni Calum'la olan iliskimdeki gibi. Ikimiz de ya siyahtik yada beyaz. Ama hicbir zaman gri degildik.
Tum kanimda dolasan dumani yavasca disari ufledim. Parlak beyaza calan griler, pencereden sizan gunesin altinda buyuleyici gozukuyordu. Gunes, birkac saat onceki parlakligindan taviz vermeksizin isildiyordu. Ogleyi biraz gecmisti. Eger simdi cikarsam son dort derse yetisebilecegim kesindi.
Yavasca agirlasmis bedenimi oturdugum ahsap tabandan kaldirdim. Gozyaslarim birkez daha kizarik yanagimdan narince suzuldu. Bu kadar kirilgan olmak istemezdim. Bende baskalari gibi insanlarin duygularini sivri topuklarimin ustunde ezip cignemek, dusuncelerine hayatimda yer vermemek isterdim ancak hicbir zaman bu kadar acimasiz olmayi beceremedim. Belki de tek sorunum buydu; acimasiz ve kalpsiz biri olamamak, tipki Calum gibi.
Ama artik eskisi gibi zayif Jefflyn olmayacagim, Calum o kizi birkac saat once kendi elleriyle oldurdu. Ben artik hayatin tum yuklerini sirtlamis ve buna karsin dimdik duran guclu kiz Jefflyn olacagim.
-
"Cok sey kacirdim mi?"
Omuzumdan diz hizama kadar sarkan cantami duzelttim ve Julian'a goz diktim. Yanindaki atesli cocukla konusmayi birakti ve altin sarisi saclarini gosterisle savurarak yumusak bakislarini bana cevirdi.
"Pek bir sey kacirmis sayilmazsin, Bay Houdson matematikle ilgili gereksiz seyler zirvaladi ve Bayan Megan yine kocasinin sorunlarini bize anlatarak agladi. "
Soylediklerine karsin dudaklarimdan minik bir kikirti dokuldu.
"Peki ya Calum, o buralarda mi?"
Julian'in yumusak ifadesi, yerini uzungun ama bir o kadar da sevkatli bir ifadeye birakti.
"Ah, onu bugun hic gormedim. Belki de kimya sinifindadir? Bugun kimya dersi oldugunu duymustum. "
Sertce yutkundum ve bogazima bicak gibi saplanan yumrunun gecip gitmesini bekledim.
"Emily, o da yok oyle degil mi?"
"Jefflyn..."
Julian, benim huzunumu hissedermiscesine duygulu bakiyordu. Benim aksine sicacik olan ellerini omuzuma koydu ve sivazladi. En azindan birinin bana sevkat gosteriyor olmasi soguk kis gunlerinde icimi isitan yunlu kazak etkisi yaratmisti.
"Sorun degil, b-ben buna alisigim. Gercekten hicbir sorun yok. "
Gozlerimdeki kirilmisligi saklamak icin tavana baktim ve derin bir nefes aldim. Emily ile oldugundan adim gibi emindim. Ikimizden biri yanlis bir sey yaparsa ikimizi de birbirimize karsi kullanirdi ve ben Calum'un kitabinda yanlis sayilabilecek birkac kelime sarfetmistim.
Burukca gulumseyip basimi bana endiseli bakislar gonderen sevgili Julian'a cevirdim.
"Ben gitmeliyim, her sey icin tesekkurler. "
Buruk bir gulumsemeyle bana karsilik verdi ve hizla kimya sinifina yurumeye basladim. Onlari orada sevisirken gorsem bile gercekten beni kirip sonra onun yanina gidip gitmedigini ogrenmeye ihtiyacim vardi. Bu zamana kadar bana gercekten deger verip vermedigini anlamaya ihtiyacim vardi. Bu kadar asallik olup olmadigini bilmeye ihtiyacim vardi. Bir seyleri ogrenme zamanim gelmisti artik. Yeni Jefflyn tum bunlara goz yumacak birisi degildi, yani sanirim degildi?
Postallarim, bos koridorda otoriter seslerin yankilanmasina neden oluyor, baska bir sey duyulmuyordu. Biraz sinirli ve biraz da huzunluydum. Dengesizligim yeniden mantigimin ve kisiligimin onune gecmis, beni rehin almisti. Sonunda kimya sinifinin onune geldigimde okulun tum oksijenini icime cekercesine derin bir nefes aldim. Saclarimi geriye savurdum ve oldugum yerde gogusumu diklestirdim. Uzuntulu ve depresif olabilirdim ancak aklima koydugum seyi yapabilecek gucum hala vardi. Tedirginlikle kapinin buz tutmus kolunu kavradim. Yavasca asagiya dogru hareket ettirdim ve kapiyi sonuna kadar araladim.
Gordugum manzara bekledigimden cok daha farkliydi. Gozlerim acildi ve saskinlikla oldugum yerde kaldim. Her sey dondu ve hayatta yasam faaliyeti gosteren bir tek ikimiz kaldik. Pencereden sertce esen ruzgarin esliginde gozu yasli bir Calum Hood'u gercekten beklemiyordum.
