25

102 29 32
                                    

"YA RAB!" diye bağırıyor, Şam kapısında; Kudüslü genç. Arş-ı Alâ'yı titretiyor sesi. Kalbimin en derinliklerinde hissediyorum, Kudüs'ün âh'larını.

"YA RAB MESCİD-İ AKSÂ'YA YARDIM ET!" diyor sonra. Göz yaşlarımla amin diyebiliyorum sadece.

Sonra sahne değişiyor. Filistinli teyze düşüyor, dünyevî işlerle dolu zihnime. Ellerini iki yana açıyor. Gözlerinden alevler fışkırıyor.

"Ey müslümanlar!" diye çağırıyor bizi. Üstüme alınmam gerek, üstümüze alınmamız gerek..

"Ey müslümanlar! Ahiret günü Allah soracak; 'Size Mescid-i Aksâ'yı verdim. Onun için ne yaptınız?' Vallahi soracak!"

O gün geldiğinde diyorum, teyzeye cevap vererek..
O gün geldiğinde, biz aciz ve helak olmuş ölüler, başımızı yerden kaldıramayacağız..

Hem biliyor musunuz, uyanın müslümanlar çağrısı, ayağa kalkmaya çağırmaz müslümanları.. Kıyama davet etmez aslında, zulmün farkına varın demekte değildir.

Ölün demektir!

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم؛
"İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar." (Aclunî, Keşfu'l-hafa, 2/312)

Uyanın müslümanlar! Allah yolunda ölün ve uyanın! Sizi şehadete davet ediyor şehidler,

"Vallahi benim gördüğümü görseydiniz Allah'ı tespih ederdiniz." diyor son anlarında bir şehid. "Ne görüyorsun?" diye soruyorlar; "جَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ" diyor. "Cennet, gökler ve yerler kadar geniş.."

وَسَارِعُوٓا۟ إِلَىٰ مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا ٱلسَّمَٰوَٰتُ وَٱلْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ

Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. (Al-i İmran/133)

Artık uyanma vaktidir.

***
Nira!


DEVİN | 🕊️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin