she's back.rosekook

what will happen

Senin aşkınla daha iyi bir adamım,

Sevgilim tüm hatalarım beni sana götürdüler.

Kollarınla sarılıyım, yemin ederim senin için ölürüm.

Senin aşkınla daha iyi bir adamım.

-Better Man / 5 seconds of summer

Jennie'den 

Bu akşamın hiç bozulmamasını isterdim demiştim değil mi? Fakat çalan kapıyla içime kötü bir his doğdu. Bir ihtimal diğer çocukların gelme ihtimali vardı. Umarım onlardır ve içimdeki kötü his doğru değildir diye umdum. Jungkook kapıyı açmaya gitti. Hepimiz kimin geldiğini görmek için kapıya bakıyorduk. Kimdi bilmiyordum ama Jungkook'un yüzündeki ifade hiç hayra alamet değildi. Rosé yüz ifadesini görüp onun yanına giderken aynı ifade onun yüzünde de oluştu. Sonra karşısındakine "Senin burada ne işin var?" diye sordu. Gelen kimse onu omzundan itip içeri girdi. Yüzüne baktığımda onu tanımıştım. Bu Yeri idi. Rosé bana bir kaç fotoğrafını göstermişti. Yeri patavatsızca geldi ve tekli koltuğa oturup sırıtmaya başladı. Rosé'nin sinirden köpürdüğünü görebiliyordum. Biz de ondan farksız değildik. Yeri yüzsüz bir şekilde "Eee misafirinize bir şeyler ikram etmeyecek misiniz ?" dedi. Rosé karşısına geçti ve konuşmaya başladı. "Ah, tabi ki ikram ederiz. Ne yemek istersin? Dayak nasıl olur?" demesiyle o kadar öfkeli gözüküyordu ki. Yeri yaygın oturuşunu bozup dikleşmişti. "Yok canım ben almayayım. Her neyse buraya konuşmaya geldim otur da konuşalım." dedi. Der demez Lisa "Hala konuşalım diyor ya gel sen ben yumruklarımı konuşturacağım seninle" diyip kızın adeta üstüne atladı. Son dakika Taehyung'un belinden tutup Lisa'yı sakinleştirmeye çalışmasıyla Yeri yırtmıştı. Yoksa Lisa'nın kendini durduracağını hiç sanmıyordum. Rosé sakinleşmeye çalışıyordu farkındaydım. Derin nefesler alıyordu. En sonunda karşısına oturup "Konuş!" diye emretti.

Yazardan

Ortam iyice gerilmişti. Herkes koltuklara oturmuş Yeri'nin ağzından çıkacakları bekliyordu. Sonra Yeri konuşmaya başladı. "Görüyorum ki yeniden barışmışsınız. Tebrik ederim Jungkook seni yine kandırmasına izin vermişsin." Rosé bu lafının üstüne ayaklanıp kıza saldıracakken Jungkook onu durdurdu. Ve oğlan konuşmaya başladı. "Yeri bunları söylemeye geldiysen şu kapıdan çık git. Herkes kendini zor tutuyor ve Rosé'ye bir şeyler demeye devam edersen ben kendimi tutmayacağım.". Davetsiz misafir küçük bir kahkaha attı. Ve konuşmaya başladı. "Ah, pekala o zaman daha açık konuşacağım. Rosé Jungkook'u aldatmasa bile attığım yalan sayesinde ayrıldınız. Sen Jungkook bana bir şeye deme hakkına sahip değilsin. Benim sandığımın aksine yalanıma kolayca inandın ve Rosé'yi dinlemedin bile. Açıkçası sizi ayırmanın bu kadar kolay olduğunu bilmiyordum. Ve Rosé biliyor musun? Sen Avustralya'ya gittikten sonra Jungkook senin bıraktığın boşlukları doldurmama izin verdi. Geri dönmesen de bu böyle olacaktı. Yani demem o ki benim buraya geldiğim için yüzsüz olduğumu düşünürken kendinizin ne kadar yüzsüz olduğuna baktınız mı?" Yeri'nin bu sözleri söylemesi Rosé için bardağı taşıran son damlaydı. Hışımla ayağa kalktı ve kızın saçına yapıştı. Onu hızlıca yerinden kaldırırken kız çığlık atıyordu ama ona yardım edecek kimse yoktu. Rosé hışımla kapıyı açtı ve kızı hızla dışarı itti. Sonra bağırarak şunları söyledi. "Eğer bir daha karşıma çıkacak olursan seni öldürürüm! Duydun mu Kim Yerim seni öldürürüm. Hemen defol buradan!" ve hızla kapıyı çarptı. O kadar sinirliydi ki dışarı çıkıp o kızı boğmak istiyordu. Kendini hızla koltuğa attı ve sakinleşmeye çalıştı. Jisoo ona su verdikten sonra biraz olsun sakinleşmişti. Jungkook ona çok mahçup bir şekilde bakıyordu. Ama Rosé ona kızgın değildi. Sadece biraz kırılmıştı. Ama oğlanın o gittikten sonra ki bu tavrının nedenini Rosé de biliyordu. Jungkook  yalan ve ihanetten ölesiye nefret ederdi. Artık iyice sakinleşmişti. Jungkook da bunu fark etmiş ve yanına oturmuştu. Elini korkarak kızın eline uzattı. Jungkook kızın ona olacak tavrını merak ediyordu. Kızgın olsa bile sorun değildi Jungkook kendini affettirmek için her şeyi yapardı. Beklediğinin aksine kız elini çekmedi ve oğlanın elini sıkıca tuttu. Arkadaşları ve birbirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktu. Bu onları birbirine hiç olmadığı kadar bağlıyordu.

Selam canlarım

Nasılsınız? Umuyorum iyisinizdir. Bölüm yayınlamayalı uzun zaman oldu. Öncelikle bir konuya değinmek istiyorum. Kitabın okunmalarından gerçekten mennunum fakat okuyan çoğu kişi hayalet okuyuculuk yapıyor. Oy ve yorum sayıları oldukça düşük. Bu durum beni çok üzüyor. Lütfen oy ve yorumlarını eksik etmeyin. Bir diğer konu ise benim şuan yayımda olan dört kitabım var. Bu kitap ilk yayınladığımdı dolayısıyla en uzun olan. Henüz ne zaman olacağını bilmesem de yavaş yavaş finale doğru gidip diğer kitaplarıma daha çok yönelmek istiyorum. Hemen final yapmam daha yazacağım çok şey var fakat final yapmaya en yakın kitabım bu. Lütfen kitaplarıma ve bana bolca sevgi gösterin.

Sevgiler Hunny