nwDEN KANGRENİ okumuyosunuz agliyim diye mi
veİNANMİYORUM NİYE BU KADAR VOTE GELİYO daha cokagliyim diYE miçarşamba • 14.00
görkem altay"abi, gerçekten," dedi görkem, elindeki peçeteyi altay'ın alnına bastırırken. "...kafanı kanattığına inanamıyorum."
altay aptal bir ifadeyle ellerini görkem'in kazağına sararken yüzünü hafifçe ona yaklaştırmıştı. "arada sırf yaramı temizlemen için kavgaya falan karışabilir miyim?"
"keşke kavgaya karıştığın için kanasa," dedi elini çekip peçetenin öbür tarafını çevirirken. "...mazoşistsin gerçekten."
"o kadar kanamıyor," dedi görkem'in eline bakmaya çalışırken. "...ama yine de temizleyebilirsin."
"teşekkür ederim." diyerek güldü.
"neden?"
"izin verdiğin için."
"rica ederim."
"belime mi dokunuyorsun?"
"evet."
"dokunmasana."
"inanmıyorum," dedi altay gözlerini irileştirirken. "...bundan bile huylanıyor musun?" görkem yanıt vermeyince altay görkem'i hafifçe gıdıklamıştı. "gerçekten çok tatlısın."
"altay," dedi sinirle altay'ın elini iterek. "...yapma şunu." ses tonu tuhaf çıkmıştı.
altay uzatmadan onu gıdıklamayı bıraktı. "beni öpecek misin?"
yutkundu. "şu an kanı silmeye çalışıyorum."
"önce beni öpebilirsin."
"hayır." dedi peçeteyi çekip üzerindeki kana bakarken.
"ya görkem," derken parmakları onun belinde hareket etmiş ve görkem'i gıdıklamıştı. "...öpsene."
görkem bir şey demeden onun kolunu geri çektiğinde altay itiraz etmeden onu gıdıklamayı bırakmıştı. "bence," dedi altay pes etmeyerek. "...artık kanamıyordur."
"kanamıyor zaten."
"teneffüs bitene kadar beni öpmezsen ölecekmişim."
görkem boş bulunarak güldü. "sus."
"aklımdan bir şehir tuttum bilirsen beni öpecekmişsin."
"edirne."
"bildin," dedi başını hafifçe eğip yüzünü ona yaklaştırırken. "...öpebilirsin."
"edirne tutmadığından adım gibi eminim." derken gülerek geri çekilmişti.
"sayı tutayım mı?"
"hayır."
"isim şehir hayvan oynayalım kazanan üstte olur." görkem, suratındaki gülüşü silemediği için altay da istemsizce gülmüştü. "neye gülüyorsun ya şu an?"
"tamam," dedi görkem. "...oynayalım."
altay, heyecanlı bir yüzle diğer elini de onun beline çıkardı. "gerçekten mi?"
"gerçekten." dirseğini hafifçe kırdı ve kolunu düzeltti -altay dibinde olduğu için alnındaki kanı temizlemek için kısıtlı bir yeri vardı-.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir eve hangi gün gidilmez
Short Storygerçek olmadığını bilsem yanına gelirdim texting/boyxboy dobro vecher 2. kitap