17

9.5K 612 2.5K
                                    

basılmıyolar gonul rahatligiyla okumazsaniz aglarim

bu arada biliyo musunuzyeni bir kurgu daha yay-

çarşamba • 20.33
görkem altay


"siktir git," dedi titrek bir sesle avucunu pencere pervazına yaslarken. "...şu kapıyı sana açarsam tüm izmir gelip götümü siksin altay, tamam mı?"

telefonun öbür tarafında altay'ın kahkahasını duyarken bir yandan pencereden, birkaç kat aşağıdan gözüken bedenine bakıyordu. altay'ın metrelerce uzaktan bile bu kadar güzel gözükmesi gerçekten haksızlıktı ve bu, görkem'in sinirini artırıyordu. "lütfen," dedi gülüşünün arasından. "...söz veriyorum bir daha boşalma şakası yapmayacağım."

"ya hep böyle diyorsun," diye sızlandı kaşları çatılırken. "...sen gerçekten beni hiç sevmiyorsun."

"çok seviyorum." derken görkem ona o an o kadar tatlı gelmişti ki altay istemsizce gülmüştü. "lütfen kapıyı açar mısın?"

"hayır." derken sesi, her an ikna olabilecekmiş gibi güçsüz çıkmıştı.

"ama çok üşüyorum."

"üşümüyorsun."

"üşüyorum," kolunu kaldırdı. "...bak."

"aptal," dedi kendini tutamayıp gülerek. "...nasıl anlamamı bekliyorsun?"

"kapıyı açar mısın?"

"beni ısırmayacağına söz ver."

"söz."

"ya çabuk söz verdin!"

"özür dilerim."

"içten bir şekilde yemin et."

"allah şahidim olsun-"

"altay sen inançsızsın!"

"olsun, allah şahidim olamaz mı?"

"açmayacağım kapıyı."

gülerek ofladı. "lütfen."

"ısırmayacağım de."

"ısırmayacağım."

"inandırıcı söyler misin şunu?"

"nasıl inandırıcı olabilirim?"

"elini kaldır." altay elini kaldırdı. "diğerini de."

"telefon tutuyorum."

"tamam tutma."

"görkem çok üşüyorum."

"ama kapıyı açarsam ısıracaksın."

"açmasan da ısırıyorum."

"böyle mi ikna ediyorsun?"

"tamam," dedi kolunu indirerek. "...ısırırsam beni döversin."

"dövemem."

"neden?"

"olmaz."

"tamam ısırırsam sen üstte olursun."

görkem sinirle pencere pervazına koyduğu küllüğü pencereden altay'a attı. "susar mısın?"

bir eve hangi gün gidilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin