12

8.1K 706 1.3K
                                    



ben yeni kurgu yayınladım okumazsanız aglıyormusum







pazartesi • 23.10
görkem altay


koltuk kenarına yasladığı dirseğini hafifçe oynatıp ekranı aşağı kaldırırken istemsizce gülüyordu görkem. "gülme." altay güldükçe o da gülüyordu.

başını, görkem'in omuzunda hareket ettirip daha rahat bir konuma gelirken görkem de altay'ın rahatsız olmaması için omuzunu hafifçe aşağı indirmişti. altay, yanağını onun kazağının üzerine yaslayıp telefon ekranına bakarken gülüyordu. "neden böyle sayfalar takip ediyorsun?"

"abi bilmiyorum," dedi görkem kendi salaklığına gülüp. "...komik değiller ve bu çok komik."

gecenin on birinde acıktıkları için makarna suyu koymuşlar ve makarna olana kadar salon koltuğunda oturma kararı almışlardı. görkem instagram'da takılmaya başlayınca altay da onun omuzuna uzanmış, onunla beraber telefona bakmaya başlamıştı.

görkem'in telefonuna whatsapp'tan mesaj bildirimi geldiğinde altay ekrandaki yazıyı yarım yamalak okuyup görkem'e sormadan bildirimi açtığında görkem nefesini vermişti. altay, son mesajı okuyup görkem'in cevap vermesini beklemeden ekrana uzanıp mesajları yukarı kaldırdığında görkem "ne yapıyorsun?" diye araya girmişti.

"bu yarım yarak sana niye gece gece naber diyor?" derken sesi sakindi.

"neden mesajlarımı okuyorsun?" altay koltukta hafifçe yukarı kayıp başını öne uzattığında saçları görkem'in boynuna batıyordu.

"görkem," titrek sesiyle ekrana iyice yaklaşırken gözleri iriydi. "...görkem," dedi başını kaldırarak. "...bu ne?"

"ne ne?" dedi görkem ona aşağıdan bakan altay'a dönerek.

"görkem bu fotoğrafta," telefonu indirdi. "...barış'ın neden üstü yok?"

görkem boştaki omuzunu silkti. "spordan çıkmıştı."

"sana mı fotoğraf atıyor?"

güldü. "ne var bunda?" tüm arkadaşları böyleydi ve görkem gerçekten de bunda gariplik görmüyordu.

altay, daha büyük bir hayretle görkem'i izledikten sonra telefonunu iki eliyle tutmak için bir kolunu görkem'in belinin arkasından geçirdi ve ona sarılarak telefon klavyesini açtı. "altay saçma sapan bir şey yazma." dedi göz devirerek.

"sevgilim var yazacağım." görkem, iki parmağının arasında altay'ın kolunu sıktığında altay acıyla kolunu çekti. "tamam," dedi parmaklarını tekrar ekrana yerleştirip. "...iyiyim, sevgilimleyim yazıyorum."

"altay saçmalama."

"sadece sevgilimleyim mi yazmalıyım?"

"düzgün bir şey yazar mısın?"

"pardon ben görkem'in bir arkadaşıyım görkem duşta yazayım mı?"

görkem güldü. "escortum musun sen benim?"

yüzündeki gülüşü saklamak için dudaklarını görkem'in omuzuna gizledi. "görkem," dedi konuya dönüp. "...bu çocuğa sevgilin olduğunu belli etmen gerekiyor."

şaşkınlık ve sinirlilik arası bir ifadeyle "sevgilim falan yok." dedi.

dudaklarını görkem'in omuzuna bastırıp onu öptü. "var."

bir eve hangi gün gidilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin