Evet artık size yaşadığım yeri de tanıttığıma göre benim hikayeme geçebiliriz.Güzel bir gündü kuşların cıvıltısı güneşin sıcaklığı içimi ısıtıyordu.Annemin sesini duydum birden
-Alinda şu babana bir şey söyle yine büyücü olduğu için burdan gitmek istiyor
Ahh yine mi şu mesele.Babam bir büyücü ve cadılar ülkesinde yaşamak istemiyor her konusu açıldığında burdan büyücüler ülkesine gitmek istiyor ama ben burdan gitmek istemiyorum.Benim özüm burda ben bir cadıyım ve kendi ülkemde kalmak istiyorum.Gerçi anneme de kızamam bu evliliği o istemedi.Rosal ülkesinde her sene bir kura çekilir ve bir cadı ve bir büyücü evlenmek zorundadır.Bunun nedeni soyumuzun gücünü büyücülerden almak ve daha güçlü olmaktır.Fakat cadılar ve büyücülerin arası pek iyi değildir sadece bize zarar vermesinler diye onlarla bu evlilik anlaşmasını kabul ettik.Periler tamamen onların esiri olduğu için biz de onlar gibi olmak istemedik.Çünkü cadı olmak başlı başına bir ayrıcalıktır bizim için.Eğer kendimizi büyücülere teslim edersek onların arasında yok olabiliriz.Soyumuzu devam ettirmemiz için savaşmak zorundaydık.Evet ben de bu büyücü ve cadının çocuğuydum.Sanırım o yüzden biraz da arkadaşlarım arasında dışlanıyordum.Çünkü beni melez olarak görüyorlardı.Daha güçlerimin bile olmaması beni onlardan ayırıyordu.Şu gelen Luna ve arkadaşlarına benziyor.Luna yine atıyla geliyor. Bir türlü ayrılamadığı atıyla herkese hava atıyor. At kıdemli cadılara verilen bir hayvandır bizim ülkemizde.Neyse burdan hemen gitmeliyim çünkü benle dalga geçeceklerine adım gibi emindim.
-Hey Alinda nereye gidiyorsun daha sohbet edecektik
Sohbet mi ? Senle ben ne zaman sohbet ettik ki sadece en son kavga ettiğimizi hatırlıyorum.
-Zavallı şey melezliğin seni iyice utangaç yapmış.Oysa sadece konuşmak istiyoruz.Biraz anlatsana güçlerinin olmaması nasıl bir şey ?
Diğer kızların gülüşleri kulağımda çınlıyordu şöyle onları süzdükten sonra cevap verdim
-Harika bir şey en azından istediğim her şeyi yapamıyorum bu da beni daha hırslı yapıyor. Sizin gibi boşuna yaşamıyorum.Bu sözler beni çok mutlu etmişti yine Luna'yı sinir etmiştim. Luna bu sözler üzerine çok sinirlendi tam bana tokat atacaktı ki bir ses yükseldi.
-Rahat bırakın kızı o bizim emanetimiz
Bu Frank'tı.Aslında onun beni kurtarması hoşuma gitmişti çünkü Luna Frank'tan hoşlanıyordu.Luna kıpkırmızı kesilmişti bana bakarak
-Seninle daha işimiz bitmedi diyerek uzaklaştı.Lanet cadı bir gün olsun beni rahat bırakmıyor.Frank bana doğru yaklaştı ve teşekkür etmemi bekliyordu ama teşekkür etmedim. Çok gururlu birisiydim. Birinin bana yardım etmesinden hoşlanmazdım. Ona bakarak neden beni kurtardın dedim. Frank bu huyumu bildiği için daha da hoşuna gitti ve yandan gülümseyerek sadece canım istedi dedi.Yine gizemli davranıyordu o yüzden bir şey demedim. Zaten tipim değildi ben kızıl olduğum için kızıl saçlı erkeklerden hoşlanıyordum. Frank ise kahverengi saçlı kahverengi gözlüydü gözleri biraz da çekikti çok yakışıklıydı ama onu istemiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/269014388-288-k437641.jpg)